Türkiye'nin başkentinde; dağa kaldırır gibi bir siyasi partinin ilçe başkanını kaçırıyorsun. Yere yatırıp gırtlağına çöküyorsun. Darp ediyorsun ve zorla Mansur Başkan'dan özür diletiyorsun. Gırtlağını kesmekle tehdit ediyorsun.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma var; bir yıldan beş yıla kadar.

Kaçırma ve esnasında şiddet var; yedi yıla kadar.

Ölümle tehdit var; iki yıla kadar.

Öldürmeye teşebbüs var; on beş yıla kadar.

İşlenen bu suçların üst limitten cezalandırılmasını gerektirecek video çekimi, paylaşımı var...

Var da var!

Beyimiz çok cesur ama! Kendisine kimseciklerin bir şey yapamayacağına inanmış!

Devletin, yargının kendisine dokunamayacağına inanmış.

Sırtını Mansur Başkan'ına mı dayamış?

Başka nasıl izah edilebilir ki?

Mansur Yavaş'la konunun ne alakası var değil mi? Yok tabii canım!

Haberi bile olmamıştır! Olmamıştır tabii!

Mansur Başkan'a soru sorduğu için darp edilen muhabirler de gördük biz ama neyse. Biz şimdi gelelim asıl meseleye. Kaçırılan, darp edilen kişi İYİ Parti Beypazarı İlçe Başkanı Recep Önder.

Devletin yargısı var! Recep Önder'in genel başkanı var! Gereği yapılır!

Benim merak ettiğim husus tüm bu suçları işleyen şahsın neye, kime güvendiği. Yahu en az 15-20 yıl ceza alır. Adam korkmuyor. Niye korksun ki? Sokakta kendisi gibi elini kolunu sallayarak gezen binlerce 'eşkıya' var.

Anayasa Mahkemesi'ne güveniyor olabilir!

Şebnem Korur Fincancı'ya da güvenebilir!

Olay Ankara'da olmuş lakin Bodrum'da bir hakim-savcı bulunabilir?

Kaçırılan ilçe başkanına 30 yıl ağırlaştırılmış hapis cezası verilir olur biter! Gülmeyin! Olur mu olur!

Peki ya Mansur Yavaş? O dert etmeli mi? Tabii ki hayır! O azmettirmemiş ki! Kaldı ki bizim millet böylesi vurdulu kırdılı işlere bayılır değil mi? O biçim reklamı oldu başkanın! 'Mansur Başkan'a iftira atana işte böyle yaparlar' değil mi?

Birkaç gün önce İstanbul Küçükçekmece'de yaşanan terör saldırısı sonrasında olana bitene bir baksanıza. Ekrem Başkan anında bir paylaşım yapıp 'konunun AK Parti ile alakası yok, zaten ölen de yok, konu başka bir asayiş olayı' diye hüküm verdi anında.

Savcı oldu, hakim oldu, polis oldu...

Kalaşnikof'la asayiş olayı! PKK değil, terör değil!

Çağlayan Adliyesi önündeki saldırıyı hatırlayın. Saldırgan belli, hangi terör örgütü üyesi oldukları da. Ölen var, yaralanan var... Ama suçlu başkası. Seçime gidiyoruz ya, hep oluyor böyle işler!...

Baksanıza FETÖ ile iltisaklı 450 hakimin göreve iadesine hükmediliyor. HSK haklı olarak isyanlarda.

Tüm bunlar bir tek bana mı tuhaf geliyor yahu?