Tamam güldük, eğlendik...
Birileri de umutlandı...
Ama yeter, bu şamataya bir son vermeli artık. Bu şarlatanlara bir dur demeli.
Al eline mikrofonu her gün bir yalan, her gün bir polemik...
Gündemi değiştir, hakikati perdele...
İstanbullular! Hakikatle yüzleşme vakti gelmedi mi? Şamatacılar, tantanacılar, sirk cambazları sizi daha ne kadar kandırabilir yahu? Kandil'in, terör örgütünün talimatıyla uzlaşıyorlar adına da 'Kent Uzlaşısı' diyorlar. Sana da 'emekli maaşı' türküsü söyletiyorlar.
Eyvallah, tencerede sıkıntı var. Ama konu bu değil!
Özgür Özel terör sevici operasının elini öpüyor sonra da bu konu kendisine sorulduğunda şöyle diyor: Bir Türk sanatçının elini öptüğünde sorun olmuyor da bir Kürt sanatçının elini öptüğünde sorun oluyorsa burada çok acayip bir ayrımcılık var.
Şu şamatacılığa bakar mısınız Allah aşkına! Sorun elini öptüğün 'sanatçının' milliyeti değil ki? Özgür Özel hakikati gizlemekle kalmıyor bir de nifak çıkarıyor. Bozgunculuk yapıyor. 'Yahu ben o operacının o tür söylemleri olduğunu bilmiyordum' dese sorun kalmayacak. Ama demiyor çünkü diyemiyor. Derse dağlardan zılgıtı yer!
Görmeyecek misin ey millet!
İmamoğlu Rojda isimli bir 'sanatçının' konserine gitmiş. Rojda Kürtçe ağıt okumuş... İmamoğlu çok duygulanmış. Gözleri dolmuş. Peki Rojda'nın ağıtında ne var? PKK propagandası. Açık seçik, aleni! Dahası Rojda bu ağıt yüzünden ceza bile almış. Peki İmamoğlu bunu bilmiyor mu? Bilmez olur mu? Biliyor! Ama diyelim ki bilmiyor? O vakit çıkıp 'ben bu ağıtta PKK'nın kutlandığını bilmiyordum, Kürtçe de bilmediğim için anlamadım' demesi gerekir.
Demez, demeyecek, diyemez!
CHP listelerinden seçime sokulan DEM'lilerin kimliklerine bir bakın. Kanı donar insanın. PKK sempatizanları CHP listelerinde kendilerine yer bulmuş.
Sana 'emekli maaşı' türküsünü söyletirken kendisi de PKK ağıtlarını dinliyor.
Sözün bittiği yerdeyiz. Siyasetin ucuz polemikler peşine takılmak yerine hakikati süratle ve etkili bir dille anlatması gerekiyor.
Emin olun sokaktaki vatandaşın tüm bu olup bitenden haberi yok.
