Kurtuluş Tayiz - CHP'nin seçim zaferini İsrail tebrik etti, Kobani'de halaya duruldu

CHP'nin seçim zaferini ilk kutlayan İsrail Dışişleri Bakanı oldu. Hani "Erdoğan Gazze'de hiçbir şey yapmadı" denilen İsrail. Hem de zaman yitirmeksizin, İstanbul sonuçları belli olur olmaz. Peki neden İstanbul? Kaybı Erdoğan'ın canını en çok acıtabilecek bir şehir olduğu için herhalde.

İstanbul'un önemi hâlâ tam kavranabilmiş değil; oysa İsrail, CHP'nin İstanbul zaferini neden tebrik ettiğinin farkında. Çünkü İstanbul, 30 yıl önce Erdoğan'ın siyaset sahnesine çıktığı şehir; "yeni Türkiye" İstanbul'da doğup büyüdü, bölgesel bir güç, küresel bir aktöre dönüştü.

AK Partililerin çoğu için bile İstanbul bir para kaynağı olarak görülüyor, daha ileri bir kavrayışları yok. Ne hazin!

Amerikan, İngiliz, Fransız, Yunan, Alman ve İsrail medyasına bir göz atıldığında CHP'nin zaferinin kimleri, nasıl umutlandırıp mutlu ettiği daha iyi görülebilir. Sürekli "Erdoğan yenildi" kavramını kullanıyorlar. Erdoğan "yenildi" lafını kullanmaktan haz duyuyorlar. Batı'da bu "Türkler yenildi" gibi bir şey.

31 Mart seçimlerinden "Erdoğan'ın yenilgisi" diye bahsediyorlar fakat Erdoğan'ın oy kaybını aslında Türklerin yenilgisi olarak sevinçle karşılıyorlar. Alman Devlet Kanalı DW'de yer verilen seçim analizlerinde bu tema açıkça görülüyor.

Yazının başlığında bahsettiğimiz diğer bir seçim kutlamasına gelirsek; o sevinç gösterilerinden biri de CHP'nin ittifak ortağı Kandil'in güdümündeki, Erdoğan'ın "Teröristan" olarak işaret ettiği Kobani'de gerçekleşti. PKK/YPG/DEM bayraklarıyla CHP'nin seçim zaferi kutlandı. CHP'nin seçim zaferi karşısında PKK halaya durdu. İstanbul'da ve belediye kazanılan diğer şehirlerde PKK bayraklarıyla, sloganlarıyla kutlamalar yapıldı.

Oysa teknik olarak ortada DEM'in bir seçim zaferi yoktu; kağıt üzerinde kazanan CHP'ydi!

Fakat gerçek DEM'in büyük şehirlerde oylarını CHP'ye kaydırdığıydı. Dolayısıyla kutladıkları seçim zaferi, ortağı oldukları ittifakın ve CHP'nin başarısı.

Tercümesi şu: CHP ve Kandil/DEM arasındaki kirli seçim taktiği işe yaradı. Muhafazakar-milliyetçi, sağ seçmeni ürkütmemek adına DEM'in masanın altına saklanarak kendini görünmez kılıp oylarını İstanbul'da İmamoğlu'na kanalize etme planı sonuç verdi.

DEM'in İstanbul adayı Meral Danış Beştaş'ın seçim sabahı çıkıp "İmamoğlu'na kazandıran oylar bizim, sakın haa" diye parmak sallayıp tehditler savurması manasız, sebepsiz değil anlayacağınız. Yani İmamoğlu'na gizli anlaşmayı hatırlatıyorlar zaman yitirmeksizin.

Görüldüğü üzere CHP'nin seçim zaferi Türkiye karşıtlarını fazlasıyla umutlandırdı. Başta İsrail ve Kobani olmak üzere Batılı başkentler şimdiden CHP'nin zaferini kutlayarak Türkiye üzerinde yeni planların hazırlıklarına başladı. Ancak Türkiye'nin dinamikleri ve dünyanın gidişatı Türkleri öne çıkarıyor. Türkiye karşıtlarına yazılacak bir zafer yok. Bunun zaman içinde daha iyi görüleceğini ve anlaşılacağını düşünüyorum.