Top
Ercan Taner

Ercan Taner

etaner@htgazete.com.tr

21/02/2011

Ferrari'yi oynatan bilge!

ÖNCE sorularla başlayalım. Hakan moralsiz diye mi oynamadı? Sivok'tan niye hemen vazgeçildi? Ferrari, çeyiz sandığında neden bu kadar bekletildi? Bu sorular kafamda şekillenirken, sinerjinin maç öncesinde F.Bahçe'ye yakın olduğunu tahmin etmemek, iki kere iki dört bilemedin beş ederi bilememek gibiydi... Bu maça sorunsuz başlayan F.Bahçe'ydi. (Yukarıdaki satırlar tarafımdan, maçtan 15 dakika önce yazıldı.)
Ve maç faullerle sert başladı. Beşiktaş'ta salgın olan duran top virüsü, yine kendini gösterdi. Virüsün en önemli yan etkisi maçlara hep 1 -0 yenik başlamak olduğu için bu virüse karşı hiç bir ilaç geliştiremeyen Schuster, takımının çaresizliğini kulübeden izlemek zorunda kaldı. İlk 20 dakika, F.Bahçe 2-0 yapabilirdi maçı. Rüştü, 1 dakikada yaptığı kritik kurtarışlarla takımına hava, Beşiktaş taraftarlarına da moral getirdi. Beşiktaş'a birinci bölgede pres yapan F.Bahçe, Dia ile ikinci gole çok yaklaştı. Savunmayı oluşturan Ekrem, Ferarri, Toraman ve İsmail ilk 30 dakika Topuz, Emre, Dia, Niang'ın çabası ve takımı çıkartmamaya yönelik baskısı sonucunda çok çaresiz kaldılar. 35. dakikada herşey değişti. Oyunu Beşiktaş, kanatlara yaymaya başladı. F.Bahçe, kendi yarı sahasında daha çok kalmaya çalışınca, Guti ve Simao devreye girdi. Q7 ağırlığını hissettirmeye başladı. F.Bahçe'nin amacı devreye 1 -0 önde girmekti. Ama sahanın sinirli ve maça çok kötü başlayan oyuncusu Ekrem, derbilerde her şey olabiliyor cümlesini hatırlatırcasına mükemmel bir gol attı.
İkinci yarıya hızlı başlayan Beşiktaş, Üzülmez vakası nedeniyle büyük bir psikolojik travma yaşayan Toraman'ın golüyle sanki müthiş bir final yakalamıştı. Sonra her şey değişti. Ferrari'nin Lugano'ya yaptığı hareket, top oyunda olduğu için bence penaltıydı. Cüneyt Çakır'ın görüş açısı kapalıydı. Yine de görmeliydi. Ve 60. dakika... Portekiz Milli Takımı'nın santrforu Almeida, öyle bir gol kaçırdı ki, golcü olunmaz, golcü doğulur kelimesi hemen aklıma geldi. Ve Ferrari... Hem de İtalyan... Onlar profesyonel faul yapmayı çok iyi bilirler. Ama Lugano'ya öyle bir hareket yaptı ki; Beşiktaş'a dönen maç, Alex'in penaltı golüyle herşeyi eşitledi. F.Bahçe, insiyatif aldı. Beşiktaş, zaten problem yaşadığı savunmasında iyice paniğe kapıldı. Necip-Aurelio deşikliği mecburiyetten oldu. Sivok'un kadroda niye olmadığı sorusunu, bütün Beşiktaşlı'lar birbirlerine bir kez daha sordular. Gol ben geliyorum diyordu. Ve Alex, F.Bahçe'ye tekrar hayat veren golü attı. Matteo Ferrari, uçağı düşürmüştü... Schuster de stopersiz yedek kulübesiyle tarihe geçti... Alex tamamen groki durumda kalan Beşiktaş savunmasını iyice bitirdi.
İnönü'de 4 gol yemek, ya da F.Bahçe'nin atması... F.Bahçe şampiyonluk mücadelesine devam ederken, bir gerçek daha ortaya çıktı. Galiba Schuster'le de bu iş olmayacak!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları