Dünyada ilk defa böyle bir şey oluyor. Taraftar kulübünün menfaati için canını, her şeyini ortaya koydu ve istediklerini teker teker yaptırdı.

Cumartesi günü seçim oldu. Mustafa Cengiz başkanlığa seçildi. İki günde sosyal medyada taraftarlar Cengiz’in tekrar başkan olması için 26 milyon yorum yazdılar. İlk defa böyle bir şey görüyorum.

Diğer üç adaydan biri başkan seçilseydi kulübe huzur gelmeyecekti. Şimdi ne konuşuluyor biliyor musunuz? Evet, Galatasaray’ın maddi durumu çok kötü. Ama biz taraftar olarak her türlü fedakârlığı yapacağız. Ve bunu yapmaya başladılar bile. Şimdiden kulübe söz verdiler. Üç günde storelardaki bütün ürünleri satın alacaklarmış. Yok böyle bir şey...

Öyle bir seçim yaşandıki kulübün geleceği kurtuldu. Kongre üyeleri, bilhassa liseli ağabeylerimiz, kardeşlerimiz için söylenmedik söz kalmamıştı. Ama çoğu Galatasaray’ın gelecek yıllarını düşünüp Mustafa Cengiz’i başkan seçtirdiler. Artık sarı-kırmızılı kulübün taraftarı, kongre üyeleri, başkanı, hocası, futbolcuları kenetlendiler.

Bundan sonra kulübü menfaat kapısı görenler, ‘benim şu kadar oyum var’ diyenler, ballı maaş alanlar, bir liralık matbaa işini 50 liraya yapanlar kulübün kapısından içeri giremeyecekler. Galatasaray’ın kongresi böyle istedi ve artık böyle olacak. Taraftarın en zayıf karnı transferdir. Seçim kaybeden eski başkan ‘yine uçaklar inecek, yıldızlar gelecek’ demesine rağmen tepki gördü.

Demek ki artık Galatasaray başka bir yerlere geldi. Başkan Mustafa Cengiz ve Fatih Terim’e güven sonsuz. Adeta limiti yok. Taraftarlar ve kongre üyeleri çok iyi biliyorlar. Bir kuruş para harcanırken, yüz kere düşünecekler. Paraları çar çur etmeyecekler. Düşünebiliyor musunuz, takım Şampiyonlar Ligi’nde oynayacak. Eskiden olsa bir sürü yıldız gelecek diye yorumlar yapılır, taraftar çıldırırdı. Şimdi ise ‘Fatih Terim ismi, cismi duyulmamış beş-altı tane genç alır, bu takımı uçurur, Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray yoluna devam eder’ yorumları yapılıyor. Bundan sonra sıkıntı çekilecek ama 113 yıllık çınarın önü açıldı.

Aziz Yıldırım duygulandırdı

Önceki gün Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, gazetem Milliyet’i ziyaret etti. Uzun bir sohbet oldu. Ben duygusal bir insanım. Kendisi anlatırken ben başka yerlere gittim. Hiç unutmuyorum Şükrü Saracoğlu Stadı yapılıyordu. O aşamada iki kere stadı gezdim. Birinde Can Bartu ile beraberdim. Saat gece 22.30’du. Başkan bize stadı gezdirdi.

Kazıklar çakılıyor, tribünler yapılıyor, içeride 300 kişi çalışıyordu. Ve Yıldırım’ın gözündeki o heyecanı, o mutluluğu anlatamam. Daha sonra o üç yüz kişiye yemek geldi. Biz ‘afiyet olsun’ dedik stattan ayrıldık. Daha sonra 3 Temmuz olayı patladı. Hayatımda ilk defa cezaevine gittim, başkanı ziyaret etmeye. O büyük Fenerbahçe’nin başkanını parmaklıkların arkasında, ayağında eşofman, üzerinde bir tişört ile görünce inanın nasıl ağlama krizine girdim bilemezsiniz. Allah kimseye bunları yaşatmasın. Kendisi beni teskin etti.

Daha sonra Bağdat Caddesi’ne bir milyon Fenerbahçeli çıktı. Aziz Yıldırım diye tezahürat yaptı. Hep o atmosfer gözümün önüne geliyor. Her halde onun yaşadıklarını, futbol tarihinde hiçbir başkan yaşamamıştır. Pazar günü seçim var. Bir tarafta bu anlattığım Aziz Yıldırım ilk günkü gibi o heyecanını yine yakalamış. Diğer tarafta da Türkiye’nin en büyük işadamlarından Ali Koç... Fenerbahçe gerçekten çok şanslı bir kulüp. Hangi adayın kazanacağını kestiremiyorum. Ama kim kazanırsa kazansın Fenerbahçe kesinlikle kaybetmeyecek bunu rahatlıkla söyleyebilirim.

TFF’nin büyük başarısı

2020 Şampiyonlar Ligi finali Türkiye’de oynanacak. Şu ortamda bu finalin İstanbul’da yapılmasını sağlamak, bugünkü Riva Tesisleri’nin yapılması gibi bir başarı. Hatta daha büyüğü. Biliyorsunuz Türkiye’yi Avrupa’da karalama kampanyası olmasına rağmen 2020’nin en önemli futbol müsabakasının Türkiye’ye gelmesi milyarlarca insanın buradaki ortamı görmesi, ülkemiz için çok önemli. Tebrik ediyorum, kutluyorum emeği geçenleri.