Top
08/10/2023

PKK'nın yeni adresi belli oldu

Geçtiğimiz çarşamba gününden bu yana Türkiye'nin Irak'la birlikte ağırlıklı olarak Suriye'de yürütmüş olduğu operasyonlar sonuçlarını vermeye başladı. Neredeyse Suriye'nin tamamında PKK/PYD/YPG ya da adı her neyse birkaç harfli bütün terör oluşumlarının içerisinde yer alan herkes ve bunlarla iltisaklı bütün fiziki yapılar yerle bir edilmeye başlandı. Teröristler ve bunlara ait her çeşit fiziksel yapılar Türk Silahlı Kuvvetleri ve MİT tarafından yok edilirken teröristlere destek veren emperyalist güçler Türkiye'nin operasyonunu sadece seyretmekle yetindi. Geçmişten farklı olarak bu durum teröristler bölgede tamamen yok edilene kadar devam edecek gibi görünüyor. Bu arada başlangıçta tereddütlü ama daha sonra herhangi bir terör örgütü ismi zikretmeden ve terör örgütlerini herhangi bir şekilde ayırmadan Türkiye'nin terörle mücadelesinde yanındayız mesajı veren ABD'nin tutum değiştirmeye başladığını görmek de ayrıca önemli. Hatta cuma akşamı önce Türkiye'nin Suriye'deki operasyonuna karşıyız diye mesaj yayınlayan ama kısa bir süre sonra bu mesajı silen kısa adı CENTKOM olan ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın bu davranışı da son derece dikkat çekici. Demek ki Türkiye operasyonu yürütürken olası siyasi risklere karşı da her türlü tedbiri almış görünüyor ve daha da önemlisi Türkiye'nin kararlılığı başta ABD olmak üzere bütün üçüncü taraflar nezdinde kabul edilmiş vaziyette. Dolayısıyla Türkiye Suriye üzerinde durum üstünlüğünü elde etmiş durumda. Bundan sonrası Türkiye için Suriye ve Irak'taki PKK/PYD/YPG'nin yok edilmesi noktasında sadece zaman meselesi. Süreç bu şekilde ilerlerse artık PKK'nın yeniden toparlanabilmesi için küresel emperyal güçlerin yardım eli uzatabilmeleri de pek mümkün değil. O zaman ne olacak PKK'nın hali? Bugünlerde emperyalist güçler yıllardır besleyip büyüttükleri PKK/YPG'ye yeni bir yer bulmaya çalışıyorlar. Bunlardan birincisi Suriye'nin daha güneyine ve özellikle Ürdün sınırına yakın CENTKOM korumasındaki El-Tanf bölgesine teröristleri transfer etmek. İkincisi ise Ermenistan'da yeni kurulan VOMA isimli terör örgütünün içerisine PKK/YPG'yi dahil etmek. VOMA yeni ASALA olarak da adlandırılabilecek Ermenistan'da kurulmuş bir terör örgütüdür. Bu bile Ermenistan ve Ermenistan'ın arkasındaki güçlerin PKK ile olan bağlantılarını göstermesi açısından son derece çarpıcı bir örnektir. Bundan sonra Suriye'de olacak gelişmeleri hep birlikte takip edeceğiz ancak Türkiye'nin hem Irak hem de Suriye'de başlatmış olduğu terör operasyonları geçmişten farklı olarak terör bölgeden tamamen yok edilinceye kadar devam edecek gibi görünüyor. Bunun için sadece terör hedeflerinin vurulması değil ama aynı zamanda stratejik bir kuşatmayla ve başta ÖSO olmak üzere, Arap silahlı güçleri ve diğer yerel bileşenlerle birlikte teröristlerin kesin imhasını sağlayacak nihai finalin yapılması amaçlanmaktadır. Bu belki biraz zaman alabilir ama adım adım teröristler bu sonuca doğru itilmekte.

Bölgemize biraz daha genel bakacak olursak dün gerçekleşen Hamas'ın İsrail'e saldırısı bölgemizin son derece hareketli olduğunu gösteriyor. Dün başlayan Hamas'ın saldırılarında şu ana kadar en az 100 İsraillinin öldüğü yaklaşık 1000 kadar İsrail'in de yaralandığı bilgileri geliyor. Daha da ilginci İsrail'in hem istihbarat hem de başta demir kubbe olmak üzere savunma sistemlerinin çöktüğü görülüyor. Bunların da ötesinde İsrail Hamas'ın saldırılarına cevap vermede çabuk harekete geçemediği ve geç kaldığı dikkatlerden kaçmadı. Biri ordu komutanı olmak üzere çok sayıda İsrailli, Hamas tarafından esir alınmış durumda. Ve dünden bugüne İsrail'in kontrolünde olan yerlerde halen çatışmalar devam ediyor. Kısacası İsrail'in o efsanevi karizması çizildi diyebiliriz. Ancak benim asıl merak ettiğim Hamas diplomatik çözüm yerine bunu niye yaptı? İntikam almak için mi? İsrail'i siyasi çözüme zorlamak için mi? Zira tam da bu dönemde artan şiddet bulunduğu güç durumdan kurtulmak için İsrail Başbakanı Natenyahu'nun işine de yarayan bir araca dönüşebilir. Hatta bunların da ötesinde İsrail'in Filistin topraklarında yeni yerleri işgal etmesinin önünü de açabilir. Bekleyip göreceğiz. Ama asıl zararı gören Filistinli Müslümanlar oluyor. Bana göre Filistin üzerinde dışarıdan yönlendirilen siyasal mezhepçilik mücadeleleri son bulmadan ve Filistinlilerin arasında tam olarak birleşme sağlanmadan İsrail'e karşı başarılı olmak pek mümkün değil. Her ne olursa olsun mücadelelerinde her zaman Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu da belirtmek isterim.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp