Top
Ali Gültiken

Ali Gültiken

agultiken@htgazete.com.tr

07/12/2016

Hakem imzası

 

Bu seviyelerde bu kadar kırılma olmaması gerekir. Hele Beşiktaş gibi bu ligin her maçını tek tek emeğiyle örmüş bir takımın hiç yaşamaması gerekir. Çünkü bu maça kadar Beşiktaş hem çok emek verdi, hem değişti hem de büyük bir gelişim kaydetti. Bu maçta yaşadıklarımız bunların hiçbirisiyle örtüşmüyor. Beşiktaş kalitesinde ve tecrübesinde bir takımın yapacağı işler değil.

Yenilen ilk gol büyük bir bireysel hata. Taca çıkmış bir topa stoper gidip hamle yapmaz. Hele kanat oyuncusuna bu müdahaleyi hiç yapmaz. Müdahale yapıyorsan da ya topu alırsın ya da bir şekilde atağı kesersin. Bunu yapamadığın zaman Yarmolenko kalitesinde bir oyuncu da gelir sana bunun faturasını ödetir.

Her şeye rağmen yediğimiz bu golden sonra ikinci gole kadar oyunu dengeledik. Rakibin üzerine gitmeye başladık. Kazandığımız ölü vuruşlar var, kornerler var ama yediğimiz bir kontra topun bedeli çok ağır oldu. Bu bedeli Dinamo Kiev değil, hakem ödetti! Faulü yapan Gonzalez, cezalandırılan Beck. Yine devamında yanlış bir kararla; sarı kart yerine çıkarılan kırmızı kartla bir anda doğal olarak kroke olduk. Ve bunun bedelini hakikaten çok ağır ödedik. Oyundan koptuk, oyun disiplinini elimizden kaçırdık. Takım mücadelesinden bireysel çırpınmaya döndük. Pozisyonlarımızı kaybettik.

Bu durum gerçekten ne beklediğimiz ne de düşündüğümüz bir şeydi. Çünkü bu seviyelerde bu tür şoklar çok nadir yaşanır ve yaşanmamalı. Ben, şunun için bunu kabul etmiyorum: Bu takım bu maça kadar bu ligin şartlarını yerine getirdi. Oyun olarak da getirdi, taktik olarak da getirdi, performans olarak da getirdi. Bu kadar iyi bir seviyede bu büyük emeği böyle bir finalle bitirmemek gerekirdi. Maçı kaybedebilirsiniz ama kontrolü kaybetmemelisiniz. Bu seviyelerde eksik kalmak elbette birçok dengeyi kökünden oynatır. Fakat Beşiktaş’ın ligde ve Şampiyonlar Ligi’nde yaşadığı birtakım süreçler var. Bunların içinde hakikaten alkışlanacak geri dönüşler de var. Bu maçın 2-0 olmasından sonra işte bu birikimden dolayı tüm takım yine bir reaksiyon vermek istedi. ‘Bunu tekrar edebilir miyim?’ diye de bir zorlamanın içerisine girdiler ama bu sefer sonuç istediğimiz gibi olmadı. Oyun içinde aldığımız bu risklerin sonuca yansıması farklı oldu.

Bu maçın neticesi çok kötü olsa da, hepimizin üzerinde büyük bir şok yaratsa da bu, Beşiktaş’ın bugüne kadar yaptıklarını ortadan kaldırmaz. Beşiktaş, sahip olduğu oyuncularıyla, teknik kadrosuyla farklı bir lig olsa da yine de Avrupa’da yoluna devam ediyor. Bazen büyük hayal kırıklıkları, büyük şoklar yaşayabilirsiniz ama bunlardan doğru dersler çıkartılabilir. Belki de bu yenilgi, Beşiktaş’ı, bundan sonra yarışacağı Avrupa Ligi’nde daha üst seviyelere doğru getirecek bir yolun da başlangıcı olabilir. Bardağın dolu tarafından baktığımızda bunu temenni ediyoruz. Ama alınacak dersleri de bir kenara yazıyoruz.

 

ABOUBAKAR

Şampiyonlar Ligi bir platformda her oyuncunun, hem kendine hem takımına hem de camiasına karşı sorumluluklarını unutmaması gerekir. Beck’in kartı bir hakem faciası. Ama Aboubakar’ınki yapılacak iş değil. ‘Ona küstüm, buna küstüm, şuna kızdım’la bu seviyelerde futbolcu davranışı olmaz.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları