Gelecek sezonu planlaması için Trabzonspor'un başına getirildi Nenad Bjelica. İlk 2 maçında takımı çok erken eksik kaldığı ve kadroyu yeni tanıdığı için olumsuz görüntüde en masum kişi olarak o seçildi doğal olarak. Ama bu kez farklıydı: Rakip Ankaragücü stres içinde, üstelik 10. dakikada 10 kişi kaldı. Ve Hırvat teknik adam takımla yeteri kadar antrenman yapmıştı zaten. Maça başladığı sistemden verim alamadı hiç, oyun üstünlüğünü hiç eline alamadı bordo-mavililer, şut dahi yoktu.

Fizik olarak inanılmaz kötüler, oyuna zekâ koyamadılar çoğu zaman, pas hataları cabası! Futbolcuların coşkusunun az olması biraz da, şaşaalı geçen sezondan sonra hedefsiz kalınmasına bağlansın hadi ama rakip eksildiğinde de aynı görüntülerini sürdürmeleri şaşırtıcı gerçekten. 3'lü defansa dönüp bir fazla kişiyle rakibi yıldırma çabası da işe yaramadı Bjelica'nın. O ana kadar Bardhi'den sonra sahanın en etkisiz ikilisinden Bartra'nın şutu pas oldu, Umut, Ankaragücü defansının ilk dikkatsizliğinde rahat golü attı. Sadece tabelanın değişmesini sağladı bu gol, 10 kişiyle Ankaragücü daha organizeydi uzun süre. Sonra vasat futbolun içinde herkese ilaç gibi gelen an yaşandı, belki pozisyonu rahattı ama her şeye rağmen Doğucan'ın Umut'a harika asisti, kötü mücadelenin Süper Lig maçı olduğunu hatırlattı izleyenlere! Ankaragücü'nün umudunu da, maçı da o dakikada bitiren asistti o.

Böyle bir atmosferde Nenad Bjelica, gelecek sezonu planlamaya çalışıyor ama işi zor gerçekten. Henüz kendi mücadeleci ve agresif kimliğini takıma geçirememiş belli ki. Takımın neredeyse tamamı geçmişini aratıyor zira. Gençleri deniyor ara ara, onlar da bu tablo içinde kayboluyor. Yine de en azından bundan vazgeçmemeli Hırvat çalıştırıcı, mesela Bardhi'ye, Bartra'ya verdiği kadar süreyi, gençlere tanımalı. Belki içlerinden bir tanesi çıkar, böylece, ekonomik şartlar ortadayken, olası bir transferden kurtulur Trabzonspor!