Yunanistan kaşınıyor hem de öyle böyle değil!

Gırtlağına kadar borç batağında.

Ne limanı kalmış, ne havaalanı.

Her şeyini satmış.

Her şeyini!

Üretemiyor, yaşlanıyor...

Elli yıl borç ödeyecek. Belki de altmış yıl.

Türkiye ile savaşmayı tek çıkış yolu olarak görüyor.

Ayranı yok içmeye ama havasından da geçilmiyor!

Boş hava.

Almanya'sı, Fransa'sı, Amerika'sı, İngiltere'si gazlıyor.

Bir yandan gazlıyor öbür yandan da borçlandırıyor.

Gelelim Miço'ya.

Açık söyleyeyim kendini nimetten sanıyor.

Doğu Akdeniz' de, Ege'de bir provokasyondan öbürüne koşuyor. Aklı sıra Türkiye'yi tahrik edip hataya zorlayacak.

Alman Başbakanı Olaf Scholz'u Yunanistan'a davet etti.

Selanik'te bir araya gelecekler.

Scholz bu ziyarette Türkiye'ye dönük mesajlar verecek!

Türkiye'yi itidalli davranmaya, uluslararası hukuka uygun hareket etmeye çağıracak.

Miço da zevkten dört köşe olacak.

Tam bir tiyatro anlayacağınız.

Miço'nun derdi Erdoğan'ı yalnızlaştırmak.

'Almanya Türkiye'ye silah satmasın' diyor.

'Yatırımlarını Yunanistan'a kaydırmasını' istiyor.

'Türkiye' ye ambargo uygulayın' diyor.

Miço bildiğiniz şımarık bir çocuktan farksız.

Dedim ya kaşınıyor.

Bilmiyor ki kış geliyor.

Bilmiyor ki o çok güvendiği Avrupa'nın vanası Türkiye'nin elinde.

Demem o ki Miço'nun kurduğu hayaller Türkiye' deki 2023 seçimlerine endeksli. Erdoğan kaybederse Miço bütün hayallerine ulaşacak.

Nasıl mı olacak?

Hadi açıkça ifade edelim öyleyse.

Mesela Erdoğan gider Kılıçdaroğlu gelirse...

Mesela!

O vakit Yunanistan da Batı da tezlerini Kemal Bey'e yani Türkiye'ye güle oynaya kabul ettirir.

Öyle ya Kemal Bey o tezleri daha bugünden kabul etmiş.

Nedir onlar?

Kemal Bey ve CHP'si ve de ittifak ortakları ki buna HDP de dahil, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'den çekilmesini savunuyor. Şüphesiz bunu da öyle yekten söylemiyor. Ya ne yapıyor?

Türkiye'yi Doğu Akdeniz ve Ege'de 'agresif' olmakla suçluyor. Böylece çaktırmadan Miço'yu arkalamış oluyor.

Doğu Akdeniz ve Ege'de 'uluslararası hukuk' arıyor.

Doğu Akdeniz ve Ege'de sorunların 'diplomatik' yollarla çözülmesini istiyor.

Kulağa ne de hoş geliyor değil mi?

Nasıl olsa vatandaşın bir kısmı Kemal Bey'in ne demek istediğini anlamaz!

Bir kısmı da zaten kendi tabanı ne verirsen yiyor ya nasıl olsa!

Valla kimse hoplayıp zıplamasın; hatırlasanıza Karabağ işgalden kurtarılırken CHP ve HDP'den yükselen çığlıkları. HDP açıktan Ermenistan safında yer alırken, CHP sorunun 'diplomasiyle' çözülmesini savunuyordu.

Otuz küsur yıldır bir arpa boyu yol alınamayan diplomasi!

CHP'den kim çıktı da bu duruma itiraz etti.

Hiç kimse!

Hülasa Miço dört gözle Kemal Bey'in yolunu bekliyor.

Yunanistan'ın eski Başbakanı Yorgo da bekliyordu.

Gençler belki hatırlamaz Kemal Bey kaset kumpası sonrası CHP Genel Başkanı olduktan bir yıl sonra ekonomik krizle boğuşan Yunanistan'ın o günkü Başbakanı Yorgo Papandreu'ya şöyle seslenmişti:

'CHP olarak projelerimiz var. İktidara geldiğimizde bu projelerimizle Yunanistan'a da yardımcı olacağız. Dayan Yorgo geliyoruz'.

İnanmayan girsin Google'a da baksın.