Top
27/04/2023

Cumhuriyet ve rakı

Yabancı basını iyi takip eden gazetecilerden Nedret Arsenel, Türkiye'deki seçim ile ilgili, Middle East Eye'da yer alan bir değerlendirmeyi aktarıyor. Ortadoğu'ya yönelik etkili yayınlarıyla bilinen gazetedeki değerlendirme şöyle: Seçimi Erdoğan'ın kaybetmesi sadece Türkiye için değil bölge için felaket olacak. Kılıçdaroğlu kazanırsa Batı başkentlerinde şampanyalar patlatılacak. Türkiye bölgeden çekilecek ve ABD, AB, NATO düzlemine girecek. Türkiye'nin hayati çıkarlarından ödün verilmeden bu yapılamaz.

Batı başkentlerinde şampanyalar patlamadan önce bizdekiler erken davranıp 'o gün geldiğinde' sloganıyla Cumhuriyet Bayramı bahanesiyle, seçim göndermeli rakı reklamı yapmışlar. Üstelik 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'na daha aylar varken...

Kötü tasarlanmış pespaye bir senaryo...

Kendi meşreplerince, 14 Mayıs sonrası Erdoğan'ın gidişini kutluyorlar, rakı kadehlerini tokuşturarak...

Cumhuriyeti gösterip Erdoğan'a sallıyorlar.

Her şeyden önce, Cumhuriyeti rakı ile özleştirmek ne büyük bir gaflet ve garabettir. Cumhuriyet 'çakırkeyif' rejimi değildir; Kurtuluş Savaşı, 'rakımızı rahatça içelim, kafaları çekelim' diye verilmedi.

İkincisi, tıpkı sigara gibi, insan sağlığına zarar veren alkol tacirleri, insanlığın baş düşmanı terör örgütlerinin de destek verdiği Millet İttifakı'nın değirmenine 'alkol' taşımakla meşgul.

Yeter ki rakı içmeyen Erdoğan gitsin.

100 yılda yapılamayan yatırımları 20 yıla sığdıran bir lider için bu garezin, bu nefretin bilinçaltı kaynağı nedir, anlamak güç.

Şayet Erdoğan, bugüne kadar yaptığı sessiz devrimlere ilaveten, rakı içen bir lider olsaydı bırakın Türkiye'yi dünya solunun lideri olurdu.

Erdoğan havada, karada, denizde, yer altında ve yer üstünde ülkesini savunan bir lider değil de 'şampanya patlatılacak başkentlere' şirinlik yapan bir siyasetçi olsaydı 'mükemmel bir müttefik' olurdu.

İyi ki öyle değil, yoksa Arap baharı denilen felaketin Türkiye'ye sıçraması imkân dâhilinde olurdu.

Gezi kalkışması, 15 Temmuz darbe girişimi, Suriye'de kurulmak istenen terör devleti meselesi, yangınlar, seller, yüzyılın felaketi depremler derken Türkiye'nin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi.

Onca badirenin ortasında ve her şeye rağmen savunma sanayinde, terörle mücadelede, sağlıkta, yerli ve milli yatırımlarda çığır açmış bir Türkiye...

Buna karşın 'Erdoğan gitsin de ne olursa olsun' diyenler nasıl bir kazanım elde etmeyi umuyorlar?

'İHA-SİHA'ların iki bombalık canı var' diyen ekran farelerinin muradı nedir?

Türkiye'de Türkiye'yi savunmak niye bu kadar zor!

Durduk yere 'Ben Aleviyim' diyerek gençlerin kulağına 'mezhep' fısıldayan, şampanya-rakı ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Yine baharlar gelecek' sloganı, tünelin ucunda görünen ışık değil de üzerimize doğru gelen trenin ışığı olmasın!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp