BU maçta ilk yarıda Tolga Özkalfa konuşulur ve yazılır. Havada uçan tekmeyle bizi karete filmlerine götüren ve Jackie Chan’i hatırlatan bu değerli hakemimizi hep desteklemeliyiz! Ama karede maçında futbol maçında değil. Oyuncular iyi niyetli olmayınca kartları 1. dakikada kullanmaya başlayacaksın. Ne olur sayın hakemler İspanya ve İngiltere’de önemli maçları yöneten baba hakemleri biraz daha yakından takip edin. Futbol oyun kurallarındaki fauller ve fena hareketler maddelerini uygulamamak için bu yarış niye? Faullerde yorum farkı olmaz. Karar verilir, kart gösterilir.
Ne olursa olsun benim gözlerim Quaresma’yı aradı. Gerçi ligde oynadığı 14 maçta sadece 1 gol atıp 2 asist yapmasına rağmen o coşkulu bir forvet ve rakip savunmaları ani patlamalarla her an çökertebilir. Bobo tipli forvetlerin bunu yapma şansı hiç yok. Simao sanki sırtında 2 ton yük taşımış gibi. Biliyorum babasını kaybetti ama bu moralsizlikten artık kurtulması lazım. Atletico Madrid gibi üst klasmandaki takımlar futbolun temel ögesi olan birlikte oynamayı çok iyi başardıkları için Simao gibi büyük oyuncular kötü olsalar bile göze batmaz. Ama Beşiktaş’taki kurgu bozukluğu net belli olduğu için artık bu iş yıldızları yalnız bırakmaya gidiyor.
Serkan hakemin kart gösterme zamanı geldi düşüncesine mi kurban gitti anlamıyorum. İlk kart yanlış olabilir ama ikincisi doğru.
Fernandes’in yerine Nobre’yi ikinci yarıda oyuna alan Schuster “Kazanmak istiyorum” dedi. Trabzon 10 kişiydi... Ama Umut ve Burak bu takımın 22 golünü atan ikiliydi. Bu şu demektir: 10 kişi kalsan bile benim forvetlerim daha iyi. Fakat 10 kişi oynamak büyük bir dezavantaj. Zaman eridikçe ayaklar gitmez derken Selçuk çok güzel bir top attı Ceyhun’a ve beraberlik geldi. Bobo’nun ve Ceyhun’un gollerinde kaleciler sanki hatalıydı.
Son 20 dakika Sivok’suzluk Beşiktaş’ı nasıl bir bunalıma sokacak derken Trabzon iki kanat girimiyle maçı istediğini gösterdi. Unutmadan 2. yarıda hakem faciasının devam ettiğini belirteyim. Ofsayt diye verilmeyen gol bence Burak’ın net penaltısı ve Rüştü’nün kırmızı kart görmemesi ve daha neler neler... Reklam spotu gibi oldu ama kusura bakmayın...
Maç yazamıyoruz yahu!
Öyle dakikalar yaşadık ki 75’ten sonra orta sahalar hiç yoktular. Buna rağmen bu maçın en iyisi Trabzonlu Selçuk’tu. Arkadaşları ona biraz ayak uydursa daha iyi bir Trabzon olurdu.
Portekiz milli takımının santrforu Almeida son 8 dakikada oyuna girince neyi değiştirebilirdi? Ve küskün Alman Ernst! Oyuna girdiler ne oldu?
Maç bitti gitti derken Burak bu sezon çoktan sınıfta kalan Beşiktaş savunmasını bitirdi. Trabzonspor bu galibiyetle şampiyonluk yarışını döndü otobana çıktı. Beşiktaş ise yine dipte kaldı. Güzel günler ileride diyor Schuster. Öyle mi dersiniz?