Top
Hüseyin Besli

Hüseyin Besli

atifhuseyin@gmail.com

10/11/2023

‘Acaba'lar

1

Bazıları; hadi isim de söyleyelim, mesela CNN'den Ahmet Hakan, ta baştan beri ısrarla İsrail'in Gazze'ye saldırılarının dini bir veçhesi yokmuş gibi davrandılar.

İsrail'in bir şeriat devleti olduğunu, söz konusu şeriatın ne söylediğini bilmeden, onun yaptıklarının anlaşılamayacağını söyleyenlere istihza ile baktılar üstelik...

Ta ki Netanyahu, Tevrat'tan alıntılar yapmaya başlayıncaya kadar.

Acaba bu tipler, hayatın her alanında din vardır, denmesinden neden bu kadar rahatsız oluyorlar.

2

Netanyahu'nun Tevrat'tan yaptığı alıntılardan birisi de 'Amelika'lılar hakkında. Kimi kaynaklara göre Amelikalılar yeryüzündeki ilk insan kavimlerinden biri, hatta ilki.

Öyleyse, acaba, İsrail, yine Tevrat'a dayanarak 'gohim' anlayışı gereği; sembolik olarak Amelikalıları yok etmekle yeryüzündeki tüm insanları yok edip sadece kendilerinin kalmasını mı arzuluyorlar?

3

Tevrat'tan alıntılara devam edersek...

'Tesniye' kitabından bu kez Yahudilere yönelik olarak tanrı Yehova: "Sizin yüreklerinize öyle bir korku salacağım ki..." der.

Acaba, İsrail'in bugün Gazze'de yaptıkları bu kadim ve bitimsiz korkuyu bastırmak için midir?

4

Hani, deriz ya; Gazze, Gazze'den ibaret değildir. Gazze düşerse İsrail 'Vaat edilmiş Topraklar'a ulaşmak için diğer ülkelere saldıracaktır...

Acaba, bir ülkenin, coğrafyanın, bir devletin mülkü sayılması için illa ki üzerinde kendi bayrağını mı dalgalandırmalıdır?

Tarihe ve mevcut duruma baktığımızda bunun hiç de gerekli olmadığını görürüz.

İsrail, zaten çoktandır; Mısır'dan, Ürdün'e, Lübnan, Suriye ve hatta Irak'a kadar bölgenin tamamını kontrol altına almış bulunmakta, yani Arz-ı Mev'ud'a katmış durumdadır.

Aslında direnen bir Gazze kalmıştır, bir de Türkiye...

Öyleyse, şimdi şöyle bir cümleyi rahatlıkla kurabiliriz;

Eğer Gazze düşerse, İsrail, ardına sıralanmış bilumum müstevlilerle (ABD ve bilumum Batı) beraber Türkiye'ye çökmeye çalışacaktır.

Bu böyle biline...

5

Öyle de,

Acaba; Hakan Fidan- Blinken görüşmesinde, İsrail'in acımasız bombalamaları ve Amerikan donanmasının Akdeniz'e ve Kızıldeniz'e çöreklenmesine karşılık Türkiye Cumhuriyeti Devletinin İHA'sı, SİHA'sı, İDA'sı, özgürleştirilmiş F-16'ları, denizde ve karada ürettiği teçhizatları, yerli mühimmatları ve tabii ki binlerce yıllık bir gelenekten imbiklenerek oluşan mert, yiğit, gerçek askerleri... gündeme gelmiş midir?

YÜZYIL ÖNCE

10 Kasım 1923, Tanin Gazetesi'nde, İstanbul Barosu Başkanı Lüfti Bey'in, istifa/kaldırılma söylentilerinin artması üzerine Halife'ye açık mektubundan... "Gönül istiyor ki bu istifa sözü ebediyen gömülsün kalsın çünkü dünya için bir musibet olur..."

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp