Top
25/06/2015

Koalisyon ama kiminle?

Cumhurbaşkanı, yeni hükümetin kurulması için henüz görevlendirme yapmadı. Ancak, siyasi partilerden gelen açıklamalar ve sinyaller nelerin olup, nelerin gerçekleşmeyeceğini şimdiden gösterdi…

CHP, MHP ve HDP üçlüsü içinden bir koalisyon çıkmıyor. Görüldü ki, Kılıçdaroğlu’nun “Yüzde 60’lık blok birlikte hareket etmeli” tezinin gerçekleşme ihtimali yok. Demek ki, hayata geçirilebilirse AK Parti-CHP ya da AK Parti-MHP hükümetlerinden biri kurulacak. Bu hükümetin dinamosu doğal olarak AK Parti olacak. Bunlar olmazsa, Türkiye’yi erken seçim bekliyor. Partilerinin yetkili organlarından tam yetki aldıklarına göre… Bu koalisyonlardan hangisinin gerçekleşeceğini de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ortaya koyacakları tutum belirleyecek. En önemlisi… Türkiye’yi neyin beklediğini anlayabilmek için her iki liderin tribünlere verdikleri mesajlardan çok, parti içinde yaptıkları değerlendirmelere bakmak lazım. * * * Yapılan araştırmalar ortada: AK Parti tabanı CHP’den çok MHP’ye yakın. Tabanın çoğunluğu, koalisyon hükümetinin MHP ile kurulmasını istiyor. MHP tabanında da durum farksız. Yıllardır hükümet olmayı bekleyen taban, partisini iktidarda görmek istiyor. Ama kararı taban değil, Bahçeli verecek. Bahçeli’nin bugüne kadar sergilediği tavır hayli sert. Ayrıca, Bahçeli’nin okları AK Parti’den daha çok Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelmiş durumda. Gazetelere yansıyan haberlere bakılırsa, Bahçeli partisinin yetkili organlarında da sert tutumunu sürdürüyor. Son Başkanlık Divanı toplantısında yine Cumhurbaşkanı’nı hedef aldı… 1) AK Parti’nin Meclis Başkanı Adayı’nı Erdoğan’ın belirleyeceğini söyleyerek, engellenmesi gerektiğinin altını çizdi. 2) CHP’li Baykal gibi MHP’den bir ismin de kendisinden habersiz Erdoğan ile görüştüğü haberi aldığını belirterek, “bu konuda gerekeni yapacağını” söyledi. Erdoğan’sız bir AK Parti düşünülemeyeceğine göre!.. Bahçeli’nin bu tutumunu sürdürmesi halinde AK Parti ile MHP’nin bir araya gelmesi zor görünüyor. Oysa Bahçeli, Hükümet ile Cumhurbaşkanlığı makamı arasındaki çekişmenin Türkiye’ye verdiği zararı bizzat yaşamış bir isim. Ahmet Necdet Sezer’le içinde bulunduğu 57. Hükümet’in çekişmesi sırasında ülkenin ve vatandaşın hangi bedeller ödediğini çok iyi biliyor. Buna rağmen takındığı tavırla uzlaşmacı bir görüntü vermiyor. * * * Kılıçdaroğlu da tribünlere mesaj verirken, Bahçeli’den farklı bir tutum sergilemiyor. Ancak, söylemlerinin giderek yumuşadığını söylemek mümkün. Ayrıca, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin yetkili organlarında yaptığı değerlendirmeler Bahçeli kadar sert değil. Kılıçdaroğlu daha uzlaşmacı bir tavır ortaya koyuyor. Meclis’te görüştüğümüz CHP’li milletvekilleri de AK Parti ile bir koalisyondan yana görünüyorlar. İçlerinde parti içinde ağırlığı olan isimler var. Üstelik, Kılıçdaroğlu’nun manevra alanı 8 Haziran günüyle kıyaslanmayacak kadar genişlemiş durumda. Tabanına nelerin olamayacağını gösterdi. Yüzde 60’lık muhalefet bloğu içinde yaptığı arayışlar, MHP engeline takıldı. Kılıçdaroğlu, artık “Ben üzerine düşeni yaptım” diyebilir: -Yaptım ama Devlet Bahçeli bu blokla birlikte hareket etmeyeceğini açıkça ortaya koydu. Kısacası… CHP açısından AK Parti ile yapacağı bir koalisyonun önü açılmış durumda. * * * Bütün verileri alt alta koyduğumuzda AK Parti’nin MHP’den çok, CHP ile koalisyona gitme ihtimali yüksek görünüyor. Ama siyaset bu!.. Siyasette 24 saat bile uzun bir süre. Devlet Bahçeli’nin sergilediği tavır değişir ve Kılıçdaroğlu gibi bir görüntü verirse, şu andaki mevcut tablo çok farklı bir hâl alabilir.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları