Top
Dilek Gappi

Dilek Gappi

dgappi@htgazete.com.tr

25/04/2014

Olmak mı yapmak mı? İşte tüm mesele bu!

Büyük kurgu; Köşk’e Başbakan nasıl çıkacak. Günler bu tartışmayla geçiyor. AKP çevreleri ilk turda seçilmesini ‘çantada keklik’ olarak görüyor, gurbetçilerin, Saadet Partisi, BBP ve tüm Kürtlerin Erdoğan’a oy verecekleri gibi bir varsayımla yol alıyorlar. MHP ve CHP ise Başbakan’ın önünü kesebilecek bir aday çıkarma derdinde. Enflasyon, faizler, kırılan işsizlik rekorları Ağustos’tan sonra karşımıza çıkacak. Kimbilir hangi oranlarda?

İzmir’de bu modaya uyacaktı ki, geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bombayı patlattı.                    

“CHP’nin mutfağı yok!”

“Genel merkez kurgusu yanlış. 18 genel başkan yardımcısı fuzuli.” Parti soyut kavramlar üzerinden konuşuyor. Söylemlerini somutlaştıramıyor.”

*

Diyeceksiniz ki doğru söylemiş, CHP’lilerin yüksek sesle değilse de fısıldayarak konuştukları konular bunlar. Başkanın tespiti doğru ama yalnız CHP’ye ait bir sorun mu, iyi bakmak lazım. 1980’lerden bugüne topluma enjekte edilen köşe dönmeci politikalar ne yazık ki insanlarımızı yapmak fiilinden olmak fiiline taşıdı.

Çoğunluk yapmanın değil, olmanın peşinde. Ya da olmak için yapıyor gibi görünmenin göz boyacılığına sığınıyorlar. Kocaoğlu’nun CHP için yaptığı tespit, aynı zamanda yıllardır başkanlığını yürüttüğü büyükşehir belediyesi için de geçerli değil mi?

2004 yılından bugüne Kocaoğlu’na yöneltilen en net eleştiri, ekip oluşturma ve becerikli, alanında uzman, toplumsal iletişimde güçlü kadroları kurmak konusundaki yetersizliği oldu. Şimdi görünen o ki, 10 yıllık bu süreç ve eleştiriler Başkan’da derin izler bırakmış olmalı.

*

Seçim sonrası ilk hamlesini Büyükşehir’deki kadro değişikliği ile başlatacağını beyan eden Başkan, üst düzey yönetim kadrolarından istifalarını elbette boşuna talep etmedi. İlk hareketi Eshot’la başlattı. Önümüzdeki günlerde bu hareketin artarak devamı bekleniyor. Ancak şu ana kadar yapılanlar tombala torbasının içindeki mevcut taşların yerlerini değiştirmekten ibaret. Oysa aynı torbada, olmanın değil yapmanın peşinde olanları bulmak o kadar kolay değil.

*

Geliyoruz öze...

Başkan’ın CHP için yaptığı öneriyi, kendi yönetimindeki yapı için pratiğe geçirmesi önemli. Bu süreci katılımcı çoğulcu, bir anlayışla İzmir’deki STK’ların, işdünyasının, meslek odalarının, üniversitelerin görüş ve önerilerini de alarak yönetmesi ve ekibini bu anlayışla oluşturması için yeni dönem fırsat olmalı. Başkan tarihe not düşmek istiyorsa yalnızca CHP için değil, İzmir için de doğru fikir yetmez, doğru uygulamalar da gerekir.

Umudumuz şu; Başkan, Genel Merkezin mutfağını beğenmediğine göre, bu dönem kendi mutfağını tüm İzmirliye “İşte bu!” dedirtecek anlayışla oluşturmalıdır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları