Top
28/03/2023

Okumayalım mı?

Eskiden tek tük de olsa denk gelirdi, ancak şimdilerde toplu taşıma araçlarında kitap okuyan birilerini ara ki bulasın; çok nadir...

Herkesin elinde bir modern oyuncak; cep telefonu...

Toplu taşıma araçları kamunun kitap okuma alışkanlığı hakkında ipucu verir mi emin değilim.

Yine de (bir zamanlar olduğu gibi) otobüste, tramvayda gazetesini çarşaf gibi açıp okuyanları gözlerim aramıyor değil.

Tabi, her yeni teknoloji, eski alışkanlıklara dair bir şeyleri alıp götürüyor hayatımızdan.

Neylersin ki rüzgâra karşı durulmuyor; basılı gazeteler okurunu çoktan dijitale kaptırdı.

Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) araştırmasına göre Türkiye'de yetişkinler günde ortalama 4,5 saat televizyon izliyor.

Gençlerde bu oran daha düşük ama onlar daha küçük ekranların kurbanı!

15-21 yaş grubunun televizyon izleme süresi 1 saat 42 dakika iken, günlük internet kullanımı 4 saat 37 dakika.

Gençlerin internette geçirdiği süre muazzam.

Maksat faydalı zaman geçirmek ise ne ala, ancak, bitmek tükenmek bilmeyen rastgele imajlara, videolara boş gözlerle bakıyorsak (ki gözümüzün nuruna yazık), o zaman, bu oyuncağı elimize verenlerin bizi koyun gibi güttüğünün, uyuşturduğunun resmidir.

RTÜK verilerinde başka iç karartıcı rakamlar da var: Araştırmaya katılanların yüzde 37'si yüksek, yüzde 27'si orta, yüzde 36'sı ise az düzeyde ekran bağımlısıymış.

Ekran bağımlılığı kadın erkek, yaşlı genç tanımıyor; 15-18 yaş gurubunun bağımlılık oranı bile yüzde 36.

KÜTÜPHANECİLİK HAFTASINDAYIZ

Başka bir meseleye atlamak gibi olacak ama en azından konudan uzakta değiliz; dün itibariyle 59. Kütüphanecilik Haftası'nı kutlamaya başladık.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yılki sloganı 'Kütüphane İyileştirir' olarak belirlemiş.

Güzel bir slogan olmuş, okumak, çalışmak, iyilik yapmak insanı onaran amiller...

Bir kütüphaneden ziyade kitap sarayı olarak da anabileceğimiz, yeni açılan Rami Kütüphanesini ziyaret etmek bu haftaya özel, kendimize yapacağımız bir iyilik olabilir.

Hafta boyunca hemen tüm kütüphanelerde etkinlikler var; bunlar arasında depremzedeler için psikososyal destek faaliyetleri de bulunuyor.

Beyoğlu Belediyesi de depremzedeler için Beyoğlu Mobil Kütüphane'yi hizmete sunmuş.

5 bin kitabın yer aldığı seyyar kütüphane, Kahramanmaraş'ta bölge bölge gezerek depremzede çocuklarla buluşuyor.

Maraş demişken, deprem demişken, depremde eşiyle birlikte hayatını kaybeden yazar Yaşar Alparslan'dan geriye kalan 25 bin kitabı enkaz altından kurtarmaya çalışan evlatları, babalarının adını yaşatacak bir kütüphane için kolları sıvamış durumda. Belki kardeş belediyeler kendilerine el verir.

Dijital dünya her ne kadar bizleri esir almış olsa da kitaba dokunmak iyi gelir.

Bari Kütüphanecilik Haftası'nda, bir kitap dahi olsun okumayalım mı?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp