Top
22/02/2024

Özgür Özel'den itiraf

1980 Darbesi'nin ardından partileşme sürecinde, gazeteci olarak siyasette merkezin solunu yakından izledim. İyi bildiğimi söyleyebilirim bu yapıyı. Aydın Güven Gürkan, Erdal İnönü, Murat Karayalçın, Deniz Baykal ve Bülent Ecevit dönemlerinde de hep çekişmeler yaşanmıştır. Zaman zaman sandalyeler de havada uçmuştur.

Ama bu defaki farklı: Savruluyor, yönetilemiyor CHP.

Kendileri de ifade ediyorlar zaten bu durumu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, önceki gün gazetecilere, "Parti içinde geçen kurultayı hazmedemeyen üç-beş hazımsız var" dedi:

-Ama avuçlarını yalarlar.

Kendi söylüyor: Kurultay yapıldı, ama çekişme ve mücadele devam ediyor. Üstelik konu üç-beş hazımsızla sınırlı da değil. CHP'deki bu yapı ve yönetim şeklini hazmedemeyenler oldukça fazla. Parti içindeki istifalar, yayınlanan ortak deklarasyonlar, savaş ilanına benzer açıklamalar da bunu gösteriyor zaten.

Partinin tepesinde koltuğunu korumak için çırpınan Özgür Özel var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin başında, CHP'yi yönetmek isteyen Ekrem İmamoğlu bulunuyor. "Ben kazandırdım, seni bu koltuğa ben oturttum" diyerek, Özel'den diyet istiyor. Kemal Kılıçdaroğlu ise, yediğini söylediği hançerin acısını çıkarmak için bekliyor.

Durum bu olunca, adaylar seçime yönelik olarak değil, yaklaşan kurultay dengelerine göre belirleniyor. Herkes kendi ekibine güç kazandırmak için çırpınıp çabalıyor...

Yaşanan kavgaların altında CHP'nin bu gerçeği var!

***

Gerçi sonunda düğüm çözüldü, ama Hatay'da Büyükşehir Belediye Başkan Adayının belirlenmesi bile ciddi sorun oldu...

Özgür Özel, önce mevcut Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın adını açıkladı. Sonra, yükselen tepkiler üzerine "yeni bir çözüm arayışından" bahsetti. Nihayetinde tekrar başa dönüp Lütfü Savaş dedi.

Düğümü çözmek için katıldığı 75 dakikalık toplantının ardından, gazetecilere şu açıklamayı yaptı:

-40 kişi toplandık, herkes Lüftü Savaş dedi.

İyi güzel de, o 40 kişi kim? Savaş, meydana inip halkın karşısına çıkamaz ve yuhalanırken, nasıl bunu söyleyebiliyorlar? Diğer CHP adayları, ortak bildiri yayınlayıp Savaş'ı deprem yıkımının sorumlusu ilan ederken, nasıl böyle bir tavır ortaya koyabiliyorlar?

"Başka alternatif yok" deniliyor. Oysa çok alternatif var, ama kurultay dengeleri onları kabul etmiyor. Durum bu olunca, CHP halka rağmen seçmene aday dikte ediyor.

***

Bir de DEM Parti ile yapılan anlaşma var. Adına "kent ittifakı" diyorlar. Özgür Özel de bunu saklayıp gizlemiyor.

Eskiden gizli olan işbirlikleri, artık aşikâr yürütülüyor. "Cumhuriyet, temel ilkeler" diyen ve bu konuda mangalda kül bırakmayan CHP, bu değerlerle kavgalı bir partiyle el ele, kol kola yürüyor.

Niye?

Çünkü kötü yönetiliyor; hatta yönetilemiyor, savruluyor CHP. Seçim ve kurultay hesapları birbirine karışmış durumda. O yüzden bir yandan "Atatürk" nutukları atarken, diğer taraftan O'nun kurduğu Cumhuriyeti yıkmaya çalışanlardan medet arıyor.

Bakmayan hormonlu anketlere, algı oyunlarını bırakın. Bütün bunlar gelecekte yaşanacakların habercisi. CHP için geliyor gelmekte olan. Seçim sandığında hepsinin bedelini ödeyecekler.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları