Top
15/02/2024

Kargaşa-karmaşa

Şunun şurasında 31 Mart'a bir buçuk aydan az zaman kaldı. Ama Türkiye'de böyle bir seçim dönemi yaşanmadı.

Siyasi partilerde aday tespitleri hep sıkıntılıdır; geçmişte de öyleydi, gelecekte de farklı yaşanmayacak. Aday gösterilmeyen isimler ve çevrelerinde yer alanların küskünlükleri, tepkileri çok doğal. Geçmişte, ön seçimin yapıldığı ve adayların partililere seçtirildiği yıllarda bile sıkıntılar vardı. Partilerine küsenler olurdu. Fakat aday tespitlerinin bir kuralı olurdu ve bugüne göre çok adil yapılırdı.

Şimdi öyle değil. Adaylar tepede belirleniyor. Mesela Cumhur İttifakı işi sıkı tuttu. Seçmene, teşkilatlara, milletvekillerine sordu. Tereddütlü olan yerlerde defalarca geriye dönüldü, aynı yollar denendi. Elbette orada da küskünlükler oluyor, ama ciddi bir sıkıntı yaşanmıyor.

CHP'de ise kelimenin tam anlamı ile bir iç savaş var. Çok başlı yapıda, herkes kendi adamını aday yapmaya çalışıyor. Her grup kendi destekçisini öne çıkarmak için çırpınıyor. Durum bu olunca, kamuoyu araştırmalarında sonuncu çıkanlar, en tepede yer bulabiliyor. Doğaldır ki, bu da ciddi bir karmaşa ve kargaşayı beraberinde getiriyor.

Düşünün...

Bir yandan Özgür Özel, diğer taraftan Ekrem İmamoğlu çekiştiriyor. Kılıçdaroğlu da dışarıdan müdahalelerde bulunmaya çalışıyor. Parti içindeki diğer güç odakları ise, fırsatını bulduğunda ataklar yapıyor. Her kafadan ayrı ses çıkıyor. Tıpkı Bremen Mızıkacıları gibi!

***

Bazıları "parti içi demokrasi" diye kendini avutuyorlar, ama böyle demokrasi olmaz. Ortada bir kural yok çünkü. Ayrıca, aday belirlenmesi güçlü olanın iki dudağı arasında. Bir bakıyorsunuz, gökten zembille bir isim inmiş! Kafanızı çeviriyorsunuz, adaylık başvurusunu bile zamanında yapmamış biriyle karşılaşıyorsunuz. "Şu şunun adamı, bu bunun yakını" diye tasnifler yapılıyor. Vatandaş istiyormuş ya da istemiyormuş kimin umurunda!

Bunun da etkileri, kavga, itiş-kakış, oy erimesi olarak görülüyor zaten. Uzun uzun sıralamaya gerek yok. Sadece araştırmacı Hakan Bayrakçı'nın bir tespiti bile yeterli: Ankara-Etimesgut'ta Enver Demirel gibi başarılı bir belediye başkanı bulunmasına rağmen, iyi bir CHP adayı zorlayabilir, oyları artırabilirdi.

Ne yaptı CHP? Etimesgut, belediye ve belediyecilikle hiç ilgisi-ilişkisi olmayan bir artisti aday olarak çıkarttı. Hakan Bayrakçı'nın yaptığı araştırmalara göre, CHP tam 9 puan aşağı indi. Diğer pek çok yerde de durum aynı.

Kendi kendini darbeliyor CHP. Aday olarak öyle isimleri öne çıkarıyor ki, vatandaşı irite ediyor.

Partinin içine düştüğü bu kamaşa-kargaşa arasında İstanbul'da Ekrem İmamoğlu ve Ankara'da Mansur Yavaş gibi isimler de geriliyor, kan kaybediyor. Bütçeleri sağlam, büyük reklam kampanyaları yapıyorlar. Ancak, vaat edecekleri bir proje ve bu şehirler için ortaya koyacakları parlak bir gelecek yok.

Seçim öncesi büyük bir yıkım var CHP'de. Seçim sonrası da pek parlak görünmüyor. Olağanüstü Kurultayın alarm zilleri çalıyor. Böyle bir ortamda niye oy versin seçmen? Kaos, hizmet yokluğu, belediye imkânlarının çarçur edilmesi ve CHP'nin yenden dizaynında kullanılması için mi?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları