Milli maç haftası öncesinde Kayserispor, Kadıköy'de son saniyelerde 2 puanı kaybeden, F.Bahçe'ye 1 puan hediye eden taraftı. Renktaşı G.Saray ise 2 maçta 6 puan toplamış, lider olarak Kayseri'ye gelmişti.
Misafir takım ilk 30 dakika oyunda ağırlığını koyarken Selçuk'un hareketliliği, Bruma'nın sağ kanattaki canlı ve istekli futbolu, Kana Bıyık ve Ufuk'u zor durumlara düşürürken sol kanatta Carole ve Yasin ikilisi Levent'i zorlamış ancak golcü Eren'i bir türlü topla buluşturamamıştı. Sonra 11. dakikada Yasin'e yapılan Levent'in hareketi penaltı mı sorusunu akıllara getirmişti.
Bence penaltı verilmeli ve faulü yapan Levent en az sarı kartla cezalandırılmalıydı. Neden derseniz Mete Kalkavan, eğer 25. dakikada Eren'in Sow'un omuzunu çekmesine faulü veriyorsa Yasin'e yapılan benzer harekete de yüzde yüz penaltı vermesi doğru olurdu. Hatta dakika 81'de yine Levent, aynı arkadan çekişi Bruma'ya yapmış ve sarı kart yemiş, Mete Kalkavan'ın ilk karttaki cimriliğinden dolayı kırmızıyı görmedi.
G.Saray defansı ilk yarım saat rahat bir futbol sergilemiş, Chedjou'nun uzun topları ile kanat adamları rakibin üzerine giderken "Kim gelirse gelsin bana farketmez" diyen Sabri, belki de maçın kırılma noktası olacak bir dakikada rakibine kendine yakışmayan şekilde topu kaptırmış ve Nakoulma bu hatayı kendi kötü vuruşuyla değerlendirememiş, net golü kaçıran isim olmuştu. 
Bu dakikadan sonra nedeni bilinmez, G.Saray'ın defansa yaslanıp rakibe, "Üzerime gel, bana gol atabilirsin" dercesine basit futbolu sonucunda Mihajlovic'in sağdan yapmış olduğu ortada belki de herkes yine acaba Welliton'un attığı gol ofsayt mı sorusuna cevabı golde, pası veren Mihajlovic değil defanstaki Hakan Balta diyerekten bu golün geçerli olduğunu vurgulayabilirim.
İlk yarıda Ahamada'nın çıkıp Muammer'in girmesinin G.Saray'ın avantajına olacağını tahmin ediyordum ama uzaktan şut çeken başta Sneijder kaliteli ayaklar şut pozisyonunda cimrilik yapınca bu avantajı ilk yarı boyunca kullanamadılar.
Riekerink'in Yasin'in asabi oluşundan dolayı Josue ile Selçuk'u ise istekli olmasına rağmen pasif futbolundan dolayı Nigel de Jong'la değişikliğe gitmiş, ikinci yarı rakibin futboluna üstün futboluna el freni yaptırıp direksiyonun başına tekrar G.Saray'ı geçirmişti. Orta sahada de jong, Tolga ve Sneijder üçlüsü rakibine üstünlük kurarken topla buluşma rekoru kıran Tolga'yı alkışlıyor ancak çekmiş olduğu şutları da kendisine yakıştıramadığımı belirtmek istiyorum. 
Bana göre sezonun G.Saray açısından en iyi transferi kiralık olarak gelip sarı-kırmızılı formayla buluşan Bruma diyebilirim. Ancak Eren gibi hava toplarına hakim olan bir golcünüz varsa, kanatlarda topu bu oyuncuyla buluşturamayan ayaklar olursa ancak bal yapan arı misali iki puanı bırakan taraf olursunuz.