Top
09/09/2023

Gel Ersan Şen, sen de gel!

Ekranlardaki siyasi tartışma programlarının en hararetli konuşmacılarından biri...

Öyle ki söze başladığında, komşular rahatsız olmasın diye, televizyonun sesini kısmak zorunda kalabilirsiniz...

Katıldığı programlarda kavgacı, asabi, öfkesini kontrol etmekte zorlanan biri izlenimi veriyor.

Yüksek tonda ve keskin sirke tadında konuşması insanı yoruyor.

Özellikle seçim öncesinde, sözüm ona, bazı muhalif kanalların adeta kadrolu tartışmacısıydı.

Ekranın cazibesini sevmiş olacak ki şimdi kendi televizyonunu kurmak üzere kolları sıvamış, üstelik 'bu ekranda kavga edenler olmayacak' diyor.

Tezata bakınız ki 'en kavgacı tartışmacı' olarak başta kendisi, kendi ekranında olmamalı değil mi!?

Ceza Hukuku ve Ceza Yargılaması Hukuku alanında akademik kariyere sahip olmasına rağmen televizyon patronluğuna soyunan Prof. Dr. Ersan Şen'den bahsediyorum.

Seçim öncesinde 'Teklif gelirse Cumhurbaşkanı adayı olurum' diye açıklamalarda bulunan, ekranların gediklisi, acaba, televizyonu siyasi kariyer planlama aracı olarak mı görüyor?

Her ne olursa olsun, bana kalırsa Türkiye'de zaten çok fazla sayıda televizyon kanalı var.

Fakat önemli olan çokluk değil nitelik...

Şöyle bakıyorum da haber kanallarına, ekseriyeti birbirinin kopyası.

Özgün programlar yok.

Ele alınan mevzular da sabit menü gibi.

Millet İttifkı'nın hali ne olacak, Ekrem İmamoğlu'nun niyeti ne, Rusya-Ukrayna Savaşı biter mi, memur ve emekli maaşlarına ne kadar zam gelecek, Suriye'nin Kuzeyi meselesi vs.

Hadi test edelim!

Mesela, bu akşam açalım bir haber kanalını, muhakkak bu konulardan bir ya da ikisinin tartışıldığını göreceğiz.

Değişmez!

Lafın sonu; şayet televizyonculuktan anlaşılan kanal kanal dolaşan bir iki düzine civarındaki yorumcunun bir masa etrafında toplanıp tartışmasından ibaretse, gel Ersan Şen, sen de gel...

Ekol olmasına hiç ihtimal vermediğim Ekol TV'nle ile gel!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp