İçlerinden bazıları tıpkı 9 yıldır atama bekleyen Sibel öğretmen ile Twitter'dan Başbakan Erdoğan'a "Lütfen gündemde kaybolmamıza izin vermeyin, desteklerinizi bizden esirgemeyin, artık bu ülkede ben de öğretmenlik yapmak istiyorum" diye seslenen Esra öğretmen gibi ilk görev yerlerinde henüz iki aylarını bile doldurmadılar.

Sayıları 63'ü buldu. 35'inden ise haber alınamıyor. Enkaz altında oldukları düşünülüyor. Hayatlarından ümit kesiliyor.

Depremde yaşamını yitiren öğretmenlerin neredeyse tamamı geçtiğimiz 27 Ağustos'ta atamaları yapılan, kurada görev yerleri belirlenmiş, 5 Eylül'de göreve başlayan 11 bin 475 öğretmen arasından.

İçlerinden bazıları tıpkı benim arkadaşım gibi gönüllü Van'ı ve ilçelerini seçti. Öğretmenlik yapmalarının tek nedeninin "para" olduğunu düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Çünkü göreve başladıklarında ellerine bin 576 TL geçiyor. Erçiş'te öğretmenlerin kaldığı evlerin ortalama kiraları ise 300 ile 500 TL arasında değişiyor. Bir de yıllık bin 500 TL yakıt parası ödüyorlar. Ek ders ücretleriyle aldıkları maaş bazı aylarda 500 ile 800 TL arasında artıyor. Yaşamını yitirenler bırakın ek ders ücretini daha ikinci maaşlarını bile alamadılar.

Yalnızca iş güvencesi yüzünden onların öğretmen olduğunu düşünüyorsanız yine yanılırsınız. Sadece bu gerekçe ve bin 500 TL onları ailelerinden, arkadaşlarından, büyüdükleri ve alışkın oldukları sosyal çevreden o kadar uzağa götürür mü?

Onlar oradaki çocukların yaşamlarında değişiklik yapabilmek, onlara yeni ufuklar açabilmek, soru sorabilmeyi öğretebilmek, başka hayatlar olduğunu ve hayal kurmayı öğretebilmek için oradaydılar. Sibel öğretmenin dediği gibi "Sadece öğretmenlik yapıyorlardı."

Erçiş'te yaşamını yitiren öğretmen sayısının neden çok olduğunu yetkililer açıkladı, hafta sonları "uyum seminerleri" yürütüldüğü için toplanmışlar, erken bitince de Erciş'in tek cafesine gitmişler. Aynı apartmadan göçüğü altından cansız öğretmen bedenlerinin çıkmasının nedeni de bazı apartmanların "öğretmen evleri" olarak bilinmesi ve yöre halkının oturduğu evlerden daha küçük inşaa edilmeleri. Tayini çıkan öğretmenden, gelen öğretmene devredildikleri için de bu dairelerde öğretmenler oturuyor.

Şimdi Erciş ve köylerindeki 254 okulda görev yapan toplam bin 800 öğretmenden 63'ü yok. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer yerlerine ücretli öğretmen atanacağını söylüyor. Ancak hayatta kalmayı başarabilmiş öğretmenler ne olacak?

Özellikle depremde yakınlarını kaybeden çocuklara destek olacak rehber öğretmenler içlerinde bulundukları psikolojik durumda bu görevlerini yapabilecekler mi?

Bütün okullardaki öğretmenlerde meslektaş acısı ve deprem travması yaşanıyor.

Bu öğretmenlerin başka illere atanması düşünülemez mi?