Top
Turgay Güler

Turgay Güler

turgayguler@hotmail.com

07/05/2020

Yetersiz bakiyeye geçtiler

Korona kadar tehlikelidir sosyal şizofreni. İddialı olacak belki ama daha tehlikeli olduğu zamanlar da vardır. Sosyal şizofreni de bulaşıcıdır. Kabul, korona kadar hızlı değildir. Lakin önlem alınmazsa hızlanır.

Pençesine düşürdüklerini yalanla amel eder hale getirir. Bir sonraki aşama ümitsizliktir. O da karamsarlığı besler. Ardından histeri nöbetleri başlar. Sonrası vahim.

Ama daha da vahim olanı; bu illete düçar olanların, yalanın yalan olduğunu bilmesidir. Bilir ama gereğini yapamaz, çünkü algısı felce uğratılmıştır, beyninin sadece bir tarafı çalışır. Muhakeme yeteneği de kaybolur. Anlamsız bir kin ve nefret duygusuyla doludur. Dostunu düşmanını tanıyamaz hale gelir. Artık gerçeklik kaybolmuştur.

Korono virüs bilinçli mi yayıldı bilinmez ama, sosyal şizofreni de kasıt vardır. Bir amaca matuftur. Dahası pandemiye de dönüşür.

Bu peşrevin ardından, gelelim asıl meseleye.

Korona’nın çıkış yeri Wuhan’dır, sosyal şizofreninin ise CHP Genel Merkezi.

Peki pandemiye nasıl dönüştü?

İzah edeyim; Suud, BAE, İngiltere, Fransa, Almanya, İsrail, Amerika sermayeli, unvanlarının sonunda Turkish ifadesi bulunan medya kuruluşları eliyle.

Mesela CHP Genel Merkezi Türkiye’nin korona virüs nedeniyle dünyaya yaptığı yardımlar karşısında paniğe kapıldı. Amerika’nın bile Türkiye’ye el açar hale gelmesine fena bozuldular. Oysa salgın Türkiye’yi perişan edecekti, hastaneler yetmeyecekti, ilaç bulunamayacaktı, marketler yağmalanacaktı, halk ayaklanacaktı.

Olmadı ya, üstelik dünyaya da el uzatıyor ya, çıldırdılar.

Dışarıdaki şizofrenilere gelince; onlar da ‘Tayyip Erdoğan’dan nasıl yardım istersiniz’ diye yırtıyor bir taraflarını.

Ama nafile, yardımı alan minnettar, konu kapanmıştır.

Şüphesiz içeridekiler de dışarıdakiler de pes etmeyecek. Zira amaçları aynı; Türkiye’yi durdurmak.

Kabul etmeyen varsa da hakikat şu ki, bunun yolu Erdoğan’ı devirmekten geçiyor.

Net olan bir şey var, bugünkü CHP’nin derdi iktidar olmak değil, Erdoğan’ı devirmek.

Bu uğurda bir sosyoloji inşa ediyorlar yıllardır, çıkış noktası anlamsız ve haksız Erdoğan düşmanlığı. Sosyal şizofreniyi de böyle bulaştırıyorlar sinsice. Onlara her başarı Erdoğan’ı hatırlatıyor. Ama Erdoğan bu şizofrenik zihinlerde kötü olarak kodlandığı için başarı eşittir kötülük olarak algılanıyor.

Daha çok kodlama için daha çok yalana ihtiyaç duyuyorlar.

Misal; maske bulamıyorum yalanı.

O yalan iş görmeyince de Amerika’ya kaliteli maske, bize dandik yalanı.

O da mı olmadı, damat maske fabrikası kurmuş yalanı.

Tüm bunlardan sonra size sosyal şizofreni pandemisiyle ilgili son durumu aktarayım.

Çok şükür gerilemeye başladı.

Hem dünyada hem Türkiye’de.

Fazilet otobüs durağında olmayan yolcuların olmayan görüntülerini izlerken kanının donduğunu iddia eden prototipin de diğerlerinin de toplumsal kredileri yetersiz bakiye veriyor artık.

60 liralık koliyi 150 liraya satması, 20 liralık dezenfektanı 74 liraya alması da cabası.

Bu tatilsever arkadaş dün İndependent Türkish’e bir röportaj vermiş ve eski Atatürk Havalimanı bölgesine yapılan hastane için ihanet demiş.

Ellemeyin desin.

Tutmayın önünde eylem yapsın.

Yollarını kapatsın, suyunu kessin.

Karışmayın.

Bunun genel başkanı da şehir hastanelerine savaş açmıştı.

Artık her yaptıkları, her konuştukları sosyal şizofreni pandemisinin gerilemesine katkı sağlıyor.

Doğrunun, iyinin, güzelin, hakikatin er ya da geç ortaya çıkma gibi kötü bir huyu vardır.

Ne güzel.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp