İktidar 31 Mart’ta güç kaybederse rahatlayacaklarmış.
Kimler?
FETÖ ile PKK...
Nereden anlıyoruz bunu?
Kendileri söylüyorlar.
Hiç utanmadan, sıkılmadan “seçimde CHP, İP ve SP’yi destekleyin biz de rahatlayalım” diyorlar.
Seçim seçim olmaktan çıkmış terör için “rahatlama seansı” haline gelmiş.
Bunları “rahatlatma vazifesi” de meşru zeminde siyaset yapma iddiasındaki muhalefet partilerine düşmüş.
***
İş bununla kalsa iyi...
Terör maşalarının sözlerinden “rahatlamakla yetinmeyecekleri” anlaşılıyor.
Baksanıza, tehdit diliyle muhalefete ayar üstüne ayar veriyorlar.
Patron edasıyla “bizim oylarımızla seçildiğinizi bileceksiniz” diyerek posta koyuyorlar.
Biri de çıkıp bunlara “hadi oradan” diyemiyor.
Niye?
Cevabı HDP’li Sezai Temelli “ortaklaştık” diyerek veriyor.
İttifak yapmamışlar ama yerelde ortaklaşmışlar.
Terör bağlantılı olduğu ileri sürülen isimleri belediye meclis üyeliği listelerine “ortaklaşarak” doldurmuşlar.
Sezai Temelli üst perdeden atıp tutuyor.
Onun salladıklarını Kılıçdaroğlu, Akşener ve Karamollaoğlu afiyetle yutuyor.
Demek ki, ortaklaşma sırasında “iş bölümü” de yapmışlar.
HDP konuşacak, diğerleri susup dinleyecek.
***
Hale bak.
Kandildeki terör ağalarından “HDP’nin diğer partilere sızarak Türkiye’nin tamamına yayılma projesi” ifşaatları geliyor.
Doğu ve Güneydoğu’da bitme noktasına gelen PKK, HDP maskesiyle ‘terörü Türkiye’nin batı illerine taşıma hedefini’ saklama gereği bile duymuyor.
FETÖ’cü hainlerden “CHP, İP ve SP’ye atılan her oy bizim terörist olmadığımızı ispat edecek” sesleri yükseliyor.
Bütün bunlar milletin gözü önünde cereyan ediyor ama muhalefet ittifakı görmedim, duymadım, bilmiyorum havasında “3 maymunu” oynuyor.
Mafya usulü “omerta kuralı” devrede...
***
Muhalefet “terörle ortaklık” iddialarına neden suskun?
İstiyorlar ki, bu durumu “seçim stratejisi” diyerek geçiştirelim ve rahatlayalım.
İyi de ortada yakın ve açık bir tehlike var, adı da terör...
Şakası olur mu?
“Muhalefetin kolunu bacağını teröre kaptırmış olma ihtimali” başlı başına bir güvenlik sorunudur . Demokratik hukuk düzeninden, meşru sivil siyaset alanından söz edeceksek bu durumun her yönüyle açıklığa kavuşturulması Türkiye’nin bir numaralı meselesi olmalıdır.
Hem de seçimden bağımsız olarak...
