Top
Turgay Güler

Turgay Güler

turgayguler@hotmail.com

12/05/2020

Cilve devenin neyine

Ne oldu ne geçti elinize?

Tatil yaptı diye eleştirdiniz, temel atma-ma töreni yaptı diye yerden yere vurdunuz.

Neymiş efendim? Çalışmıyormuş, iş yapmıyormuş, gezip duruyormuş.

Beğendiniz mi şimdi yaptığınızı?

Dört yıl sabredemediniz!

Oysa ne tecrübesi vardı da iş yapacaktı?

Sanki Beylikdüzü’ne bir çivi mi çaktı?

Kadrosu bile yokmuş, sonradan ortaya çıktı.

Falanca müdürü, daire başkanını kovmadım, partizanlık yapmıyorum’ diye hava atıyor ya, vallahi yalan.

Hodri meydan! Denemesi bedava, kovsun da görelim.

İstanbul felç olur felç. Eli mahkûm.

Dahası iş yapma diye bir derdi mi vardı da yüklendiniz adama.

Deveye cilve yap demişler, kıçıyla köyü yıkmış.

Devede değil ki suç, ondan cilve bekleyende.

Deve bu yahu, ne cilvesi.

Adamın biri üç tel saçıyla berbere gitmiş. ‘İmajımı değiştireceğim, saçımı sağa yatırıp fönle’ demiş.

Berber çaresiz yatırmış ama bir teli kopmuş.

Adam öfkelenmiş, ‘tamam sola yatır o zaman’ demiş.

Ne yapsın berber, eli titreye titreye sola yatırmış ama bir teli daha kopmuş, kalmış tek tel.

Adam bu kez öfkeden deliye dönmüş. ‘Bırak be adam bırak dağınık kalsın’ demiş.

İGDAŞ ekipleri dün Ümraniye’de kazı yaparken doğalgaz borusunu patlattı, faciadan döndük.

İSKİ geçen hafta Şişli’de çalışma yapıyordu, doğalgaz borusunu patlattı, neyse ki sıkıntı yaşanmadı.

İki hafta önce yine İSKİ, Beylikdüzü’de çalışma yaparken doğalgaz borusunu patlattı. Ortalığı alevler sardı. Ölen olmadı çok şükür ama 2’si ciddi 17 kişi yaralandı.

Ondan önce de Esenyurt’ta patlattılar, Allah bekledi ucuz atlattık. Bir kişi yüzünden yaralandı, bir bina yandı.

Üç hafta önce Kadıköy’de boru yenilemek istediler, sonuç tam bir fecaat. Su borusunu patlattılar bu kez, Kadıköy, Kadıgöl oldu.

Önceki gün yine Kadıköy’de itfaiye tatbikat yaptığı esnada merdiven kırıldı, maalesef iki itfaiye eri yaşamını yitirdi.

Allah rahmet etsin, başımız sağ olsun.

Korona-morona dinlemeyip Murat Ongun’un doğum günü partisine koştu ama iki itfaiye erinin cenaze törenine gitmedi.

İyi ki gitmedi!

O yüzden diyorum; karışmayın, ilişmeyin. Bırakın dört yıl daha oyalansın. İstanbul’un neye ihtiyacı var Allah aşkına? Olana da vizyonu yetmez zaten.

Tamam, beceremiyor.

Tamam, savsaklıyor.

Ne yapalım?

Sabredeceğiz.

Oturma, iş yap’ diye her ağzınızı açtığınızda İstanbul bir faciadan dönüyor.

Yaz geldi bak! Teşvik edin tatile gitsin. Eleştirmeyin ama ne olur!

Tatil en çok sana yakışıyor’ deyin.

‘İstanbul’da her şey çok güzel oldu sayende’ deyin.

15 milyon 999 bin 999 kişi seni alkışlıyor’ deyin.

İtiraz edecek, ’16 milyon’ diyecek. Kırmadan izah edin, ‘efendim o bir sizsiniz ya’ deyin.

Kaz dağlarındaki villalarına gitsin. Gerçi o villalar için orman katletti, kendisini alkışlayacak yaprak bulamaz orada ama.

Neyse, nereye gideceğine bile karışmamak lazım. Canı nereye istiyorsa oraya gitsin.

Ama İstanbullunun otobüslerini tatile çıkarmasın. İnsanlar korona günlerinde perişan oluyor.

Çıksın zekât toplasın, fitre toplasın, fetva versin…

Milyonlarca lira ödeyip abuk sabuk broşürler bastırıp dağıtsın.

Ama İstanbul’un otobüsünü, metrobüsünü, tramvayını, metrosunu ellemesin.

İETT’de herhangi bir otobüs şoförü arkadaşı çağırsın o bile çözer sorunu.

Bu arada yeri gelmişken söyleyelim.

Fazilet durağı fecaatine ‘organize kötülük’ demişti.

Görüntüleri izlemiş, kanı donmuştu. ‘Lanet olsun böyle siyasete’ diye afra tafra yapıyordu.

Mahkeme konuyu inceledi.

Bütün iddiaları yalan ve asılsız çıktı.

Hem de belgesiyle bilgisiyle.

Evet lanet olsun böyle siyasete.

Ne diyelim başka.

Yapraklar alkışlasın seni.

Ve son bir not.

Yavaş yavaş normalleşme adımları attığımız şu günlerde, bu arkadaşın beceriksizliği yüzünden sıkıntı çekeceğiz.

İstanbul halkının Vali Yerlikaya’dan bir ricası var. Sayın Valim şu toplu taşıma işini siz çözün ne olur.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp