Top
Oral Çalışlar

Oral Çalışlar

oralcalislar@gmail.com

19/08/2016

Saldırılar PKK-HDP

PKK, saldırılarını sürdürüyor. Darbe girişiminin ardından birkaç gün sessiz kalan örgüt, yaygın bir saldırı kampanyası başlattı. Halbuki, Türkiye yeni bir uzlaşma arayışı içine girmişti. Paralel Yapı'nın Kürt meselesinde engelleyici varlığına darbe indirilmişti. Yeni bir arayış umudunun doğduğu koşullarda PKK, fitili ateşledi. Tıpkı 7 Haziran seçimleri sonrasında yaptığı gibi. HDP arada kaldı. 7 Haziran sonrasında olduğu gibi 15 Temmuz sonrasında da HDP'nin genel uzlaşma tablosu içinde yer alıp almaması konuşulurken, PKK, bu ihtimalleri dinamitleyen ve genel uzlaşıyı konuşulamaz hale getiren bir yerden, gelişmelere müdahil oldu. Bu noktada Kürtlerin nasıl bir tepki vereceği, HDP'nin nasıl bir tutum alacağı önem kazanıyor.

Çözüm zorlaşıyor

PKK, kendi çıkarları ve hedefleri açısından daha bölgesel bir yol izliyor. Sorunu Türkiye'nin içinde ve Türkiye ile birlikte çözmek konusundaki siyaseti, terk etmiş gibi görünüyor. Türkiye Kürtlerinin önemli bir çoğunluğunun sorunu Türkiye içinde çözmek kararlılığında olduğunu biliyoruz. HDP ise PKK'nın baskılarıyla, Kürt toplumunun talepleri arasına sıkışmış durumda.

HDP’nin duruşu

HDP'nin bir yol bulmak açısından tutumu önem kazanıyor. Dünkü açıklamayı okuduğumuzda, HDP'nin PKK hegemonyası karşısında hala gereken netlikte duramadığını görüyoruz. Açıklamada bu saldırıları PKK’nın yaptığına dair bir ifade de yok. Bir kınama vurgusu da yok. Ne diyor bakalım: “Türkiye hızla sonu belirsiz bir ortama sürükleniyor. Bugün Elazığ’da, geçtiğimiz günlerde Van ve Diyarbakır’da yaşanan gelişmeler bizim için büyük bir üzüntü ve kaygı konusudur. Türkiye adım adım ağır çatışmaların yaşanacağı, her gün canlarımızın yitirileceği, evlere ateşin düşeceği bir ortama sürükleniyor.” Açıklamada, bir kargaşa tehdidi ötesinde bir duruş görülmüyor. Bu dilin çözüme yardımcı olması mümkün değil. Saldırılar nedeniyle, Türkiye'nin Batısında yükselen öfke, makul bir ortam bırakmıyor. HDP'nin bir karar vermesi gerekiyor. Bu meselenin, silahla çözüleceğine ilişkin çizgiyle aralarına net bir sınır koymalılar. Bu ortamda Özgür Gündem'in kapatılmasını, çalışanlarının gözaltına alınmasını eleştirmek, Öcalan'ın tecridini konuşmak, HDP'nin uzlaşma içinde yer almasını savunmak, eleştirel bir yaklaşım giderek zorlaşıyor

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp