Top
Güntay Şimşek

Güntay Şimşek

gsimsek@htgazete.com.tr

05/08/2014

Kürt petrolü Kürt’ün petrolü değilmiş!

Bölgemizdeki ülkelerin ve otonom yönetimlerin enerji kaynakları üzerine kafa yoran yetkililerimiz acaba bugünlerde neler düşünüyor? Kuzey Irak’tan ucuz doğalgaz ve petrol sevdasıyla acele davranıp geçen yılın sonlarına doğru gizli anlaşmalara imza atanlar bugünkü manzarayı neden tahmin edemediler? Türkiye sınırlarını kat edip Akdeniz’e ulaşan Kürt petrolünü kimse almıyor. Ceyhan’dan tankerlere yüklenen kaçak Irak ya da Kürt petrolü, geçen yıl İngiltere’deki bazı enerji uzmanı geçinen şahısların da yönlendirmesiyle Türkiye’nin kucağına itildi. Şimdi cami avlusuna terk edilmiş muamelesi gören Kürt petrolü elde kaldı. Hem de çalıntı muamelesi görüyor.

Merkezi Irak Hükümeti yasadışı olduğu gerekçesiyle petrolün doğrudan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) tarafından satılmasına haklı olarak karşı çıkıyor. Üstelik kaçak olan sadece Kürt petrolü değil, bu petrolün Akdeniz’e nakli de, kullandığı petrol boru hattı da sorunlu. Ve uluslararası mevzuatlara uymayan bir anlayışla dünyaya pazarlanmaya çalışılıyor. Ancak IKBY yetkilileri, Amerika’ya güvenmiş olacaklar ki, petrollerini cazip fiyatlarla binlerce kilometre ötedeki müşterisine sevk etmeyi uygun bulmuşlar. Ancak beğenelim, beğenmeyelim, ülkeyi içine düşürdüğü sıkıntılar sebebiyle eleştirelim veya suçlayalım, halihazırdaki mezhepçi Irak Hükümeti ve başındaki Başbakan Maliki yönetiminin, bu konuyu Amerika’da yargıya taşıması, Texas’ta bir federal mahkemenin de tartışmalı Kürt petrolünün Amerika karasularına girmesi halinde, gemiye el koyacağına dair karar almasıyla başa dönülmedi. Ortaya çok girift gelişmelere neden olacak bir süreç başlamış oldu. Evet, tanker uluslararası sularda kaldığı sürece bir şey yokmuş gibi görünüyor, fakat yargı tarafı çalışıyor. “Bu petrol Irak’tan nasıl çıktı, nereden yüklendi, kimler aracı oldu” gibi sorulara yakında cevap aranacağı ifade ediliyor. Anlayacağınız Kürt petrolü oyununda top yavaş yavaş Türkiye’ye doğru yuvarlanıyor

‘Irak’ın içişlerine petrolle mi giriyoruz?’

Müsaadenizle 15 Ocak 2014’te, yukarıdaki ifadeleri yazıma başlık yaptığım uyarılarımdan bir alıntı yapayım:

“Türkiye’nin, Kuzey Irak’ta menfaati olan enerji şirketlerinin arkasına takılıp faturası ağır olacak siyasi bir tartışma içine girmesi doğru mu? Üstelik Merkezi Irak Hükümeti ve arkasındaki Amerika’ya rağmen, bir otonom bölge olan IKBY ile yürütülen ilişkilerin uluslararası hukuk bağlamında da bir karşılığı yok. Irak devlet petrol şirketleri Nort Oil Company (NOC) ve State Oil Marketing Organizationen (SOMO) Türkiye’deki muhatapları, BOTAŞ’a resmi yazı gönderip Kuzey Irak’tan petrol taşımasının durdurulmasını istemişler. Yetmedi durumun, 1973’te imzalanan ve 2010’da yenilenen petrol boru hattı anlaşmalarına aykırı olduğuna ve hukuki haklar doğuracağına vurgu yapmışlar. Ayrıca IKBY’nin inşa ettiği petrol boru hattı, Kerkük - Yumurtalık Petrol Boru Hattı’na nasıl eklendi? Bu eklenmeyi bir korsan girişim olarak görmek mümkün mü? Çünkü bu boru hattı, iki ülke arasında yapılan anlaşmayla devreye girmiş, ama bir otonom bölge (IKBY) ise sonradan kendi inisiyatifi ve Türkiye’nin de onayıyla Türkiye sınırında dahil olmuştur.”

Neticeye gelirsek; Kürt petrolünü taşıyan Union Kalavryta, Houston limanı yakınlarında. Irak Hükümeti’nin devreye girmesiyle Türkiye’yi de ilgilendiren ilginç bir dava süreci ABD’de başlayacak. Üstelik Amerika yönetimi de başından beri Irak Anayasası’nın ülkenin doğal kaynaklarının pazarlanmasını merkezi hükümetin yetkisine verdiği görüşünde. Sahibi gizli tutulan Union Kalavryta tankeri, Marshall Adaları’na kayıtlıymış, petrolün alıcısı da İngiliz Virgin Adaları’na tescilli ‘Talmay Trading’ adında, Dubai’de bürosu bulunan bir şirketmiş. Bir yerinde değil, pek çok yerinde İngiliz var. Genel Enerji şirketinin uzmanı, yöneticisi Mehmet Öğütçü’nün de mutlaka bu hususta malumatı vardır. Sayın Öğütçü’ye soralım:

“Türkiye ucuz Kürt petrolü ve doğalgazına ne zaman kavuşacak? Ucuzluk hesabına politik faturalar dahil edilirse, astarı yüzünden pahalıya gelecek mi, gelmeyecek mi?”

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp