Top
Tolga Taniş

Tolga Taniş

ttanis@hurriyet.com.tr

28/02/2016

Keşmekeş

Dün devreye giren ateşkesten sonra Suriye’de iyice karman çorman hale gelmiş durumu, Washington politikaları ekseninde mümkün olduğunca açık aktarmaya çalışacağım.

n

 

n

*

n

 

n

ATEŞKESİN Rusya ve Esad Rejimi yüzünden zor olduğunu savunuyor Washington.

n

 

n

Ama sahadaki durum, Amerikalıların eylemleri açısından da yeterince karmaşık.

n

 

n

Mare’de şimdi Amerikalıların iki farklı biriminin destek verdiği iki ayrı güç burun buruna.

n

 

n

Bir tarafta Silahlı Kuvvetler Yasası’na (Title 10) göre açık operasyon yürüten Pentagon’ın ortağı YPG.

n

 

n

Diğer yanda Suriye’de Ulusal Güvenlik Yasası’na (Title 50) göre örtülü operasyonlar yürüten CIA’nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu’na bağlı Kuzey Cephesi güçleri.

n

 

n

Hayır, Pentagon Mare’de YPG’yi doğrudan desteklemiyor.

n

 

n

YPG’nin IŞİD’le savaşına Türkiye’nin kırmızı çizgisi Fırat Nehri’nin doğusunda katkı sağlıyorlar.

n

 

n

Haseke’de, Rakka’da.

n

 

n

Ama bir ayrım yapıp Mare’dekilere Afrin Kürtleri deseler de aslında ikisi de YPG.

n

 

n

Ve şimdi ateşkes uygulanırsa IŞİD’le Mare’nin güneyinde çarpışmaya hazırlanan Afrin Kürtlerine de hava desteği sunmayı düşünüyorlar.

n

 

n

Yani Pentagon, kendi adamlarının CIA’nin adamlarını kendi başlarına yenmesini, sonra da beraber IŞİD’le savaşmayı bekliyor.

n

 

n

*

n

 

n

BUNA Washington’da “Title10-Title 50” çatışması diyorlar.

n

 

n

Ama benim konuştuğum CIA destekli gruplar hiç de öyle iki birim arasında bir ihtilaf varmış gibi düşünmüyor.

n

 

n

Daha ziyade bunu Pentagon’un Suriye portfolyosunu CIA’den devralması gibi görüyorlar.

n

 

n

Bu açıdan da kendilerini bir ölçüde yarı yolda bırakılmış hissediyorlar.

n

 

n

O zaman CIA neden işin içinde?

n

 

n

Ona verdikleri cevap da şu:

n

 

n

“Esad’ı devirmek için değil, Türkler ve Suudilerin ne yaptıklarını kontrol etmek için halen işin içindeler.”

n

 

n

Bu ne demek?

n

 

n

CIA’nin muhaliflere destek sağladığı iki merkez var.

n

 

n

Biri Türkiye’deki MOM. Y

n

 

n

arı İngilizce yarı Türkçe olarak uydurulmuş,

n

 

n

“Military Operations (askeri operasyonlar) Merkezi”nin kısaltması. Aynı zamanda İngilizce “anne” demek.

n

 

n

Eskiden Hatay Reyhanlı’dayken şimdi Gaziantep’e taşınan yer.

n

 

n

Diğeri de Ürdün’deki MOC (Military Operations Command).

n

 

n

CIA, MOM ve MOC üzerinden gruplara destek sağlarken uzun süredir özellikle Suudilere karşı bir konuda direniyor.

n

 

n

Suudiler muhaliflere, ısı güdümlü omuz üstü uçaksavar MANPAD verilmesini istiyor.

n

 

n

Ama CIA de bunu kabul etmiyor.

n

 

n

“Amerikalıların kırmızı çizgisi MANPAD’ler” dedi bir muhalif temsilcisi. Niye?

n

 

n

Çünkü bunları radikallerin eline geçmesini ve Amerikan uçaklarını tehdit etmesini istemiyorlar.

n

 

n

*

n

 

n

İŞTE bu resim, Türkiye’nin YPG konusunda Washington’da yaşadığı sıkıntıları da üç aşağı beş yukarı anlatıyor.

n

 

n

Türkiye’nin Suriye’de izlediği, cihatçılara dönük politikasından başından beri en fazla şikâyet eden Amerikan devlet birimi Pentagon’un işi devralırken, CIA’nin geriye çekilmesi.

n

 

n

Ve bu sırada Pentagon’un güvenini kazanan YPG’nin öne çıkması.

n

 

n

Hayır o kadar da yalnız değil Türkiye.

n

 

n

Çünkü Ankara’nın Washington’da yönetimi Kürtler konusunda ikna etme çabalarına en çok destek veren kesim kim biliyor musunuz?

n

 

n

İsrail lobisi.

n

 

n

Haberler çıkmaya başladı zaten.

n

 

n

Amerikan Yönetimi’ni PKK ile YPG arasında bağı görmeye davet edenler...

n

 

n

Yönetim’de Kürtler konusunda ikilik oluştuğunu savunan Kongre kaynaklı haberler...

n

 

n

Beyaz Saray’ın İran’ı içine alan yeni bölge politikalarından sonra bölgede birbirine yaklaşan iki eski hasım arasında bir ikinci bahar yaşanıyor şimdi.

n

 

n

*

n

 

n

ZOR olacak ateşkes.

n

 

n

Ancak bütün bu karmaşık tablonun dışında asıl sorun, bu işte ortak görünenlerin bile birbirlerine dürüst davranmayıp, herkesin diğerini idare etmeye çalışması.

n

 

n

Rusya/İran ve Esad Rejimi cephesinin ne istediği belli.

n

 

n

Ama ABD-Türkiye ve Kürtlere bakınca...

n

 

n

Amerikalılar bir yandan Kürtleri Ruslara kaptırmamak ve IŞİD’e karşı ilerleme sağlamak için Kürtleri idare ediyor.

n

 

n

Bir yandan da türlü sözler ve vaatlerle Kürtleri terörist sayan Türklerle işbirliğini sürdürüyorlar.

n

 

n

Kürtler için öncelik batıdan doğuya Afrin ve Kobani, Cizire kantonlarını birleştirmek.

n

 

n

Ama bunu yaparken hem bir yandan Ruslarla Azez’de işbirliği yürütüyorlar.

n

 

n

Bir yandan da Rakka’ya girmeleri için kendilerini zorlayan Amerikalılara “Merak etmeyin gireceğiz” deyip Amerikalıları idare ediyorlar.

n

 

n

Türkler hem Amerikalılarla IŞİD’e karşı savaşta yer tutuyorlar.

n

 

n

Hem de Amerikalıların destek verdikleri bazı grupların sahada savaştıkları belli cihatçı gruplarla ilişki sürdürüyorlar.

n

 

n

*

n

 

n

HER şey bir yana...

n

 

n

İşin sizi ilgilendiren boyutu, Türk hükümetinin politikalarının artık bu tabloda bir etki gücünün kalmamış olması.

n

 

n

Ancak Ankara neden bu gidişatı açık bir şekilde ortaya koyup buna uygun çıkış yolları aramak yerine durumu farklı yansıtıyor?

n

 

n

Neden gerçekleri açıklamıyor?

n

 

n

Neden her şey kendi istediği gibi ilerliyormuş gibi yapıp işlerin daha da kendi aleyhine gelişmesine neden oluyor bilmiyorum.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp