Geçen hafta basında beni çok üzen bir haber çıktı; ‘’Kemeraltı Derneği Başkanı İlyas Gönen sağlık sebepleri nedeniyle görevini devretti’’diye... Evet, gerçekten çok üzüldüm, Çünkü Kemeraltı Derneği’ne bu kadar heyecan katan bir başkan daha sanırım göreve gelmemişti. Doğma büyüme Altınparklı olan sayın Gönen, Kemeraltı’nın yıllardır adeta genlerini özümsemiş, yaşı kadar çarşının tarihsel süreci içersindeki tüm değişimlerine tanıklık etmiş ve çarşının içerisinden cıkmış asırlık Altınordu kulübüne başkanlık yapmış ve halihazırda çarşının en önemli simgesi Hisar Camii’nin yanında baba mesleği olan kurukahveciliği bir ülke markasına dönüştürmüş çok başarılı bir iş adamıdır. Kısacası, birçok sosyal aktiviteyi genç yaşına rağmen başarıyla taşıyabilmiş iyi bir aile reisi olan gerçek bir dost ve insan sevdalısı olan sevgili Gönen derneğin başkanlığına seçilince ben ve benim gibi bağrında büyüdüğümüz birçok Kemeraltı esnafı için ümit kaynağı olmuştu. Son yıllarda hızla kirlenen fiziki yapısı ve işportaya yenilmeye yüz tutmuş ekonomik yaşamıyla İzmir’in pırlantası çarşımızın son dönemlerindeki sorunlarıyla baş edebilecek ve çarsıyı yeniden cazibe merkezi haline dönüştürebilecek, her kurum ve kişiyle barışık başkan bulunmuştu. Göreve başlar başlamaz da bakanından, valisine, stk’lardan, belediye başkanlarına, herkesin katkı koymak adına ziyaret ettiği ve maddi manevi destek verdiği dernek bir anda İzmir kamuoyunun en önemli gündem maddesi oldu. Ancak, ne yazık ki başkan ve Kemeraltı’nın bu güzel balayı günleri uzun sürmedi. Yönetici kimliğiyle çarşının sorunlarına eğilmeye başladıkça başkanın yakın çevresine yakınmaları artmaya başladı. Sanırım kuyumcular çarşısında yaşanan olaylar başkanın psikolojisine ve sağlık dengelerine en büyük darbeydi.
Yıllardır Kurukahveciler Odası Başkan vekilliği yapacaksın, Konyalılar Vakfı Başkanlığı yapacaksın; yetmedi, Türk spor tarihinin en önemli kulüplerinden birinin başkanlığını yapacaksın, milyonlarca insanın sosyal aktivitelerine yön vereceksin yani okyanusları yüzerek geçecek ama çayda boğulacaksın. Sanırım, hasta olan sayın başkan sevgili İlyas Gönen değil. Gerçek hasta, içinde barındırdığı valiliğin pencerelerine bile işporta malların asıldığı, ara sokakları idrar koka , onlarca dükkanı kiralık tabelalarıyla boş duran, tarihe mal olmuş Şükran Lokantası’nın yerine yarım ekmek arası döner kültürünün türediği, onlarca ruhsatı olmayan işyerleriyle doğup büyüdüğüm ve her şeyimi elde ettiğim canım “Kemeraltım’’...
