Top
18/04/2024

Sokak köpekleri

Çocukluğum onların arasında geçti. Zamanında sokak köpekleri ile çok haşır neşir oldum. Defalarca da ısırıldım.

Ama korkmam onlardan, şahsen bir sıkıntım da yok. Buna rağmen, sıkıntısı olanları, korkanları da anlayışla karşılarım. Onlara 'Şöyle yap, böyle davran, o zaman ısırmazlar, zarar vermezler" demenin hiç anlamı yok.

Korkuyorlar işte! Mizaçları bu!

Yine de 'korkma" diye dayatanlar var.

Hatta konu öyle bir hale geldi ki, iki ayrı grup oluştu. Birileri ne pahasına olursa olsun, onları sokakta korumaya ant içmiş gibi. Birileri de 'itlaf edin, yok edin bunları" diye bağırıp duruyor...

Durum bu olunca, ortak ve makul bir yol bulmaya çalışanlara iki taraf birden saldırıyor.

Garip bir hal içindeyiz vesselam!

***

Onlarca köpek besledim ve yetiştirdim. Hatta, öyle dönemler oldu ki, sahibi olduğum küçük çaplı süt işletmesinde aynı anda 11 tanesine birden baktım.

Onlar insanlardan çok daha fazla kıskançtır.

Onlarda bir kişiyi koruyup kollama, sahiplenme içgüdüsü insanlardan oldukça yüksektir.

Onların içinde de ruhen problemli olanlar vardır.

Öylesine kıskanç ve kendilerini göstermeye meraklıdırlar ki, beni her gördüklerinde birbirlerine dalarlardı. O dev kangalların arasına girip, kavgayı ayırmak için helak olurdum.

Kim ne derse desin, kim aksini iddia ederse etsin, şehirlerde, insanların arasında gruplar halinde yaşamaları sıkıntılı bir durumdur! Hele hele çiftleşme dönemlerinde ne yapacakları belli olmaz. O ana kadar koruyup kolladıkları sahiplerine bile saldırabilirler! Hep birlikte çok örneklerini yaşadık bunun.

Bazıları, özellikle sakin saatlerde sokağı sahiplenip, gelen geçen araçlara koşup havlarlar. Motorla geçen bir kişinin ani bir şekilde önüne çıkıp kaza yaptırma ihtimalleri yüksektir. Bunun da örneklerini gördük.

Pek çok çocuk onlardan kaçarken araçların altına girip can verdi.

***

Durum bu haldeyken 'Ne yapalım, olur böyle şeyler" diyemeyiz. Bir çözüm bulmak zorundayız.

Aslında çözümü oldukça kolay: TBMM'de bir düzenleme yapılır. Bu konu ile ilgilenmesi gereken belediyelere net ve kaçamayacakları görevler verilir. Geniş ve hayvanların da mutlu olacağı doğal yaşama alanları oluşturulur. Oralara taşınırlar. Üstelik onlar da mutlu olur, insanlar da rahatlar. Kısırlaştırma ile de sorun belli bir vadede çözülür.

Ama buna bile karşı tipler var...

Bazıları, "Hayır, götüremezsiniz onları" diye bağırıyor. Bazıları da "Belediyeler benim paramla besleyecek onları. İstemem, itlaf edin" diye karşınıza çıkıyor.

Taraflar, basit bir hadiseyi çözümsüz kılmak için çırpınıyor. Durum bu olunca sorun iyice kronikleşiyor. Bir grup bu problemin üzerinden ekonomik, bazıları da siyasi rant elde etmek için çabalayıp duruyor...

Ama artık bu sorunun çözülmesi gerekiyor.

Üç bakanlığın ortak yürüttüğü bir çalışma var. Bir an önce sonuçlanmalı ve gerekli kanuni düzenlemeler devreye sokulmalı. Çünkü kronik bir hale geldi durum ve her geçen gün daha büyüyor. Devletin etkili bir şekilde devreye girmesinin zamanı geldi ve geçiyor.

Etkili, insani ve sonuç verici bir düzenleme yapılsın, bağıran da dilediği kadar bağırsın...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları