Top
13/06/2020

Çocuklarda davranışsal bağımlılıklar

Yetişkinler olarak bizler davranışlarımız ile çocuklara rol model oluyoruz. Pandemi sürecinde ebeveynler çocukları ile daha fazla vakit geçirme imkânı buldular. Çocukların duyguları hakkında konuşmalarına izin verildiğinde ilişkiler güçlendi, verilmediğinde ise evde çözümü zor krizler başladı. Canı sıkılan çocuk can sıktı. Özellikle de anneler bu süreçte çocuklarının İnternet kullanım sürecine müdahale edemedi. Yalnızca çocukların değil kendi kullanım süresinde bile problem yaşayan birçok ebeveyn oldu. Kendi sorununu henüz fark edemeyip, çocuğuna nasıl rol model olduğunun ise ayrımına varamayan anne babalar çocuklarının davranışsal bağımlılıklarına etki etmiş midir? Davranışsal bağımlılık nedir? Ailenin davranışsal bağımlılıkta etkisi var mıdır? Davranışsal bağımlılık nasıl önlenebilir? Bu önemli sorular üzerinden süreci değerlendirmek isterim…

DAVRANIŞSAL BAĞIMLILIKLAR

Kimyasal bağımlılıkları duymuştuk. Alkol, uyuşturucu, sigara gibi… Peki, davranışsal bağımlılık da nedir? Özellikle de pandemi sürecinde artış gösteren davranışsal bağımlılıklar; kumar, ekran ve teknoloji bağımlılığı. Salgın sürecinde teknoloji hayatımızın olmazsa olmazı oldu. Ciddi anlamda hayatımızın bir parçası olan bu durum kullanım sürecimizi bir anda 5-6 yıl ileri götürdü.

Normal seyrinden sapmalar yaşayan kullanım süresinin zararlarına değinmeden geçilmemelidir. Endüstrinin bu anlamda ciddi kazanımı birçok bireyin hatta çocukların davranışsal bağımlılık geliştirmesine neden oldu. Özellikle online kumar, porno ve oyunlar zararlı kullanım sürecini oldukça doldurdu. Kimyasal bağımlılıklardan tanı olarak farklı olmasa da, tedavi kısmında ciddi farklılıklar gösteren davranışsal bağımlılıkların bizlere geliş nedeni bile farklıdır. Normal davranış ile bağımlı davranışı önce birbirinden ayırmalıyız. Beyine, kimyasal bağımlılığın verdiği zararı veren davranışsal bağımlılık yalnızca daha yavaş ilerler. Hatta bazı durumlarda davranışsal bağımlılığın daha zararlı olduğu düşünülmektedir. Özelliklede ebeveynler bilmelidir ki bu bir hastalıktır ve tedavisi mevcuttur.

AİLENİN DAVRANIŞSAL BAĞIMLILIKTA ETKİSİ VAR MIDIR?

Canı sıkılan anne babanın kendini ekrana bakma zorunda hissetmesi durumu, çocuğun gözlemlediği bir şeydir. Çocuğuna internet kullanım süresi için sınır koyan ebeveyn, kendi kullanımı kontrolden çıktığında çocuk için nasıl bir model olur? Bu önemli soruyu önce kendimize sorup süreç ile yüzleşmemiz gerekmektedir. Çünkü kendi canı sıkıldığında çevreden gördükleri ile üretime geçen çocuğun bu durumda gözlemledikleri ile mağdur olması kaçınılmazdır.

DAVRANIŞSAL BAĞIMLILIK NASIL ÖNLENEBİLİR?

Gerçek hayatımızın zenginleştiği bir durumda sanal dünyadan beklentilerimiz azalacaktır. Her can sıkıntısında ekrana bakma zorunluluğu gerçek hayatın fakirleştiğinin bir göstergesidir. Bu anlamda gerçek hayatta çocuğun neleri kaçırdığına bir bakmakta fayda vardır. Gelişimi için spor yapmıyorsa ya da geliştireceği bir yeteneği varken ekran başında kendi yeteneklerini köreltiyorsa, bu çocuğun önce iyi bir gözlemciye ardından onu gerçek çözüme ulaştıran bir ebeveyne ihtiyacı vardır. Problem fark edilirse çözüm yaklaşmıştır. Tamamen yasaklamak yerine doğru yönlendirme oldukça önemli bir başlangıçtır. Eğlence kadar faydalı olmasına da zaman ayırılmalıdır ki çocuk doğru kullanım için yönlendirilmiş olunsun. Henüz sorun ortada yokken önlemler alınmalıdır. İnterneti kullanan çocuk bu kullanımında neler yapıyor diye aile tarafından kontrol edilmelidir. Aksi halde oynadığını sandığı bir kumar oyunu onu bağımlılığa hazırlayabilir. Kullanımın süresi değil içeriği önemlidir.

İnternet kullanımı ile hayatımızda yer olan siber zorbalık mağdurlarının klasik zorbalıktan farkı ve etkisi daha fazladır. Çocuktaki travma ve tedavi süreci ise uzar.

Özellikle de anne babaların çocukları için söyledikleri “İşi gücü oyun oldu, sosyalliği zayıfladı ve ders çalışmıyor!” şeklindeki cümleleri bu konudaki kritik bilgilerdendir. Gittikçe artan kullanım süreci, içinde zararını barındıran bir zararlı kullanım sürecidir. Zararlı kullanım sürecinde mutlaka profesyonel bir destek alınmalıdır. Hele de çocuk yalan söylemeye başladıysa ve olumsuz duygu durumundan kaçmak için İnternet kullanımını arttırıyorsa ciddi bir durum ile karşı karşıya kaldığımızı bilmeliyiz. Aile içi ilişkilerinde sorunu olan, olumsuz arkadaş çevresine sahip olan ve yalnızlık gibi ruhsal sorunları olan çocukların davranışsal bağımlılık geliştirme riskleri oldukça fazladır. 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp