Top
27/02/2024

Sevr'i güncellediler

Kent İttifakı" diyorlar. Aklımız, algılarımız ve yaşadıklarımızla alay ediyorlar. Bölücü bayrakları örtülemeye çalışıyorlar. Bölücü Başına selam gönderen "Biji Serok Apo" sloganlarını duymamamız için kulaklarımızı kapatmaya çalışıyorlar.

Kent İttifakı filan değil bu. İttifak dediklerinin iki tane paydaşı var. Yapılan iş, CHP ile DEM Parti'nin kucaklaşması. El ele, kol kola, kucak kucağa birlikte yol yürümeleri.

10 Ağustos 1920...

Mondros Mütarekesi'nin doğal bir sonucu olarak Fransa'nın Başkenti Paris'in banliyölerinden biri olan Sevres'te (Sevr) Osmanlı ile İhtilaf Devletleri arasında bir antlaşma imzalandı. Tam bir utanç belgesiydi o. Mondros Mütarekesi ile havlu atmış olan Osmanlı'nın toprakları parçalandı. İngiltere, Fransa, İtalya gibi ülkeler paylaştılar.

O antlaşmanın bir maddesinde de Anadolu'nun da içinde bulunduğu bir Kürt Bölgesi vardı. Önce topraklar parçalanacak, özerklik verilecek. Daha sonra da o gün BM'nin işlevini yapan Milletler Cemiyeti'nin kararı ile bağımsızlığına kavuşacaktı.

O antlaşma, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan ile geçerliliğini yitirdi.

Yitirdi, ama o hayal hep tazelendi. Dün Osmanlı'yı parçalayanlar bu hayali hep kaşıdı. PKK bu amaçla kuruldu. Diğer silahlı bölücü terör örgütleri bu hedef için desteklendi. Bu hayale ulaşmak için partileşme süreçleri yaşandı.

En zayıf olduğu dönemde Milli Mücadele ile Sevr'i parçalayıp atan Türkiye Cumhuriyeti de elbette buna izin vermedi.

***

Peki sonra ne oldu?..

"Milli Mücadele Kahramanı" denilen İsmet İnönü'nün oğlu Erdal İnönü, 1991'de bu hedef peşinde koşanları ittifak yaparak TBMM'ye taşıdı. Kimi kürsüden "Kürdistan" sloganları attı. Kimi "İhkak-ı Hak"tan bahsetti. İçlerinden PKK'ya övgüler düzenler, yargılanıp ceza alanlar çıktı.

O yapı hep baş ağrıttı. Pek çok defa, geçmişte Osmanlı'yı parçalayan İhtilaf Devletleri'nin bugünkü temsilcilerine gittiler ve Türkiye'yi şikâyet ettiler.

Biliyorsunuz zaten. Meclis'e taşınan o bölücü yapı içinden, İstanbul'da tren banliyösünde PKK bombaları ile can veren Harp Okulu Öğrencileri için "Savaşta olur böyle şeyler" diyenler bile çıktı.

Bütün bunlar yaşanırken, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal istisna edilirse "Yeniden Sevr" hayalleri kuranlarla Merkez Sol'un dirsek teması hep sürdü. Nihayetinde bir ittifaka dönüştü. Kılıçdaroğlu bu ittifakı gizli yaptı. Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ise alenileştirdi.

Ortada çok ironik ve acınası bir durum var aslında...

Maalesef bütün bunlar "Atatürkçülük" nutukları altında yapılıyor. Bu arada Sevr Antlaşması'nı yırtıp atan Mustafa Kemal'e sırt dayanarak, Sevr'i hortlatmak isteyenlerle birlikte yol yürünüyor. "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyenler, O'nun kurduğu Cumhuriyete düşman olanlarla el ele, kol kola veriyor.

Niye?

Sadece bir koltuk ve güç uğruna!

Peki, ne farkları var bunların, o utanç anlaşmasına imza atan Osmanlı Heyeti ile? Ya da ne ilgileri ve irtibatları var Atatürk'le?

Lafı hiç evirip çevirmeden söyleyelim: Bugün CHP ile DEM Parti arasındaki Kent İttifakı, Sevr'in yeniden güncellenmesidir. Bu kadar açık ve net! Ama bu devlet ve millet izin vermez.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları