Top
Güntay Şimşek

Güntay Şimşek

gsimsek@htgazete.com.tr

06/02/2013

Başbakan konuyu otoyol ve köprülerden açınca...

Köprü ve otoyolların ihalesinin iptal noktasına geleceğini açıkçası tahayyül dahi etmemiştim. Çünkü ihale öncesinde bu yarışa hazırlanan bir işadamına rakamın nereye kadar çıkabileceğini sorduğumda, "5 milyar doların üstü bizim sınırımız" demişti ve elendiler. Kamu tarafında araştırma yaptığımda ise 6 milyarın üzerinde bir talep geleceği beklentisi içinde olduklarını gördüm.
Neticede 5 milyar 640 milyon dolar olarak en yüksek teklifi veren Koç-Ülker-UEM ortaklığına, ihale komisyonu 80 milyon dolar daha artırma teklif edince durum anlaşıldı. Çünkü gelen en yüksek rakam, ihalenin sonlanmasına veya onaylanmasına yeterli olarak görülmüyordu. Hatta tahmini en düşük bedelin bile altında kaldığı için 5-10 milyon değil, 80 milyon dolar artırma teklif edildi, bir molayla konunun detaylarını bilen taraflar da "Kabul" demede gecikmedi.
Kamu adına bu işin en yüksek noktadaki sahibi Başbakan Erdoğan ise Habertürk TV'de Fatih Altaylı'ya rakamı yeterli bulmadıklarını söyleyince, Başbakan'ın yakından takip ettiği başka köprü ve otoyol ihalelerine de bakmam gerekti. Mesela özelleştirme ihalelerine gelen teklifler düşük olunca iptal ediliyor. Çünkü bir manevra alanı var. Ama bir de geriye dönüş olmayacak şekilde Başbakan Erdoğan'a verilen sözleri havada bırakan, paralelinde diğer işleri de aksatan ihaleler ne olacak? Ben aslında Başbakan'ın bu ihaleleri de kastettiğini düşünüyorum.
Evet, özelleştirme ihalelerine gelen teklifler düşük olunca iptal edilebiliyor, ama yap-işlet-devret (YİD) modelli köprü ve otoyol ihalelerinde tıkanma olunca ne olacak? Başbakan ve ilgili bakanlar sinirlenmekle yetinecek mi? Bu ihalelerde Katolik nikâhı mı söz konusu?
İzmit Körfez Geçişi Projesi'nde otoyol da var, köprü de var. Ama bu gidişle Başbakan Erdoğan'a vaat edilen sürede bitirilmesi öz kaynak sorunu nedeniyle kredi bulunmadığından hayal. İstanbul Boğazı'na yapılacak 3. köprü ve başka projelerde de aynı sıkıntılar var. Kanaatimce Başbakan Erdoğan, "Köprüler, otoyollar meselesi var" derken buraları da kastetti. Çünkü bu projeleri 'Hazine Borç Üstlenim Anlaşmaları' da kurtaracak gibi görünmüyor. Birazcık daha sabır...


En büyük havalimanı ihalesinin İngilizce şartnamesi yok!

Dünyanın en büyüğü olabilecek bir vizyonla yola çıkılan İstanbul'a 3. havalimanı için süreç başladı. Dünyanın en büyüğü olacağından hareketle de dünyanın en büyük şirketlerinin bu ihalede yarışması bekleniyor. Ama önemli bir eksiklik söz konusu. İhale şartnamesi sadece Türkçe olarak hazırlanmış. Halbuki zor olan ihale şartnamesinin Türkçe'sini yazma aşaması. Bu iş bitirilip, Başbakan Erdoğan'ın başkanlığını yaptığı Yüksek Planlama Kurulu'ndan (YPK) geçtikten sonra gerisi kolay. İngilizce'ye veya başka lisanlara çevirtmek en fazla 1-2 gün alır. Hatta ihale şartnamesinin ana yapısı belli olduktan sonra paralelinde yabancı dillere çevirileri de yapılabilirdi. Fakat yapılmamış.
Açıkçası Hürriyet, Zaman, Sabah ve Star gazetelerinde, Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin (DHMİ) çıktığı ihale ilanının Türkçe-İngilizce olması sebebiyle şartnamenin de bu şekilde hazırlandığını düşünüyordum. Önemli bir işadamımızın, "Dünyanın en büyüğü olarak ihaleye çıkılan 3. havalimanının İngilizce şartnamesi var mı?" sorusuna muhatap olunca, kesin bir ifadeyle, "Evet, var" diyemedim. Araştırınca da olmadığını gördüm. Şaşırdım. Zira ben de atlamışım.
İhale şartnamesinin İngilizce veya başka dillerde hazırlanmaması şüphesiz ciddi bir eksiklik. Ayrıca böylesine büyük bir ihaleye yabancı ilgisi isteniyorsa, bu şartnameye uluslararası itibarı olan yabancı bir danışmanlık şirketinin elinin değmiş olması da DHMİ ve Türkiye açısından kazanç olurdu. Anlaşılan Ulaştırma Bakanlığı ve DHMİ tarafından bu konuda aşırı özgüven söz konusu.
Öte yandan 100 bin TL verip ihale şartnamesi alanların sayısı da 13 olmuş. Şartnameyi alan bazı grupların ikinci adresinin ise yeminli tercüme bürolarının olduğunu da hatırlatayım.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp