İpsiz, sapsız, çapsız bir takım insanların sosyal medyada hezeyan kusup, reyting uğruna aşağılık ifadelerle sağa sola saldırmasını umursamıyorum. Eminim millet de onların bu şarlatanlıklarını eğlenerek izliyor. Hani başı boş köpeğe bir parça et atınca çenesini kapatıp, gider ya öyle... Havlamasının sebebi o bir parça ettir. Karnı zor doysa da (!) amacına ulaşınca, saldırganlığı biter. Ancak sporda kanaat önderi olarak gördüğümüz, fikirlerine değer verdiğimiz, hataların düzeltilmesinde yol gösterici olan kişilerin bile artık şirazesinin kaydığını görmek bizi üzüyor. Reyting ve kazanç uğruna yapılan şarlatanlıklar gerçekten bu camianın saygın insanlarını da hızla bataklığa çekiyor. Pırıl pırıl gençlerin rol modeli olarak gördüğü bu insanlar konuşurken edebi ve etiği gözetmek zorundalar. Sadece onlar değil, futbolun resmi temsilcileri de bu zehirli dilden uzak durmalı. Sizin yüzünüzden spor, hayatımızda bir eğlence olmaktan çıktı. Hepimiz yay gibi gerildik. Şimdiden söylüyorum. Yarattığınız bu iklimde çıkacak telafisi imkansız olayların sorumlusu sizsiniz. Böyle bir durumda, hukuk azmettirici olarak yakanıza yapışmalı. Bu kadar fitne, fesatı ortalığa yayıp, sonra da hiçbir şey olmamış gibi yolunuza gidemezsiniz. 12 Mayıs 2013'te Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin ardından 17 yaşındaki Burak Yıldırım, Yusuf Ocak tarafından bıçaklanarak öldürüldü. ki aile mahvoldu. Bence o iğrenç lafları etmeden önce Burak Yıldırım'ın fotoğrafına bir bakın. Belki utanırsınız. Oysa çok güzel bir şampiyonluk yarışı oluyor. Cumhuriyetimizden büyük iki büyük çınar, uzun soluklu bir yarışta bize eşsiz heyecanlar, coşkular yaşatıyor. Stres, gerilim bu işin doğası. Üstelik eskiye göre daha adil bir yarış. 6 metre ceza sahası dışından penaltı, 10 metre ofsayttan gol verildiği günlerden buralara geldik. O zaman 'Siyah-beyaz' pozisyonlar VAR'dı, şimdi 'Sana göre, bana göre' VAR. Ama bu çirkeflikler olmamalı. Seviyeyi kaybedersek, geleceği kaybederiz. Bir sözüm de TFF'ye. Türkiye Futbol Federasyonu'nu da süratle Futbol Disiplin Talimatı'nı değiştirip, cezaları daha caydırıcı hale getirmeli. Gerekirse böyle zehirli dil kullananların yöneticiliğini, lisansını askıya almalı. Öyle centilmenlik ödülü verip, çiçekle, böcekle bu gözü dönmüş kişileri hizaya getirmek mümkün olmayacak