Dile kolay tam 7 yıl bekledi Beşiktaş dün geceki Şampiyonlar Ligi maçı için. Liglerinde şampiyon olan iki takımdan ev sahibi Benficada Jardel, Jonas, Raul Jimenez ve golcü Mitroglou gibi önemli isimlerin kadroda olmaması, Beşiktaş için çok büyük bir avantajdı. Diğer bir artı ise Aboubakar, Quaresma ve Benficadan kiralanan Taliscanın (İlk 11de olmasa da) rakibi iyi tanımalarıydı.
Beş sezon sonra Şampiyonlar Ligine merhaba diyen Şenol Güneş, dün akşam 7.5 yabancı futbolcuyla takımını sahaya sürmüştü. İlk 10 dakika Benficanın hiç beklemediği bir futbol anlayışı ile rakibin üzerine giden Siyah-Beyazlılar, gol pozisyonuna girmese de Quaresma, Aboubakar ve Caner ile rakibini şaşırtmış, gençlerden oluşan Kırmızı-Beyazlılar, kendilerini beklenmedik bir baskı altında hissetmişlerdi.
İşte ne olduysa 12. dakikada oldu. Bu zaman diliminde sadece Beşiktaş golü yemiyordu. Türk futbolu ile Batı futbolunun arasındaki sistem ortaya çıkıyordu. Gerilerden atılan uzun bir topta Marcelo rakibini kaçırıyor, Tolga bloke edeceği topu rakibinin önüne tokatlıyor, Tosicten önce rakip Cervi, topa dokunup boş kaleye golü atıyordu.
Bu dakikadan sonra ilk yarının uzatmalarına kadar dengeli bir oyunla Beşiktaş beraberlik golünü ararken, orta alanda çok ümit beslediğimiz Oğuzhanın etkisiz futbolu, Aboubakarın bir türlü topla buluşturulamaması, arkadan desteklenmemesi ile Beşiktaş, rakibine ilk 45 dakika boyunca zorlu anlar yaşatamadı.
Zaten bu süreçte de Hortanın 45+1de uzaktan sert şutundan başka Tolgaya da pek fazla iş düşmedi.
Bir tabir vardır, Futbolda adalet yoktur diye. Dün akşam Şenol Güneşin belki oyunun başında yapması gerektiği formayı adaletli dağıtma olgusu ikinci yarı başında Oğuzhan-Talisca değişikliği ile yerini bulmuştu. Beşiktaş bu değişiklikten sonra sahaya ağırlığını koydu. Gökhan İnler ve Atibanın akıl dolu futboluna defansın başta Tosic olmak üzere hatasız oyunu da ilave edilince Benficanın oynar gibi yapıp, bizleri kandırdığına şahit olduk, ikinci 45 dakika boyunca.
Sırp hakem Mazicin Taliscaya arkadan yapılan darbeyi görmemesi ile yüzde 100 verilmeyen bir penaltı, arkasından Quaresma gibi bir yıldızın yüzde 100 gol pozisyonu varken, topu ayağından açması, Cenkin kendisine yakışmayan gol vuruşundaki başarısızlığını görünce kendi kendime Ya sahiden bu futbolda adalet yok mu? diye sormaya başladım.
Quaresmanın top aşkıyla başlayan inanılmaz hatası ve Tolganın kurtarışı, bu düşüncemi biraz dalgalandırırken, son dakikada Talisca, atmış olduğu füzeyle sadece gol atmadı, Futbolda adalet vardır imzasını da attı.