Top
Dilek Gappi

Dilek Gappi

dgappi@htgazete.com.tr

13/05/2014

CHP’nin ve İzmir’in yeni A takımı

Tepede Cumhurbaşkanlığı hamleleri bunun için yapılan karşılıklı şovlar, CHP ve İzmir’de yeni A takımları.

Ülkeyi bir süre daha sürükleyecek tartışmalar şükür ki var.

CHP’deki değişim İzmir’i de etkileyecek boyutta, artçı sarsıntıları sürüyor.

Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan koltuğuna oturduktan sonra 6. kez MYK’da revizyona gitmiş oldu.

Bu revizyonda yerel seçim sürecinde rol üstlenen 5’li komisyondan 4 kişi artık MYK üyesi değil. Bir anlamda yerel seçim sonuçlarının faturası ana kademede kesildi.

Dikkat ediniz tüm bu gelişmeler CHP’nin karar organlarının etkisiyle yaşanmadı.

 

SÖZ HAKKI YOK

MYK’yı tek başına Genel Başkan belirliyor. Kurultay delegelerinin, il başkanlarının, parti meclisinin MYK oluşumlarında hakkı yok.

İşte sorunun başladığı belki de bittiği ilk nokta burası.

Ortak akıl, katılımcılık, çoğulculuk söylemlerini önce bu sözcükleri ağızlarından düşürmeyenlerin kendi eylemlerinde uygulamaları gerekmez mi?

Parti Meclisinin görüş ve önerilerini alıp, MYK’nın Parti Meclisinden başlayarak tüm örgüt tarafından benimsenmesini sağlamak demokratik olmanın olmazsa olmaz koşulu değil midir?

Aksi halde MYK üyeleri Genel Başkan’ın iki dudağı arasına aynen böyle olduğu gibi sıkışır kalır.

 

REVİZYONİST PARTİ

Eğer aynı yöntem başarılı olsaydı, CHP’de, 4 yılda 6 kez yeni takım kurulmak zorunda kalınmazdı.

Sözün özü MYK’da Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma kişi meselesinden önce MYK’nın gerçek bir takım olabilmesi için oluşum süreçlerinin katılımcı bir anlayışla gerçekleşmesi gerekir.

Parti Tüzüğünün 39. maddesine iki cümle ekleyerek bunu yapmak mümkün. Aksi durumda bu revizyonlara daha çok yenileri eklenir.

Sistem kur(a)mazsanız, olaylar ve kişileri konuşmaya, revizyonlarla çare aramaya devam edersiniz.

 

TANIDIK TAKIM

Tepedeki bu durum yerel yönetimler için de geçerli.

Mesala, geçen haftalarda Başkanların, özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun takımını geçmişten farklı olarak, vasat performansa razı olmayacak, genç, kentini, ülkesini ve dünyayı bilen kişilerden oluşturmasının önemine değinmiştik.

Bir de tombaladan hep aynı isimlerin çıkmamasını dilemiştik.

Yeni kadroda, bir iki yeni isim dışında ne yazık ki henüz dileklerimiz tutmadı.

‘’Hikmetinden sual olunmaz’’ tarzıyla gerçekleşen değişimlerin sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.

Ancak perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.

Geçmiş deneyimler ile gelecekte ne olabileceğini öngörmek için müneccim olmaya gerek yok.

‘’İzmirliyiz Yaparız’’ sloganını içselleştirmiş, yüreği ve aklıyla kent için kentli için iş yapacak, mazeret değil çözüm üretecek bir takımı meclis üyelerinin, milletvekillerinin görüş ve önerilerini almadan kurmak mümkün mü?

İşte sorunun başladığı ve bittiği nokta burası.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları