Top
Markar Esayan

Markar Esayan

markar.esayan@aksam.com.tr

07/04/2016

Kılıçdaroğlu tahmin edilenden de büyük bir sorun...

Kemal Kılıçdaroğlu, bir kumpas kaseti üzerine önce “aday değilim” deyip, sonra da CHP’nin genel başkanı olmuş bir kişi…

Dolayısıyla, Aile ve Sosyal İşler Bakanı Sema Ramazanoğlu’na salı günkü grupta yapmış olduğu ağır hakaretin, onca bir özelliği yok. Sadece “istikrarlı” denebilir. Ama bizler için olmalı… Bu “biz”in içine CHP’liler dâhil tüm değerli vatandaşlarımız giriyor. Özellikle de kadın vatandaşlarımız. Çünkü siyasetin bu raddede seviye yitirmesi, özellikle de bunun çocuklara ve kadınlara taciz noktasında suiistimal ile yapılması, hepimizin birlikte karşı olmamız gereken bir durum. Kılıçdaroğlu çok seviyesizlik sergiledi; saymakla bitmez. Bunu türlü nedenleri var. Karakterle ilgili olanına girmiyorum. Öncellikle, Kılıçdaroğlu yeteneksiz, o oranda hırslı, karizması olmayan, ışıltısı bulunmayan bir eski tip bürokrat kişilik. Böyleleri, sadece kendi yerini sağlamlaştırmayı düşünür. Partiyi kendisine bağlı kişilerle doldurmaya, tam kontrol sağlamaya çalışmaktadır. Belki de Deniz Baykal gibi karizmatik/güçlü bir liderden sonra, onun bu özellikleri bizzat seçilmesi için etkili olmuştur. Baykal’a, Kılıçdaroğlu’na yaptırdığınız hiçbir şeyi yaptıramazdınız. Siyasi üslup meselesi bir yana, milli konularda dahi bir eşiği bulunmayan gel-git’li tavırlara sürükleyemezdiniz. Baykal’ın hal edilmesinde de bu özellikleri etkili olmuş olmalı. Ancak, özellikle 2013 Gezi krizinde nihai saldırıya geçen ittifakın arka arkaya hamleleri boşa çıktı. Kılıçdaroğlu’nun beklediği teknokrat hükümet de, başbakanlık da, “restorasyon” da hayal oldu. Güvendiği paralel sıralanmış dağlara kar yağdı. Kılıçdaroğlu da iyot gibi açıkta kaldı. Tarihin en başarısız genel başkanı o. Ve bu başarısızlığı/yalnızlığı gizlemek için dozu her geçen gün arttırmak durumunda. Çünkü tıpkı HDP’li seçmenlerimiz gibi, CHP’li seçmenler de soru sormaya başlayacaklar. Hepimiz şundan eminiz ki, diri bir sosyal demokrat parti çıksa, CHP önce baraj altı kalır, sonra da tarih olur. HDP’ye 7 Haziran’da yönelen teveccüh de bu ihtiyaç yüzünden değil miydi? * * * Geçen gün Düzce CHP İl Başkanı’na aşağılık bir saldırı yaşandı. Hepimiz bunu lanetledik. CHP’liler o gün de Meclis’te bu saldırıdan ötürü yine Cumhurbaşkanı ve AK Parti’yi sorumlu tuttu, gerilimi artırmak için ellerinden geleni yaptı. Oysa ilk andan itibaren Düzce il teşkilatı ve milletvekilleri AK Parti adına konuyla yakından ilgilenmişler, geçmiş olsun dileklerini iletmişlerdi. Vali ve emniyet müdürü de öyle. Sonuçta, bu iki saldırganın birisinin CHP’ye, diğerinin de DSP’ye üye oldukları çıktı. Muazzam bir skandaldı. Ama CHP’liler oralı bile olmadılar. Aile bakanına yapılan hakarette olduğu gibi bunu tevil etmeye çalıştılar. Ve bunu her gün yapıyorlar. Bu bir tükenişin ifadesidir. CHP o kadar köşeye sıkışmış, ilkelerden öylesine kopmuş ve ümitsiz bir halde ki; her türlü çılgınlığı yapmaya her an hazır. Pimi çekilmiş bir bomba gibi. Nefrete ümidi bağlamışlar. Her şeyin kötüye gitme olasılıklarına… Sorunumuz tahmin ettiğinizden çok daha büyük sevgili dostlar.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları