Top
Gökhan şen

Gökhan şen

gsen@bloomberght.com

23/04/2020

Salgın sonrasında neler değişecek - III: İşin geleceği

İlk iki yazıda makro temalara ve insanın salgın sonrasındaki olası davranışı değişikliklerine değinmeye çalışmıştım. Bugün business / iş yapısı, organizasyonları ve iş hayatı nasıl değişebilir biraz bunlara dokunmak istiyorum.

Böylece korona sonrasında gelecek olan toparlanma döneminde nelerin değişebileceği konusundaki tartışmanın bir parçası olmayı hedefliyorum.

Bunun yararı ne? Keskin bir durgunluğun ardından bir de işler eski, bildik şekli ile karşınıza çıkmayacaksa boşuna kaynak israfı yapmayalım.

Türkiye’yi ele alalım. Bu ani durgunluğa oldukça zorlu koşullarda yakalandık. Yüksek enflasyon, değersiz Türk Lirası, yüksek şirket borçluluğu ve yüksek işsizlik ile. Bu demektir ki kriz sonrasında eldeki imkanları çok dikkatli kullanmak gerekecek. Her zamanki gibi...

Şirketler, patronlar ve bireyler için de bu böyle aslında. Yatırım yapmak, harcama önceliklendirmek ya da diğer işler için faydalı olabilir.

Covid sonrasında dijitalin yükseleceğini, dijital olan her şeyin değerini bulacağını, buna sizi zorlayacağını yazmıştım. İlk bakılacak yer bu olmalı. Artık online toplantılar, online satış, bunları mümkün kılan tüm servisler caiz hale gelmiştir. Hem de toplumun önemli bir bölümü için. Teknoloji, teknolojinin kullanımı ve fiziksen olmayan servisler kendilerini zorla dayatmışlardır. Bunun karşısında durmak anlamsız.

Uzun zaman cüret edilemeyen ya da olmaz denen dönüşümler, vardiya sistemleri ve çalışma ortamları salgın süresince kısa zamanda ve hemen hiçbir direnişle karşılaşmadan hayat geçebilmiştir. Demek ki yapılabiliyor. Öyleyse bunu mümkün kılan yollar denenmeli ve çalışılmalı.

Bir çağrı merkezi düşünelim. Onu merkez yapan şey nedir? İnsanların bir arada olması mı yoksa çağrıların oraya yönlendirilmesi mi? Eğer cevap ikinci şıksa bir yer bulup fiziken orada toplanmanın anlamı yok. Sanal bir var oluş yeterli. Bu neye yarayacak? Binlerce metrekare yer kirası, çalışanların yemekleri, servisleri, birçok iş yeri hizmet, yan haklar, araç filoları vs.

Bunların hiçbirine gerek yok.

Sağlık da bu işten payını alacak elbette. Bunca tehlikeli bir hastalığa maruz kaldığını halde çeşitli nedenlerle evde kalmanız söyleniyor. Demek ki hastaneye gitmesem de takip edilebiliyorum. Demek ki bazı hastalıkların en azından bir süreliğine evden izlenme olasılığı var. O zaman neden online muayene edilmiyorum? Hastalığım ya da şikayetim buna uygunsa ilacımı neden online almıyorum?

Tele medicine / sanal ilaç verme dönemi, birçok doktorun bulunduğu hastane benzeri yapıların sizin hizmetinizde olduğu ve hatta bunların app’lerin / uygulamaların içine gömüldüğü bir çağ belli ki artık çok yakın. Hatta eminim birileri şimdiden bu işe girdi! Böylece hem servis ucuzlayacak hem zamandan tasarruf edeceksiniz hem de hastane ortamına girmemiş olacaksınız. Reçete kodu ile online eczanenize girip ilaçları kapınıza isteyeceksiniz.

Geçmiş olsun...

Esnek çalışma modelleri, evden çalışma çözümleri gibi bazı seçeneklerin kimi sektörlerde artık norm haline geleceğini sanırım konuşmaya dahi gerek yok. Çağrı merkezi örneği üstünden gitmeye devam edelim. Gereken donanımı aldığım ve evimden istediğim 4 saatlik emeğimi kiraladığım bir çağrı merkezi elemanı olamaz mıyım? Bu, hem işvereni rahatlatacak hem de çalışanın hayatını.

Son zamanların moda konusu yapay zeka ve makinenin yükselişi. Bundan sonra, emek arzındaki sorunları gören iş verenler eminim ki uygun koşullar oluştuğunda otomasyon, makine yatırımı gibi pahalı genişlemelere daha sıcak bakacaklardır. Makinenin yükselişi bu tarafı ile devam edecek.

Ancak burada atlanan bir dinamik de sanki bize merhaba diyor: İnsanın yükselişi. Demek ki bizler olmadan büyük işler, zengin çarpanlar sürdürülebilir değil. İnsan faktörü tüm ihtişamı ile karşınızda. Üstelik bazı emek gruplarının fiyatı belki de yeniden düşünülmeli. Mesele, düşüncenin kalıcı olup olmayacağı.

Yani emeğin sermaye karşısındaki güçsüzlüğü ve emeğin kendi içindeki garip dağılımı demek ki iyiden iyice tartışılmalı. Harika futbol oynadığı için 1 aylık asgari ücreti 1 dakikada kazanması normal mi bir futbolcunun? Salgında harika ayakların bir yardımı olduğunu hatırlamıyoruz?

Uzun bir konuyu toparlayalım.

Elbette birçok şey aynı kalacak ancak bazı şeylerin değişimi için kapı açılacak. Bazı şeyler ise tamamen değişecek. Organizasyonlar artık kendilerini eğip bükmeleri gerektiğini anladılar. Bunun ilk ve en kolay yolu online imkanları kullanmak. Ardından bütünü esnek hale getirebilmek ve zor gün senaryolarını çalışmak, gereken önlemleri almak gelecek. Emeğin değeri ve niteliği yeniden düşünülecek; düşünülmeli.

İş başka bir yere gidiyordu. Gitmeye devam edecek...

YORUMLAR Yorum kurallarını okumak için tıklayınız! GÖNDER YAZARIN DİĞER YAZILARI Salgın sonrasında neler değişecek - II: Homo-Covidus Yayın Tarihi: 21/04/20 15:40 Salgın sonrasında neler değişecek? Yayın Tarihi: 17/04/20 17:42 Parasal genişleme Türkiye'nin milli varlıkları için büyük bir tehdit olabilir Yayın Tarihi: 14/04/20 16:39 Türk Lirasının değerini korumak Yayın Tarihi: 10/04/20 00:03 Korona ekonomileri ne kadar vuracak, işler ne zaman düzelecek? Yayın Tarihi: 07/04/20 17:28 YAZARIN TÜM YAZILARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN!
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp