Top
Aykut Yenice

Aykut Yenice

ayenice@htgazete.com.tr

09/03/2017

Aykut Yenice - Hayatımızın mimarları - HABERTÜRK

 

Dünya Kadınlar Günü söz konusu olunca “kadınlarımızdan” bahsetmeden, onların varlıklarının önemiyle ilgili birşeyler söylemeden geçmek olmaz diye düşündüm. Tek bir güne sığdırılamayacak, hayatlarımızdaki yerleriyle hepimizi omuzlarında taşıyan, bizi biz yapan kadınlarımızın değerini anlatmak aslında kelimelere sığdırılabilecek türden değil.

Annelerimiz, kardeşlerimiz, eşlerimiz, çocuklarımız, omuz omuza mücadele verdiklerimiz hep onlar. Hangi sıfatının hakkını ödeyebilmek mümkün ki?

Daha hayata ilk gözlerimizi açtığımızda sonsuz şefkat ve sevgisiyle bizi koruyup kollayan, en doğru, en ahlaklı insan olma yolunda bizi hayata hazırlayan annelerimizle başlayan yolculuğumuz, kız kardeşlerimizle hayatı paylaşmayı öğrenmekle devam edip eşimizle kurduğumuz yuvadaki düzen, saygı, sevgi bütünlüğü içinde sürüp gitmez mi? Çocuklarımız özellikle kız çocuklarımız en narin, en incinmesinden korktuklarımız olmaz mı?

Bir kadının dokunduğu, yüreğini kattığı bir şeyin çirkin, yakışıksız, estetik duygudan uzak olduğunu gören var mıdır? Mümkün değil. Varlığı, duruşu, düşünüş tarzı ve yaptıkları hep dünyayı daha da güzelleştiren şeylerdir aksine.

ANLAMLI DÜNYA

Erkek olarak verdiğimiz kararlar, öfkelerimiz, hırslarımız onların dokunuşuyla anlamlı ve yaşanılabilir hale getirir dünyayı. Bizler sadece hedeflerimize yöneldiğimizde sadece düşüncelerimizi kabul ettirmek isteklerimizle, en doğruyu biz biliyoruz tavırlarımızla hareket ederken bizim çoğu zaman gözden kaçırdığımız şeyleri tamamlayan kadınlarımızdır. Çünkü onlar çok önemli bir noktayı hiçbir zaman gözden kaçırmazlar.

Sadece bir an düşünerek aslında kadınların dünyadaki varlıklarının ne kadar önemli olduğunu anlamak mümkün. Onların olmadığı bir yaşamı düşünün. Sabah uyandınız. Yanınızda anneniz, eşiniz, çocuğunuz yok. Evde sesiniz yok. Sabah kahvaltınız yok. Havada güzel kokan bir şey yok. Kulağınıza çalınan melodiler yok. Kahkahası yok. Kıyafetleriniz darmadağın. Evde düzeniniz yok. Dışarı çıkıyorsunuz. Hepsi tek tip , aynı renk kıyafetlerle herkes birbirinin aynısı. Mimik yok. Estetik yok. Neşe yok. Renk yok.

Bu kadarını bile düşünmek ne kadar da zor değil mi? O zaman yanınızdayken hepsinin ayrı ayrı kıymeti bilinmeli.

Siz olmadan da onlar bir sürü şeyin üstesinden gelebilirken sizden beklediklerine üstelik hiç de ihtiyaçları olmadığı halde bu beklentilerine cevap verebilmek değil midir zaten adam olabilmek belki de?

Görevimiz misyonumuz oldukça basit aslında. 0nlar zaten yaşamımızı bu kadar kolaylaştırıp adeta hayatımızın mimarı olurken, ona bu kadar anlam katarlarken bizim üstümüze düşen sadece buna yaraşan “adam” olabilmekte.

Hepimizin bu beklentiyi karşılayabilmemiz dileğimle.

Sevgiyle kalın, ağız tadıyla kalın...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları