Top
11/06/2023

Nargile gerçekleri

Bu haftanın konusu olarak tütün bağımlılığının "kuyruklu" aktörü olan nargile konusunu ele almak istedim.

Bir tütün çeşidi olan nargilenin dünyada 120 milyondan fazla kişi tarafından kullanıldığı tahmin edilmektedir. Yeşilay tarafından yapılan bir araştırmada ülkemizde 18-24 yaş arasındaki bireylerin nargile kullanımının yüzde 7,3 olduğu ve kullanıcıların yüzde 88'inin aromatik nargileyi tercih ettiği gösterilmiştir.

Dünya genelinde nargile kullanımı insanlar arasında ve toplumda bir sosyalleşme aracı olarak görülmektedir. Türkiye'de ise bunlara ilaveten nargileye dair toplumda yaygın ve yanlış kanıların, kanaatlerin ve hatta efsanelerin olduğu da görülmektedir.

Mesela, nargile kullanıcıları tarafından dumanın sudan geçtiği ve böylelikle zararlı kimyasalların temizlendiği iddia edilir. Hâlbuki hava kabarcıkları sudan geçerken muhtevaları hemen hemen hiç değişmemektedir.

Esas itibarıyla muhtevasında tütün olup olmadığına bakılmaksızın bütün nargile ürünleri hemen hemen aynı oranda kanser yapıcı özelliğe sahiptir. Tütün kullanıldığında ayrıca nikotin bağımlılığını, uyuşturucular kullanıldığında ise oluşabilecek uyuşturucu bağımlılığını ilave olarak dikkate almak gerekir. Ayrıca sıvının konulduğu şişe içindeki muhtevanın alkol ve benzeri bağımlılık yapıcı maddelerden birisinin olması halinde ise, ilave olarak bunların da farklı bir bağımlılığa yol açabileceği unutulmamalıdır.

Ağıza alınan ve adına marpuç denen ağızlıklar vasıtasıyla AIDS, tüberküloz, pek çok virüslere bağlı bulaşıcı hastalıkların ağızdan ağıza yayıldığı bilimsel olarak ispatlandığı konuyla ilgili herkes tarafından bilinmektedir.

Zehir tacirleri uyuşturucu ve diğer maddelere bulaştırmak istedikleri körpe yavruların önce bir kere denemesini isteyerek bunlarla tanıştırırlar. Gençlerdeki merak duygusu, "bir kere denemekle bir şey olmaz" dürtüsüyle birleşince zehir tacirlerinin arzusu da yerine gelmiş olur. Nitekim, zaten bunu bilen zehir tacirleri hiçbir çocuğa veya gence "bu uyuşturucuyu al ve kullan" diye yaklaşmazlar. Genelde bir tek sigara veya nargile görüntüsünde veya alkolsüz bira ikramı en çok tercih edilen yollardandır. Bu ilk denemeyi bir başkası, onu da bir diğeri takip eder ve nihayet satıcıların müşteri envanterine yeni bir kişi daha ilave edilmiş olur.

Bu vesileyle nargile kullanımına bağlı olarak uyuşturucu tehlikesine bir kez daha dikkat çekmek istiyorum.

Kanada'da 18-24 yaş arası gençler üzerinde yapılan bir araştırmada, nargile içtiğini söyleyen gençlerin 3'te 1'i esrar ve diğer yasa dışı uyuşturucuları da kullandıklarını belirtmiştir. Aynı araştırmada, nargile içmeyen gençlerin sadece yüzde 11'i uyuşturucu kullandığını ifade etmiştir. Nargile içen ve içmeyen gençler arasında yapılan kıyaslamaya göre, nargile içen gençler, uyuşturucu ve türevlerini kullanmaya daha fazla eğilimli bulunmuştur.

Amerika'da Northeastern Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada, üniversite öğrencilerinde nargile kullanımı incelenmiş ve öğrencilerin yüzde 14,1'inin nargile kullandığı belirtilmiştir. Araştırmada nargile kullanıcılarının alkol, sigara, esrar, kokain gibi diğer maddeleri de kullanma oranının nargile kullanmayanlardan daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Kenya'da yapılan bir çalışmada ise Kenya Sağlık Bakanlığı Alkol ve Uyuşturucu İstismarı ile Mücadele Ulusal Kurumu tarafından toplanan nargile örneklerinin yüzde 79,2'sinde eroin testinin pozitif çıktığı ortaya konulmuştur.

Anlaşılacağı üzere bu "kuyruklu" canavar, bağımlılık tehdidini kesinlikle tetiklemektedir. Ülkemizde ve dünyada son yıllarda uyuşturucu kullanımının yaygınlaşmasında nargilenin önemli bir etkisi olduğunu düşünmemek asla mümkün değildir sevgili okurlarım.

Kişisel düşüncem, tüm dünyada nargile ile ilgili politika değişikliklerine gidilmesi yönündedir. Kansere sebep olması, uyuşturucu bulaşına giden yol olması ve diğer sağlık etkileri nargilenin kamuya açık alanlarda yasaklanması için zaten yeterli sebeplerdir.

Ülkemiz dahil pek çok ülkede sigara kullanımını azaltmak için uygulanan kanunlar maalesef nargile için uygulanmamaktadır.

Dünyadaki halk sağlığı otoritelerinin önerdiği nargile kullanımının kapalı alanlarda yasaklanması, fiyatlarının arttırılması, yazılı dahil tüm medyada reklamlarının engellenmesi, nargile şişelerine tıpkı sigara paketlerinde olduğu gibi sağlık uyarıları konulması nargile müşterilerine yaş sınırı getirilmesi gibi uygulamaları biz zaten halihazırda yapmış durumdayız.

Nitekim, Dumansız Hava Sahası projesiyle tüm dünyaya örnek olan ülkemizde, nargileyi tütün ürünü kabul eden ilk hukuki düzenleme 2008 yılında yapılmıştır. Bilahare 2012 ve 2013 yıllarında yapılan yasal değişikliklerle "nargile şişeleri üzerine tıpkı sigaralarda olduğu gibi uyarı mesajları konulması" zorunlu hale getirilmiş, her türlü nargile "tütün ürünü" olarak kabul edilmiş ve yapılan belki de en önemli değişiklik ile çocuklara açık havada olsa bile nargile sunumu yapılması yasak hale getirilmiştir.

Unutulmamalıdır ki, mevcut kanunlarımıza göre, açık havada da olsa 18 yaşını doldurmayanlara nargile sunumu yapılması hapis cezasını gerektiren bir suçtur. Yaptığımız bütün bu değişiklikler dünyanın arzu ettiği, ancak henüz başaramadığı örnek uygulamalardır. Biz bu konuda erken davrandık ve çok güzel hukuki düzenlemeleri başardık. Çünkü, ülkemizin çocukları ve gençleri her şeyin en güzeline layıktır.

Sağlıklı nesiller için sağlıklı bireylerin yani sağlıklı çocukların olması ise kati suretle şarttır.

Yeniden vurgulamakta fayda vardır ki, nargile tütün ihtiva etmese bile, tamamen meyveden ibaret olsa bile en az birkaç paket sigara kadar ve hatta daha zararlı, muhtevasına ilave edilebilen uyuşturucu dahil pek çok katkı maddesi bakımından daha tehlikeli, marpuç-hortum ve sıvı haznesiyle hastalık bulaştırma riski çok yüksek, zaman israfı bakımından ise bir o kadar da ürkütücüdür. Nargile adeta melek yüzlü bir şeytandır.

Ayrıca, günlük hayatımızın içine sanat yoluyla zerk edilmek istemen bu zehir ve benzer diğer zehirler için ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır. "Sigara, tütün, nargile ve kadeh, içki, sarhoşluk mottolu bağımlılık davetiyesi çıkaran her söz ve her ses yasak ve yaptırım listesine alınmalıdır.

Yasalarımız Avrupa standartları üzerinde olmasına rağmen, yaptırım ve uygulama konusunda zaafiyetlerimiz -ne yazık ki - vardır. Unutmayalım ki kanunlar, uygulayıcıları ile ve uygulanabildiği müddetçe kaim olur!

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki yeni kabinenin tütün ürünleri ve tüm bağımlılık yapıcı maddelerle mücadeleye yeni bir ivme kazandıracağına inancım tamdır.

Hasılı kelam, nargile dahil tüm tütün ürünlerinden uzak duralım. Hem kendimizi hem de çevremizdekileri, bilhassa çocuklarımızı koruyalım. Çünkü hayat yaşamaya ve yaşatmaya değer!

Sağlıkla kalınız.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp