Top
Güntay Şimşek

Güntay Şimşek

gsimsek@htgazete.com.tr

03/06/2014

Türkiye-Azerbaycan enerji devi şirket çıkarabilir!

Son iki yılda uluslararası anlamda yaptığımız enerji atılımlarının en başına Azerbaycan ile geliştirdiğimiz ilişkileri koymamız gerekiyor. Enerji aritmetiği içinde gelecek yılllarda ciddi karşılığı olan bu gelişmelerin yansımasının güçlü olabilmesi için yapmamız gereken birkaç önemli iş daha var. Özellikle enerjide güçlü Türkiye markalarına ihtiyacımız var. Türkiye Petrolleri AO (TPAO) ve Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) daha rahat çalışacak, yurtdışında bünyesine katacağı şirketlerle ve sahalarla büyüyecekleri bir yapının kurulması gerekiyor. Şahdeniz Doğalgaz Üretim Sahası ve Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nde (TANAP) Türkiye paylarının artırılması bunun işaretlerini veriyor. Özellikle TPAO için daha fazla geç kalınmadan, daha önce defalarca yazdığım üzere Türk Hava Yolları (THY) modeliyle özerk bir yapıya, özel şirket rahatlığına ve atılganlığına kavuşturulması mümkün.
Hafta sonu Başbakan Erdoğan’ın katılımıyla imza konulan, Şahdeniz Doğalgaz Üretim Sahası ve TANAP’ta Türkiye paylarının artırılmasına yönelik anlaşma ülkemizi bu alanda bir basamak daha yukarı çekecektir. Haziran 2012’de Başbakan Erdoğan ve Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in katılımıyla TANAP’a imza konduğunda her iki tarafta da payımız daha düşük ve yabancı enerji devlerinin de daha yoğun katılımı bekleniyordu. BP dışında TANAP’a katılım olmadı. Hatta bazı şirketler, Türkiye’nin de talebiyle hisse dağılımına Azerbaycan’ın ağırlık koyması sebebiyle küçük hisseyle katılmaktan imtina ettiler. Böylece tablo daha fazla Türkiye ve Azerbaycan lehine dönmüş oldu.
BOTAŞ’ın TANAP’ta yüzde 20 olan payının yüzde 30’a çıkarılmış olması, Türkiye’nin sadece küçük ortak ve transit geçiş ücretleriyle yetinen konumundan uzaklaşması anlamına geliyor. TPAO’nun da Şahdeniz sahasındaki payının yüzde 9’dan yüzde 19’a yükseltilerek en önemli ortaklardan birisi haline getirilmiş olması kardeş Azerbaycan’ın hem Türkiye’ye verdiği değeri hem de enerji kaynakları tarafında da tecrübe kazanmasını arzu ettiğini gösteriyor. Devamında dünya pazarlarına açılacak ortak bir enerji şirket kurarlarsa da şaşmamak gerekir.
Her iki anlaşma da uzun süre tartıştığımız Nabucco Doğal Gaz Boru Hattı’nın Avrupalılar olmadan, iki kardeş ülkenin gücüyle başka isim altında gerçekleşmesi anlamına geliyor. TANAP’ın devamında Trans-Adriyatik Boru Hattı’nın (TAP) devreye girmesiyle Azerbaycan doğalgazı Avrupa’ya ulaşmış olacak. Avrupa’nın bugün Ukrayna’da yaşanan gelişmelerden ne derece etkileneceğini zaman gösterecek, fakat her halukârda en iyi çözümlerden birisi uzun vadede TANAP olacaktır.
Dolayısıyla Azerbaycan - Türkiye enerji ilişkileri önümüzdeki yıllarda tek boyutlu olarak Azerbaycan enerji kaynaklarının dünyaya iletilmesi şeklinde ilerlemeyecek, iki kardeş ilişkinin yeni bir enerji devinin doğmasına ortam hazırlayacağını düşünüyorum. Mesela Türkiye’nin etrafındaki enerji kaynaklarının da Avrupa ve dünya pazarlarına ulaştırılmasında bu ilişkiler ve yatırımlar yakında kendini gösterecektir. Konuya sadece Şahdeniz’den çıkartılacak doğalgaz ve Hazar’ın petrolü gözüyle bakılması yanlış olur.

 

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi kabinede revizyon...

Başbakan Erdoğan’ın kabinede revizyon yapmaya hazırlandığı ve en az 3 bakanı Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde değiştireceğini öğrendim. Önemli bir kaynağım ısrarım karşısında revizyona uğrayacak bakanlardan birisinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik olduğunu söyledi. Diğer ikisinin kimler olacağına dair tahmin yürütenler çok olacaktır, ama ne derece tutarlı olabilir, bilmiyorum. Kesin olan şu ki, Başbakan Erdoğan yakın zaman içinde ağustosa kadar kabinede bir revizyon daha yapacak.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp