Top
Oral Çalışlar

Oral Çalışlar

oralcalislar@gmail.com

16/08/2016

Yoksulun çocuğunu “paşa” yapan cemaatçilik...

28Şubat (1997) müdahalesinin etkisini hissettirdiği günler... Genulkurmay, bir grup gazeteciyi, önce Güneydoğu’ya, PKK ile çatışma bölgelerine götürdü. Sonra, sırasıyla Kara, Deniz ve Hava Harp okulları gezildi. 6 Ocak 1998... “Kara Harp Okulu”ndayız. Bütün öğrencilerin önlerinde bilgisayarlar var. İyi İngilizce eğitimi aldıkları, dünyadaki gelişmeleri dikkatle izledikleri izlenimini ediniyoruz. Elverişli imkanlarla okuduklarını gözlemliyoruz. Okulda bizi çoğu albay olan öğretim üyeleri dolaştırıyor. Bana eşlik eden bir grup albay, gördüklerimi takdir etmem beklentisiyle, “Eğitimi nasıl buldunuz?” diye soruyor. “Beğendim” diyor ve ekliyorum: “Bir süre önce Fethullah Gülen’in okullarını gezdim, etkin bir eğitim veriliyordu. Burası da öyle. Fethullah Gülen kendi öğrencilerini kurtarmış, Harp Okulu öğrencileri de sorunlarını çözmüş, ben geniş halk kitlelerinin çocuklarının eğitim meselesi ne olacak onu düşünüyorum.”

Çaresiz halk

Yavuz Çobanoğlu’nun, Hürriyet’ten Çınar Oskay’a söyledikleri, o günleri hatırlattı. Cemaat konusunda araştırma yapan Tunceli Üniversitesi öğretim üyesi Çobanoğlu, iyi bildiğimiz bir gerçeği gündeme getiriyor: “Eğitim paralı, devlet okulu eğitimiyle sınıf atlama imkânları çok dar, alttan gelenin üste zıplaması için artık mucize gerekiyor. Ama cemaat örgütlenmeleri bu imkânları sağlıyor.” Köylü çocukları için devlet okulunda okumak da kolay değil. Şehirde nerede kalacak, maddi desteği nereden bulacak? Çobanoğlu bir örnekle açıklık getiriyor: “Bu evlerde kalan kız öğrencilerle bir çalışma yaptım. İstisnasız hepsi 'Buraya geldim, yurt yoktu, mevcut yerler çok pahalıydı, o yüzden Gülen evlerinde kalmak zorunda kaldım' dedi.”

Bu eğitim sistemiyle

Fethullahçılar, yoksul, yetenekli, çalışkan çocuklara, kariyer yapmanın yollarını açtılar. Bürokrasi içinde yükselmelerini sağladılar. Onları, kendilerine bağlayarak, paralel bir örgütlenme ile, devlet içinde güç biriktirdiler. Bir kuşağın parlak beyinleri, Fethullahçıların elinde ziyan oldu. Fethullahçılık, bir “sebep” olmaktan çok bir “sonuç”... Bu eğitim sistemi ve bu ekonomik koşullar devam ettiği sürece, yoksul kesimlerin benzer örgütlenmelerin peşine düşmeye devam etmesi kaçınılmaz. Bir diğer ifade ile, aileler, “çocuklarını paşa yapacak” “cemaat”lerin kapılarını çalmaya devam edecektir.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp