Top
Güntay Şimşek

Güntay Şimşek

gsimsek@htgazete.com.tr

07/05/2014

Elektrikte kayıp-kaçak oyunu!

TÜRKIYE’nin elektrikte kayıp-kaçak oranları 18 bölgede OECD ve AB ülkeleri ortalamalarına yakın ve teknik kayıplar seviyesindeyken, geçen yıl özelleştirilen 3 sorunlu bölgede ise durum çok yüksek seviyelerde. Dicle, Van Gölü ve Aras bölgelerinin elektrik dağıtım ihalelerine girenler de bu gerçekleri bilerek buralara talip oldular. Fakat aradan bir yıl geçmeden nazlanmaya, ihale şartnamesini kendi menfaatlerine çevirmek için uğraşmaya başladılar.
Bugünlerde bir torba yasayla ihale şartnamesine aykırı olarak, kayıp-kaçak oranlarının yukarı çekilmesi için ilgili makamlar adım atmaya hazırlanıyor. Hatta önemli bir mesafeyi de kat ettiklerine, bu 3 bölgede kayıp-kaçak oranlarının yukarı çekilmesi için bir teklifin de hazırlandığına ve torba yasayla geçirileceğine dikkat çekiliyor.
Dicle, Van Gölü ve Aras bölgelerindeki kayıp-kaçak oranlarının yüksekliğinde ekonomik, sosyal ve siyasi sebepler olabilir, fakat ihaleye girenler açısından bu durum bilinmeyen bir şey değildi ve şartlar da sonradan değişmedi. 2013’te özelleştirilen 3 bölge için bu kadar kısa sürede ihale şartnamesine aykırı olarak yeni düzenlemeye gidilmesi, sektörde de ciddi rahatsızlıklara sebep olacaktır.
Dicle Elektrik Dağıtım, Abdullah Tivnikli’nin, Eksim Holding, Van Gölü Elektrik Dağıtım Türkerler İnşaat’ın, Aras Elektrik Dağıtım ise Çalık ve Kiler Grubu’nun kontrolünde. Dolayısıyla kayıpkaçak oranlarının yüksek tutulması için bu gruplar çaba sarf ediyor.
Dicle Elektrik’te kısa süre önce ortağıyla yollarını ayırıp Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) onayıyla şirketin tamamını kontrol eden Abdullah Tivnikli, bölgesindeki yaklaşık yüzde 70 kayıp-kaçak oranlarından en fazla şikâyet eden işadamıydı.
Halbuki EPDK, 2012 sonunda Dicle, Van Gölü ve Aras bölgelerinin özelleştirilmesinden önce kayıp-kaçak oranlarını zaten yukarı çekmiş, 2013’te ihaleye girenler de bu oranları baz alarak tekliflerini yapmışlardı.
Tablo şöyle olmuştu: Dicle’nin kayıpkaçak oranı; 2013 için yüzde 71.07’ye, 2014 için yüzde 59.03’e, 2015 için de yüzde 49.03’e yükseltilmişti.
Van Gölü’nün kayıp-kaçak oranı; 2013 için yüzde 52.10, 2014’te yüzde 43.27 ve 2015 için de yüzde 35.94 olarak ayarlanmıştı.
Aras’ın kayıp kaçak oranı; 2013 için yüzde 25.70, 2014 için yüzde 21.35 ve 2015 için yüzde 17.73 olarak değiştirilmişti.
Bunun anlamı şu: Hedef kayıp-kaçak oranındaki kayıp miktarını zaten tarifeden alan şirketler, eğer oranları hedefin altına düşürürlerse, her kuruş para şirketin cebine giriyor. Aksi durumda yani hedefin üstünde kalmaları halinde ise bu para şirketin cebinden çıkıyor. Diğer bir ifadeyle kayıp enerjinin bedelini ceplerinden ödemeler gerekiyor.
Bu 3 bölgeyi kontrol edenler gruplar; ihale aşamasında belirtilen kayıp-kaçak oranlarıyla gerçek tablonun örtüşmediğini söylüyor ve sistemdeki hatalı faturalar, tahakkuku ve tahsilatı olmayan abonelerin varlığı sebebiyle kayıp-kaçak oranlarına itiraz ediyorlar. Ancak müdebbir bir tüccar gibi davranmak yerine, oyun esnasında kural değişimi talebinde bulunmaları kanunlara aykırı.
Eğer bir torba yasayla kayıp-kaçak oranı yüksek tutulursa, elektrik dağıtım ihalesini kazanan şirketlerin geliri de o derece artmış olacaktır. Diğer bir ifadeyle, bölgesindeki kayıp-kaçağı hedef oranın altına indiremeyen, yani hedefi tutturamayıp başarısız olan şirketlerin gelirleri de azalacak. Eğer bir yasayla bu bölgelerde kayıpkaçak hedefleri yüksek seviyeye çekilirse, tüm Türkiye genelinde elektrik faturalarına ekstra yük bindirilecek, tüm ülkenin üstlendiği bu yükle de 3 bölgeyi kontrol eden işadamları rahatlatılacaktır.
Peki, Türkiye’nin diğer 18 bölgesindeki dağıtım ihalelerini kazananlar da benzer taleplerde bulunurlarsa ne olacak? Ayrıca bu 3 bölgenin ihalelerine girip de mevcut şartlarda kazanamayan işadamları, yükseltilen kayıp-kaçak oranlarını görünce ne yapacak? Onların hakları ne olacak?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp