Top
02/01/2023

Benediktus'unardından

B.

Papa XVI. Benediktus öldü...

Dinler arası diyalog diye bir şeye inanmıyorum, inananların neye inandığını da anlamıyorum.

Elbette dindarlar arası diyalog diye bir şeye inanıyorum ve bunu gerekli görüyorum; ki bu insanlar arası diyaloğun bir alt başlığıdır.

Buna rağmen Papa II. Jean Paul'ün İslam dinine ve Müslümanlara karşı sergilediği yaklaşımı hürmetle yâd ediyorum.

Politikti-değildi mülahazasına girmeden, iki kutuplu dünyada Müslümanları Doğu Bloku'na karşı Batı Bloku'na çekmeye çalışıyordu demeden saygıyla yâd ediyorum.

Neticede Vatikan son derece politik bir kurumdur ve elbette kendi politik çıkarlarını ve Batı'nın politik çıkarlarını önceleyerek yapar her ne yaparsa. Öyle hak ve hakikat namına doğru bildiğini söyleyen bir kurumdur ve aleyhine de olsa doğruyu dillendirir zannediyorsanız lütfen zannetmeyiniz.

Jean Paul vazifesini gördü, Berlin duvarı yıkıldı, Doğu Bloku çöktü...

Ve Polonyalı Papa vefat etti.

Yerine gelecek ismi tüm dünya merak ediyordu ve Kardinal Ratzinger kendisine Benediktus mahlasını seçerek papalık tacını taktı, tahta oturdu.

Pontifex'in kendisine uygun gördüğü isim bir mesaj taşıyordu. Nursialı Aziz Benediktus, Hristiyan Avrupa'nın manevi koruyucusu... Onun ismini kendisine Papalık mahlası seçti ve Medeni Batı'yı Vahşi Doğu'ya karşı koruma görevini üzerine aldı.

11 Eylül paradigmasının papası, Huntington'ın papası, dinlerin ve kültürlerin savaşının papası oldu. Bir modern haçlı seferine rehberlik eden Papa oldu Benediktus...

Alman teolog Hans Küng, hayatını anlattığı "die umstrittene Wahrheit" isimli eserde gençlikteki dostu Ratzinger'e sitem ediyor ve diyor ki "bir zamanlar Kilise'nin yanlışlarını gören ve bunları düzeltmeye baş koymuş iki gençtik. Ben hâlâ bu yanlışlara karşı mücadele ediyorken, Ratzinger bu yanlışları sürdürmeye ve daha büyüklerini işlemeye ahdetti..."

Kilise'nin cürümlerine cürüm ekler gibiydi.

Yazdığı Deus Caritas est (Tanrı sevgidir) isimli risalede Tanrı'nın insana, insanın insana ve insanın Tanrı'ya olan sevgisini anlattıktan yalnız birkaç ay sonra, Almanya'nın Regensburg şehrinde yaptığı konuşmada İslâmiyet'e ve Hazreti Muhammed'e (S.A.V) tahkir edici sözler yöneltmiş, Hazreti Muhammed'in insanlık için kötü olandan başka hiçbir şey getirmediğini söylemişti. Her köşesi Batılı beyaz adam tarafından tutuşturulmuş, alev alev yanan İslam dünyasını agresiflikle itham etmişti. Bir milenyum papasının Haçlı seferi nasıl olur, bunu göstermişti.

Hayatı boyunca tartışılan işlere imza attı...

Gençliğinde Hitler gençliğinin üyesi, orta yaşlarında muhafazakar bir ruhban, Papalık devrinde paradigmanın hizmetkarı ve sekiz yüz yıl yıl sonra tahttan çekilen ilk Papa olarak tarihe geçen ve sürekli tartışılan bir şahsiyetti.

Yol açtığı tartışmalar ölümünden sonra da devam ediyor. Şimdi herkes merakla bir Papa hayattayken ölen bir Papa'nın cenazesi nasıl kaldırılacak diye merakla bekliyor.

Bütün bunlardan mada bir hakikat karşımızda duruyor. Ratzinger'in vefatıyla Katolik dünyasında bir dönem açılmamak üzere kapanıyor. Kilise'nin çatısını tutan pilpâre yıkıldı.

Şu günden sonra Kilise'yi çok radikal değişiklikler bekliyor.

Çok değil birkaç yıl içinde rahiplerin evlenebildiği, eşcinselliği kutsayan, geleneksel değerlerinden tamamen uzaklaşmış bir Kilise ile karşılaşacağımızı söylemek kehanet sayılmaz.

Allah ömür verirse göreceğiz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları