Top
08/07/2015

İşte Türkiye...

Zaman zaman reklamlarda Japonlar için “Bak adamlar bunu da yapmış” türünden diyaloglarla karşılaşıyoruz. Ama bunlar artık geride kaldı. Şimdi onlar bize bakıyorlar ve “Aaaa işte” diyorlar:

-Türkler yapmış! Üstelik, sadece bunu söylemekle kalmıyorlar. Bakıyor, inceliyor ve kendileri de yapmaya çalışıyorlar. Geçtiğimiz günlerde Japonlar 80 kişilik bir heyetle Türkiye’ye geldiler. AFAD’ın geliştirdiği afet mücadele sistemlerini incelediler. Ardından da bize bir teklifte bulundular: -Biz bütün çalışmalarımızı AFAD’la sıfırdan yeniden yapmak istiyoruz. “Neden” diye sorulduğunda da aynen şu cevabı verdiler: -Sizin hızınıza yetişemiyoruz. İnanılması güç ama bugün Türkiye’nin geldiği seviye bu! Yeni Türkiye’nin görüntüsü artık çok farklı. * * * Sadece bu kadar mı? Değil elbette… AB, son iki yıldır AFAD’a ısrarla “Üyemiz olun” diyordu. Yetmiyor, doğal afetler konusunda eğitim talep edenleri Türkiye’ye yönlendiriyordu. Biz de hep aynı cevabı veriyorduk: -Eğer biz gelirsek aktif geliriz. Gerekli katkıyı sağlarız ama sizin de aktif olmanızı isteriz. Ve ekliyorduk: -Biz AB üyesi değiliz. Karar organlarında olmadığımız bir yapının içine girmek istemiyoruz. Sizde hangi yetki varsa bizde de o yetki olmalı. Onlar her seferinde “tamam”, biz de “Tamamla olmaz, bizim size güvenmememiz için 50 yıllık gerekçemiz var” diyorduk. Sonunda sırf bizden yararlanmak için yazılı taahhütlerde bulundular. Biz de hem AB’ye, hem de BM’ye üye olduk. Üstüne Türkiye’ye bir de 2015’in en iyi kamu hizmetini yaptığı için “BM kamu hizmetleri ödülü” verildi. * * * Önceki gün AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay’la iftardaydık. Son derece önemli bilgiler paylaştı bizimle. Özellikle Suriye sınırındaki göç hareketleriyle ilgili olarak oldukça iddialı konuştu: -Böyle bir göç hareketini dünyada bu kadar problemsiz karşılayabilecek ve yönetecek hiçbir ülke yok. AB’nin tamamını alın. Üstüne ABD’yi koyun. Ayrıca bir de Rusya’yı ekleyin. “Buyurun, siz bunu yönetin” deyin; yapabilme şansları yok. Bunu kendileri de biliyorlar. Ardından bir noktanın altını çizdi: -İşe başladığımızda dünya ile aramızda ciddi mesafe vardı. Açığı kapattık. Dünyanın en iyileri arasına girdik. Bugün pek çok alanda lider ülkeyiz. Demek ki… İstenirse oluyormuş. 5 yıllık geçmişi olan AFAD gibi bir kurumla hantal bir sivil savunma yapısından dünyanın en iyisi noktasına gelinebiliyormuş! * * * Bugün, özellikle Suriye’de Türkiye’nin güvenliğini yakından ilgilendiren gelişmeler yaşanıyor. Sınırımızın Suriye tarafında “tampon” ya da “güvenli bölge” tartışmaları var. AFAD hazır durumda. Böyle bir karar verildiği an neler yapılacağı en ufak ayrıntısına kadar belli. Bunun dışında her türlü doğal afet, siber, kimyasal ve biyolojik saldırılar ile büyük ölçekli terör olayları sırasında neler yapılacağının da ayrıntılı planları hazır. Öyle ki, İstanbul’da yaşanacak muhtemel bir depremde 80 ilin hangi konuda ne yapacağına dair planlamalar bile yapılmış durumda. Uydu teknolojilerinden, havacılığa, yerde sensör sistemlerine kadar her türlü imkân devreye sokulacak. Şimdi, Türkiye’nin il il tehlike haritası çıkarılıyor. Dünyanın en iyi sistemi oluşturuluyor. AFAD, 10-15 yıl sonrasının Türkiye’sini tartışıyor. En önemlisi ise, önleyici tedbirler de bütün ayrıntılarıyla planlanmış durumda. Birincil afetlerin ardından doğalgaz, hızlı tren ve elektriğin yol açacağı ikincil afetleri önlemek için her türlü tedbir alındı. Hangi afette ne yapılacak, nasıl yapılacak tamamı belli. Sadece iyi değiliz, bu alanda çok iyiyiz! Kim ne derse desin, kim aksini iddia ederse etsin, bunlar gelişmişliğin en önemli göstergeleri. Ama önemli bir sıkıntımız var. O da zihniyet değişimi ve bu değişim hayli zaman alacak gibi görünüyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları