Memur ve emeklisine yüzde 49.

SSK ve Bağkur emeklisine ek zamla birlikte yüzde 42.

Bu orana haklı bir itiraz var.

Tamam! 11 ilde bir büyük deprem felaketi yaşandı.

EYT yasalaştı, milyonlarca kişi emekli edildi.

Savaşlar, küresel kriz ve enflasyon, enerji ve gıda fiyatlarındaki küresel artış...

Eyvallah! Hepsi doğru.

Ama ortada 7 puanlık bir fark var. Bu yüzden de emekliler kırgın ve kızgın. Sebebi ne olursa olsun bir geçim sıkıntısı yaşanıyor. Bu nedenle de 7 puanlık farkı çok ama çok önemsiyorlar.

Haklılar.

Öyle ya da böyle bu farkın kapatılması gerekiyor. Erdoğan'ın 'ama efendim' diye söze başlayanlara zerre kulak asmadan 'eşitleyin' talimatı vermesi gerekiyor.

Günledir bu konuda mesajlar alıyorum. Yüzlerce, binlerce hem de! 'Turgay Bey ne olur sesimiz ol' diyorlar. Muhalif olanlar da 'yazsana, yazamazsın ama...' diye başlayıp saydırıyorlar.

Yazdım! Ekrandan da seslendirdim.

Daha fazlasını da söyleyeceğim.

Şadi Yazıcı.

Tuzla Belediye Başkanı.

İstanbul'un en başarılı belediye başkanlarından biri. Seviliyor, beğeniliyor. Öyle ki adı İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığında bile geçti. Yeniden aday yapıldı. Çalışkan, dürüst. Kibir yok. Halkın içinde.

Amma!

31 Mart'ta zorlanacak.

Çünkü Tuzla'da lüks villalar, siteler inşa edildi. Tuzu kurular geldi.

Benzer bir durum Eyüpsultan için geçerli.

Deniz Köken de çalışkan ve başarılı bir belediye başkanı.

Lakin Göktürk ve Kemerburgaz başta olmak üzere Eyüpsultan'da tuzu kuruların sayısı arttı. Malum yine lüks villalar, siteler.

Üsküdar! Hilmi Türkmen.

O da çalışkan, o da başarılı.

Zeytinburnu!

Ömer Arısoy. O da aynı.

Tamam çalışıyorlar, iş yapıyorlar, seviliyorlar. Gelin görün ki işleri zor.

Gerekçe aynı! Lüks villalar, siteler. Hasılı tuzu kurular! Yanlış anlaşılmasın lütfen! Villaya da zengine de düşmanlığım yok.

Neyse! Biz şimdi gelelim asıl meselemize.

Şadi Yazıcı, Deniz Köken, Hilmi Türkmen, Ömer Arısoy madem bu kadar başarılılar o halde villalardan, lüks sitelerden niçin oy alamıyorlar? Çünkü AK Parti tuzu kuruların partisi değil.

Şişli niçin CHP'deyse, Kadıköy niçin CHP'deyse söz konusu zenginler de o yüzden AK Parti'ye oy vermiyor. Nişantaşı niçin her zaman CHP diyor mesela?

Demem o ki AK Parti fakirin fukaranın, garibin gurebanın, işçinin emekçinin, köylünün emeklinin, ezilenlerin partisi. AK Parti'yi 22 yıldır bu kesimler iktidarda tutuyor. AK Parti de bu süreçte milyonlarca insanı çeperlerden merkeze taşımayı başardı. Milyonlarca insan ev sahibi araba sahibi oldu. İyi eğitime, insanca yaşama kavuştu.

Lakin son tahlilde yüzde 7 çok mühim.

Ne yapıp edip emeklilerin gönlünü almak gerekiyor.

Şüphesiz geçim sıkıntısı çekenler dünyanın halini, küresel krizi, savaşları görmüyor değil. Görüyor. Ama Erdoğan'a da güveniyor. Bir yolunu bulacağına inanıyor.

Bugüne kadar da öyle olmadı mı?