CHP ile PKK'nın siyasi uzantısı DEM Parti ilişkisi...
Nedir?
-"Seçim işbirliği" sanmanızı isteyecekler.
Ama "kırmızı halı" kardeşliği seçimle sınırlı bir ortaklık değil.
ABD ve Batı ittifakı, kurmak istedikleri "teröristan" yüzünden Türkiye ile yaşadığı sorunları aşmak için yeni bir projeyi devreye soktu.
Bu proje Türkiye için "daha özgürlükçü, liberal, Batı ile uyumlu" bir siyaset önerisi ambalajı ile raflardaki yerini almak üzere...
Özgür Özel ve DEM Parti sözcülerinin "açık ve şeffaf ortaklık" söyleminde buluşmaları yerel seçim pazarlıklarını aşan bir duruma işaret ediyor.
Kolay mı?
Değil.
Ama deneyecekler.
CHP kendi kitlesine ne diyor?
- "DEM Parti ile ittifaka mecburuz"...
Yani, CHP'deki itirazları "matematik gerekçe" ile bertaraf ediyor.
Ama aynı zorunluluk diğer partiler için geçerli olmuyor.
İyi Parti'nin desteği DEM Parti'ninki kadar önemli görülmüyor.
Üstelik DEM Parti'nin getirecekleri konuşuluyor ama...
Götürecekleri hesap edilmiyor.
Adını koyalım, CHP bir tercih yaptı.
DEM Parti'nin "ağır yükünü" taşımayı seçti.
Bu yük Türkiye'nin terörle tavizsiz mücadelesinin "tam karşısında" durmayı zorunlu kılıyor.
Çünkü DEM Parti müstakil siyaset izleyebilecek bir yapı değil, terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı... Bunu reddetmiyor, sahipleniyor.
DEM Parti ile ortaklığı içine sindiren CHP aslında terör örgütü PKK'nın siyasi hedeflerine hizmet etmeyi de almış, kabul etmiş oluyor.
Elbette yansımaları olacak.
Ve bunlar meselenin sadece "seçim" olmadığını tez vakitte gözler önüne serecek.
Gelelim işin en tehlikeli tarafına...
CHP'nin elindeki en büyük sermaye nedir?
- Yıllardır tüm unsurları ile kendi kitlesine aşıladığı AK Parti ve Erdoğan nefreti...
Peki, CHP bu sermayesini şimdi kim için seferber edecek?
-PKK'nın siyasi uzantısı DEM Parti'nin "bölücü, yıkıcı, terör destekçisi yaklaşımları" için...
Ne göreceğiz?
-DEM Parti, terörist başı Öcalan için "özgürlük" isteyecek.
Türkiye'nin milli bütünlüğünün tam karşısına "4 parça Kürdistan" hayalini koyacak.
Türk bayrağı yerine terör paçavralarını her yerde sergileyecek.
İstiklal Marşı'nı birlik ve bütünlüğümüzün simgesi olarak kabul etmemeye devam edecek.
Tüm bunları göstere göstere yapacak.
Ve CHP "ne olmuş yani" demekten öteye geçemeyecek.
Hatta CHP'li kitlelere "seçim matematiğinden kaynaklanan mecburiyet" gerekçe gösterilerek "susun, tepki vermeyin yoksa seküler yaşam tarzımız tehlikeye girer" saçmalığı dayatılacak. Böylelikle terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı DEM Parti "laikliğin teminatı" olarak sunulacak.
Bugüne kadar CHP içinden DEM Parti ile kurulacak ortaklığa yönelik cılız dahi olsa tek bir itirazın yükselmemiş olması kimsenin dikkatini çekmiyor mu?
