Top
Hikmet Genç

Hikmet Genç

hikmet.genc@aksam.com.tr

07/09/2020

Söyleseler inanmazdık, rüyamızda bile göremezdik!

Yeri geldi bir daha hatırlatalım.

Yer, Haydarpaşa Numune Hastanesi. Vatandaş kolundan ameliyat olmuş. Hastane masraflarını ödeyemediği için günlerce rehin olarak hastanede bekletiliyor. Kapısında nöbetçi var. Hasta dayanamıyor, kaçmaya karar veriyor. Odasının penceresinden (1’inci kat) aşağı atlıyor. Ters bir iniş yapıyor ve ayak bileği kırılıyor.

Neyse ki hastane uzakta değil!.. “Kaçak hasta” hastanenin arka bahçesinden alınıp önden, “acil servisten” yine içeri giriyor.

Gülerdik acınacak halimize. Rehine hasta diye bi’şey vardı.

Yer, SSK Göztepe Hastanesi vardı. Bir yakınım bypass ameliyatı olmuştu. Yoğun bakımdan çıkarıldığı gün ziyaretine gittik. 10 hasta, tek bir odada. Hasta sayısı 10, ziyaretçi sayısı 45! Gürültü kıyamet, hastamızla zor konuşuyoruz. Piknik alanı gibi. Etraf ziyaretçilerin getirdiği yemeklerle mis gibi kokuyor. (Karnımız acıkmıştı. Hastane çıkışı dönerciye koştuğumuzu hatırlıyorum.) Ayaklarımızda 2’nci el galoşlar var. Camlar açık, koridordan kesif sigara dumanı içeri geliyor. Hastane koridorlarında yerde basılıp söndürülmüş sigara izmaritleri vardı. (2’nci el galoşların altlarının delik olmasının sebebini anlamışınızdır.)

Eski adıyla Boğaziçi Köprüsü girişinde don sebebiyle 2 saat mahsur kaldığımızı hatırlarım.

İstanbul’dan Karadeniz’e, Doğu’ya giderken, o tehlikeli yollardan geçerken ettiğimiz duaları unutamam.

90’lı yıllarda ilk defa Almanya’da ‘air-rail’ı görmüştüm. Herifçioğlu asılı ray sistemiyle şehrin üstünde, binaların arasında durmadan seyahat ediyordu. Bindim ve içimden “ulan ben Topkapı’dan Rami’ye 1,5 saatte gidemiyorum” demiştim.

Velhasıl bugün bakıyorum da nerden nereye gelmişiz.

“Yol, hastane, köprü, tünel, havalimanı..vs,” diyorsun. “Tabii ki yapacaklar”

diyor.

Şimdiye kadar yapılmadı peki. Son

15 yılda yapılanlara, 80 sene önce başlansaydı ya!..

O kadar geri kaldık. Kim tuttu elinizi?

Korona ile birlikte ABD-AB ve birçok gelişmiş ülkede sağlık sisteminin nasıl bir anda çöktüğünü, yatak, tıbbi malzeme yetersizliği ve tedavide sınıfta kaldığını tüm dünya gördü.

Türkiye hastane kapasitesiyle ve hastalara yeterli müdahalesi ve hatta 100’den fazla ülkeye gönderdiği tıbbı malzemelerle tüm dünyanın takdirini kazandı. Üstelik dünyanın her yerinden Korona’ya yakalanmış vatandaşlarını evlerine getirdi.

Yetmedi, dünya sağlık krizi yaşarken Erdoğan nispet yapar gibi,

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi,

Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi,

Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi, (45 günde tamamlandı)

Ve “Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi”ni açtı.

O da yetmedi, önceki gün ‘Göztepe Şehir Hastanesi’nin açılışını yaptı.

Araya da 330 kilometrelik yerli ve milli akıllı ulaşım sistemi olan Ankara-Niğde Otoyolu’nu açılışını sıkıştırdı.

Türkiye’deki teknolojik gelişmeleri, sanayideki devrimini, aktif dış politikasını, bölgesel güç ve küresel aktör olmasını saymıyorum bile…

Velhasıl Erdoğan’ın bu ülke için neler yaptığını görmemek için kör olmak da yetmez.

İyiliğin kadrini bilememe, ideolojik körlükle de izah edilemez.  

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp