Top
Hüseyin Besli

Hüseyin Besli

atifhuseyin@gmail.com

31/03/2024

DEVLET ŞART…

1

Bu köşede 15 Mart tarihinde Seyyid Kutup'tan alıntı yapmıştık. Yaptığımız alıntıların tarihi Ekim 1946 idi. Yani henüz İsrail devleti kurulmamıştı.

O günlerde Filistinliler

İngilizlere ve Yahudilere karşı

direniyorlardı...

Sonra; 27 Mart tarihindeki köşemizde bu kez Peren Büyüksaygılı Mut'un 'Kalem ve Tüfek' isimli kitabından bir alıntı

yapmıştık.

O alıntılarda anlatılanlar ise 1937-38 yıllarında yine İngilizlerin ve Yahudilerin Filistinlilere karşı yaptığı baskıları, işlediği cinayetleri anlatıyordu...

Görüldüğü üzre I. Dünya Savaşından sonra Osmanlı'nın bölgeden çekilip, bölge İngiliz hakimiyetine geçtiği günden beri Filistinlilere rahat verilmemiş.

Yıpratma, yıldırma, bıktırma, usandırma gibi psikolojik baskılarla beraber baskın, katliam, pusu ve cinayetlerle Filistinliler topraklarını terk etmeye zorlanmışlardır.

I.Dünya Savaşı bittiğinde Filistin topraklarının sadece %6-7'sine sahip olan Yahudiler, İngiliz devletinin desteği sayesinde geçen her gün topraklarını genişletmişlerdir.

Bu durum 1948'de İsrail'in kurulmasından sonra da, bu kez devlet terörü şeklinde devam

etmiştir...

2

Geçen gün kütüphanemde bir kitap ararken 2010 yılında yayınlanan bu rapor dikkatimi çekti.

Söz konusu rapor; 27 Aralık 2008 tarihinde başlayıp 18 Ocak 2011 tarihine kadar süren Gazze saldırısı hakkındaydı.

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı bünyesinde kurulan Filistin Platformu tarafından Türkçeye çevrilmiş ve yayınlanmıştı.

500'ü aşkın sayfadan oluşan rapor 23 gün süren Gazze katliamını bütün teferruatıyla ortaya koyuyordu.

Platformun başkanı sıfatıyla Erol Yarar'ın rapora yazdığı önsözde "İsrail devletinin planlı bir şekilde bir milleti pasifize ederek kendi kuruluş ideali doğrultusunda 90 yıldır (1920'den beri) uygulamakta olduğu etkin işgal ve sürekli arındırma metodunun uluslararası uzmanlar tarafından tespitidir" diyor ve sözü "İsrail yapmış olduğu bu haksızlığın hesabını vermelidir" ifadeleriyle bitiriyordu.

3

Demem o ki Osmanlı'nın bölgeden ayrılmasına müteakip Filistin halkı önce İngilizlerin sonra Yahudilerin baskısı ve zulmü altında yaşam mücadelesi vermektedir.

Filistin halkı kâh çeşitli tuzaklarla ve vaatlerle kandırılmış kâh yalnızlığa mahkûm edilmiştir... tıpkı bugünkü gibi.

Elan devam eden katliam bir şekilde duracak; İsrail zulmünün bir daha, bir daha yaşanmaması için bu kez bilakaydüşart sınırları belli ve uluslararası koruma kapsamına alınmış şekilde Filistin Devleti kurulmalıdır.

Eminim Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Türkiye bunun peşini bırakmayacak, bağımsız ve müstakil Filistin Devletinin kurulmasını hep gündeminin baş sıralarında tutacaktır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp