Top
Turgay Güler

Turgay Güler

turgayguler@hotmail.com

24/12/2020

Ya kasıt varsa

Oda TV iki hafta önce bir istatistik yayımladı. Üşenmemişler aralarında benim de bulunduğum birçok yazarın bir yıl boyunca neler yazıp çizdiğini incelemişler. Aslında bu incelemenin temel maksadı ‘yandaş’ diye nitelendirdikleri yazarların (ki bu yandaş ifadesi çok ayıp ama inatla sürdürüyorlar) bir yıl boyunca CHP aleyhine kaç yazı yazdığını ortaya çıkarmak.

Eyvallah!

Bu yılın ilk on bir ayında Akşam Gazetesi’nde 131 yazım yayınlanmış. 79’unda CHP, 31’inde de Kemal Kılıçdaroğlu varmış. Aslında CHP’ye ayırdığım yazıların birçoğunda Kemal Bey’in adı zaten doğal olarak geçiyor. Tasnif bu yüzden bir parça sıkıntılı. Ama olsun, dert değil.

Yani demek istiyorlar ki varsa yoksa CHP. İyi de nasıl olmasın? Şu Kemal Bey’in halini görmüyor musunuz Allah aşkına? Siz niçin iki satır yazmıyorsunuz?

***

Salı günkü grup toplantısı sonrasında yine tüm Türkiye Kemal Bey’i konuştu.

Açık söyleyeyim; kusura bakmasın ama insanlar kendisiyle dalga geçti. Buna niçin fırsat veriyor?

Kemal Bey niçin bu kadar tutarsız?

Niçin sürekli yalan söyleme ihtiyacı duyuyor?

Kemal Bey ne dediğini bilmiyor! Kurduğu cümlelerde, vardığı yargılarda mantık aramaya kalkmayın, bulamazsınız.

Gün geçmiyor ki saçmalamasın.

Haşa! Bunları hakaret kastıyla söylemiyorum. Bu bir durum tespiti. Ama yine de bu tür ifadeler kullandığım için üzgünüm ve bu yüzden hem kendisinden, hem de ailesinden özür diliyorum.

***

Gürsel Tekin 7 Haziran seçimlerine giderken bir basın toplantısı düzenlemiş ve ‘8 Haziran’da ilk işimiz bu kirli gazetelerin tamamına el koymak olacaktır’ demişti.

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke daha üç ay önce katıldığı bir televizyon programında yandaş olmakla suçladığı Türkiye’nin en büyük beş şirketi için ‘Ne müzakere yapacağız? Müzakere falan yok. Buraya yazacağız; bunlar artık kamunundur diyeceğiz ve devam edeceğiz’ diye son derece skandal ifadeler kullanmıştı.

Gürsel Tekin yandaş olmakla suçladığı gazetelerin isimlerini tek tek vermişti ancak Böke ‘el koymakla’ tehdit ettiği o şirketlerin isimlerini vermeye cesaret edememişti.

Neyse biz gelelim asıl meselemize yani Kemal Kılıçdaroğlu’na.

Kemal Bey salı günkü grup toplantısında Tekin ve Böke’nin bu sözlerine rağmen çıktı ve şöyle dedi:

‘-Muhalefet etmeyen medya kuruluşlarının kapısına kilit vuracağız. Ak Parti’yi destekleyen işadamlarının şirketlerine el koyacağız.- Yani ben demişim, biz demişiz, el koyacağız. Böyle bir şey hiç ağzımızdan çıkmadı, hiç ama’.

Şimdi gözümüzün içine baka baka yalan söyleyen Kemal Bey’i nasıl görmezden geleceksiniz?

Bitmedi.

Salı günkü grup toplantısı evlere şenlikti.

Kemal Bey aynı konuşmasının devamında ‘uyuşturucu ticareti yapan adamdan vergi alacaksın, organ ticareti yapan adamdan vergi alacaksın’ dedi.

Allah aşkına görmeyelim mi bu saçmalığı? Yazmayalım mı? Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve genel başkanlığını yaptığı partinin geldiği şu hale bakın yahu.

O bunları söylerken gruptakiler de alkışlıyordu.

Pes!

Covid’le mücadelede önerdiği yöntem hâlâ insanların dilinde. Neymiş? Oyun kâğıtları her el yenilenirse sorun kalmazmış.

Bu mudur?

Hangi birini sayayım.

Ve son bir not.

Kemal Bey’in eşi ve çocuklarına bir çift sözüm var. Allah aşkına görmüyor musunuz babanızın halini? Buna niçin müsaade ediyorsunuz? Belli ki bir yerlerde sıkıntı var. Kemal Bey’in eline tutuşturulan o metinlerin yazarıyla hiç mi konuşmuyorsunuz?

Niçin böyle saçma sapan metinler yazıyorsun’ diye hiç mi uyarmıyorsunuz?

Ya bilerek yapılıyorsa? Ya kasıt varsa!

Dilim varmıyor ama bir ihtimal daha var.

Kemal Bey dün dediğini bugün inkâr ediyor. Ya unutkanlık başladıysa.

Demem o ki ailesi olarak Kemal Bey’le ilgilenmek zorundasınız.

Bilerek yapıyorsa da ilgilenmelisiniz! 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp