Top
22/03/2024

Bilinçli seçmen ve bilinçli seçilen olma zamanı

Güvenlik konularını çalışan bir akademisyen olarak Türkiye'deki seçimlerin sadece seçmen iradesini ortaya koyan bir seçim olmanın ötesinde ülkemizin bekası için çok önemli güvenlik testi olduğunu da hep söyleyip durdum. O yüzden bilinçli seçmen olmamız gerektiğini her zaman belirttim. Yakın tarihsel süreçte Türkiye kendisine yönelik dış kaynaklı operasyonel süreçleri büyük ölçüde önleyecek mekanizmalar geliştirmeyi başardı. En hassas konuların başında terörle mücadele gelmekteydi. Artık Türkiye PKK ile mücadelede son darbeyi vurarak son noktayı koyma aşamasına geldi. FETÖ ile mücadele de iyi kötü yürüyor. Ülke savunmamız Cumhuriyet tarihinin zirvesine çıkmış durumda. Büyük bir problem olan enerji konusunda ümit verici gelişmeler yaşanıyor. Alt yapı deseniz öyle. Köprüler, yollar, barajlar, tüneller, geçitler, havaalanları, limanlar ve buna benzer pek çok alt yapı yatırımı çok büyük ölçüde tamamlandı. Halen karşı karşıya olduğumuz ekonomik zorlukları aşabilmek için hükümet samimi bir şekilde ve özveri içerisinde elinden gelen bütün gayreti gösteriyor. Dolayısıyla ülkemiz üzerinde kötü emelleri olan küresel emperyal güçler ve bunların içimizdeki aparatlarının bize karşı operasyon yapabilme kapasiteleri oldukça azaldı. Devlet sistemimiz ve kurumsal olarak toplumsal savunma mekanizmalarımız oldukça gelişti. Artık dışarıya karşı çok daha güçlü bir Türkiye var. Milletimiz 15 Temmuz örneğinde olduğu gibi bize karşı olası sinsi senaryoların farkında. O yüzden etnik, dini, mezhepsel ve diğer sosyal fay hatları üzerinden bizi ayrıştırarak bölmek suretiyle yok etmeye çalışanlar başarısız oluyorlar. Yüce milletinizin ulus devlet bilincine erişen bir toplum olması binlerce yıllık kadim bir kültürün sonucunda gerçekleşmiştir. Köklü bir tarihe ve kültürel geçmişe sahip olmamız nedeniyle her türlü entrikaya rağmen milletimiz birlik ve beraberlik içerisinde bir arada kalabilmeyi başarmıştır. Sosyal olarak durum böyle ama siyasal olarak aynı şeyi söyleyemem. Artık emperyalizmin içimize sızmak için yoğunlaştığı ve kullandığı teknikler farklılaşmıştır. Diğer yöntemlerde büyük ölçüde başarısız olan sömürgeci aparatlar demokrasi, özgürlük, insan hakları, silahlar sussun, analar ağlamasın gibi söylemler üzerinden topluma kabul ettiremedikleri PKK'nın siyasal veya sayısal uzantılarını yeniden var edebilmek için milli çizgideki siyasal partilere milli olmayan ama milli görüntülü suni alternatifler oluşturmaya başladılar. Bu küçük siyasal kırıntıların tek amacı ülkeye hizmet değil, bugüne kadar başarılı olamamış PKK uzantılarının başarılı olmalarını sağlamaktır. Kent uzlaşısı, kasaba koklaşısı, köy kıpraşmaları gibi saçma sapan jargonlarla sinsi niyetlerini gizlemeye çalışanları milletimiz altılı masalarda fark etmiş olduğu için artık PKK aparatlarını şirin gösterme yöntemi çöpe gitti. Ancak milli çizgideki partilere milli görüntülü alternatifler oluşturup PKK aparatlarının kazanmasını sağlamak şu an uygulanmakta olan emperyalist güdümlü manipülatif siyasi yeni yöntemin adıdır. Hangi bahane veya gerekçeyle olursa olsun kurumakta olan terör köklerine su vermek ve terör aparatlarının Türk siyasal sisteminde yeniden can bulmasını sağlamak vatanseverlik ile bağdaşmaz. O yüzden bilinçli seçmen olduğumuz kadar, seçilenlerin de tarih önünde ülkesine ve milletine vicdanen sorumlu oldukları bilinciyle hareket etmeleri ve bilinçli seçilenlerden olmaları gerekmektedir. Bir seçim kazanılır, bir seçim kaybedilir bu çok önemli değil ama ülkemizin bağrına saplanacak emperyalist hançerin kazanmasını sağlamak siyasal olgularla açıklanamaz. Herkesin kendi küçük siyasal hesaplarından önce ülkesini düşünme zamanı. Herkesin milli ve muktedir çizgide buluşma zamanı. Herkesin bilinçli seçmen ve bilinçli seçilen olma zamanı. Ülkemize ve kendimize karşı böyle bir sorumluluğumuz olduğunu hiç kimse unutmasın. Köprüden önceki son çıkıştayız. Kimin kime hizmet ettiğine herkes iyi baksın.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp