KADIKÖY'DE maça böyle hızlı başlamak uzun süredir görmediğim bir duyguydu. İlk 11 dakika için Fenerbahçe rakibi sarstı, boğdu ama golü bulamadı. Sivasspor, Rıza Çalımbay'ın catenaccio (katenaçyo) benzeri sistemiyle sakindi. Önce hücumu düşünmedi. Bir maçın başı bir de 15. dakikada kazandığı korner. Yalnız catenaccio biteli yıllar oldu. Bir de İtalyan değil de Çin malını oynamaya çalışırsan ortaya bir şey çıkmaz.
Semih'in yedek kulübesinde oturması bana dokunuyor. Hani bir söz vardır ya "Golcü olunmaz golcü doğulur" diye. Türk futbolunun en zeki golcüsünün kulübede oturması benim Gerd Müller, Fischer, Jean Pierre Papin ve Rossi gibi isimlere hayran olan beni çok üzüyor. Çünkü Semih o ruhu taşıyan bir golcü.
Niang kesin düşüş yaşıyor. İlk maçlarında rakibi ısıran korkutucu temposu buzdolabına kalkmış gibi. Eyvah! Adam Türkiye'de futbolun ense yapılarak veya esneyerek oynanacağını öğrendi galiba.
32. dakika maçın kritik anıydı. Penaltı vermekte her zaman cimri davranmasıyla tanınan Yunus Yıldırım, bence net penaltıyı çalmadı. Artık sıkıldım. "Penaltı penaltı gibi olmalı" ekolünü Türkiye'ye yerleştiren düşünce yüzünden penaltı verilmiyor. Penaltıyı vereceksin. Çünkü elle oynama var ve topu elle taşıma açıkça gözüküyor. Bence Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Süleyman Abay, Halis Özkahya bu ligin çağdaş ve süper hakemleri. Diğerleri maalesef 1974 ve 80 model arası antika Amerikan arabalarını andırıyor.
İlk yarının son saniyelerinde Cristian Baroni'nin pasıyla Dia kaleciyle karşı karşıya kaldı ancak Senegalli öyle kötü vurdu ki rakibin moral motivasyonunu en üst seviyeye çıkardı. Soyunma odasına giderken gol atmak, navaktla maç kazanan boksörlerin mutluluğu gibidir. Dia başaramadı.
Fenerbahçe arzulu oyununu ilk yarıda golle süsleyemedi. Bu satırları yazarken 60. dakikadan sonra genelde bunalıma giren F.Bahçe'nin oyununu doğrusu çok merak ediyordum. Bu sefer oyundan düşmeyen Sarı-Lacivertliler, Stoch-Dia değişikliği ve Semih'in nihayet oyuna girmesiyle 3 puanı kesinlikle arzuladığını gösterdi. Yılların Ceyhun'u bunu çoktan anlamıştı. Oyunu gererek biraz takımını rahatlatmak istedi. Profesyoneller kritik zamanda konuyu değiştirmek ister. Ceyhun bunu hesapladı ama tutmadı. Kadıköy'de her zaman rakiplerini çok zor durumlara düşünen ev sahibi yüklendi, yüklendi... Ama gol olmuyordu. Fenerbahçe artık kamikaze gibiydi. Aklıma şu soru geldi? Acaba bu oyun tarzı Sivasspor'un işine gelebilir miydi? Sonra sorular ardı ardına devam etti. Niang'ın yalnızlığı bir kader mi? Niang neden istediği topları alamıyor? Baktım maç bitiyor. Ama Alex'i unutmuştum. Terminatör yine yok etti. Ortaya çıktı, vurdu ve Fenerbahçe şampiyonluk yarışından kopmadı.